Birinin Karısı Olmak

Çevirmen: Myriel
Editör: YcD44
Cilt 1Bölüm 35: Dümen Çevirmek

"Para olsa bile, hepsini harcamış olsa gerek. Hayatımıza devam etmek zorundayız değil mi? Şimdi elimizde sadece bir ya da iki gümüş kaldı. Evi inşa eden kişilere ücretlerini vermemiz gerekiyor, değil mi? Ve de yemek ısmarlamalıyız. Bu para yeterli değil. O yüzden düşündüm de annem, ikinci kardeşin karısı ve üçüncü kardeşin karısından borç alabilir miyiz? Mümkün olduğunca kısa sürede geri ödeyeceğiz." Qin Mian, Du Shi'ye gözlerinde samimi bir ifadeyle baktı, spontane bir şekilde ekledi. "Borcun geri ödeneceğini garantilemek için bir senet yazabiliriz!"

"Ne?"

Du Shi ve diğerlerinin ifadesi aynı anda değişmişti.

Zhao Shi ağzını açmaya çabaladı, sesi yüksekti. "En büyük elti, işleri benim ve üçüncü kardeşin karısı için zorlaştırmıyor musun? Evden sorumlu olan kişi annemken bizim nasıl paramız olabilir?"

Du Shi'nin suratına somurtkan bir ifade hâkimdi ve göğsü öfkeyle kabarmıştı. Tabağın kenarını elleri bembeyaz oluncaya dek iki eliyle sıkıca kavradı ve yere çalmak istedi ama aynı zamanda parlak yağlı fıstıkları da istiyordu. Qin Mian'ı kolayca zapt edebileceğini düşünmüştü ama onunla da başa çıkmanın kolay olmayacağını hiç aklına getirmemişti! Para verme konusunu ağzına bile almamışken üstüne bir de borç istiyordu. Böyle bir şey asla olamazdı!

"Yeterli paranın olmaması senin sorunun. Bugün buraya para istemek için geldim." Du Shi fıstıklara göz attı, ardından çenesini kaldırarak doğrudan Qin Mian'a baktı. "Hayır, sorun değil. Birkaç gündür evde hiç yağ yok. Bugünden itibaren, en büyük çocuğun karısından ailemizin yemeğini yapmasını istemek zorundayım."

Hâlâ ağızlarındaki fıstıkları çiğnemekte olan Zhao Shi ve Qian Shi, bunu duyduğunda Qin Mian'a zevkle baktılar, dudaklarının kenarında usulca ufak bir gülümseme belirdi.

Qin Mian'ın gözleri alaycılıkla doldu ve savunma yaparken yüzü sertleşti. "Anne, parayı vermek istemiyor değiliz ama zor bir dönemdeyiz. Gerçekten elimizde para yok. Anlaşma yapıldığında, paranın iki veya üç ay içinde ödeneceği konusunda anlaşılmıştı-"

Du Shi yüzünde nahoş bir ifadeyle elini savurdu. "Bunları söylemenin bir faydası yok. Sözünden dönmek istiyorsan Li Zheng'e* gitmelisin."

Zhao Shi duraksamadan cık cıkladı ve ardından ateşi körükledi. "En büyük elti, ödeyeceğiniz para 100 Wen'den ibaret. Mandayı en az 5 gümüş Tael'e almışsınızdır, o halde yalnızca 5 Tael harcamış olmalısınız ve şu an 100 Weniniz mi yok? Parayı verseniz iyi edersiniz yoksa korkarım ki annem, borcunuzu reddettiğinizi düşünecek."

Bir şeyler çiğnemen bile sesini kesmeye yetmiyor. Qin Mian ona küçümsemeyle baktı ve utanmış gibi yaparak söylendi. "İyi, 100 Wen'i vereceğim."

Lei Tie'nin kulağına eğildi ve ihtiyatlı bir sesle "Kardeş Tie, parayı ödedikten sonra yeterli paramız kalmayacak. İki gün sonra babama gidelim, biraz borç alabilecek miyiz bakalım," diye fısıldadı.

Lei Tie gözlerinde garip bir ifadeyle Qin Mian'a baktı ama bir şey söylemedi.

Du Shi bunları duyunca hemen tetiğe geçti. Eve gittiğinde Lei Daqiang'la konuşmayı ve tüm aileye Qin Mian ile Lei Tie'den kaçınmalarını söylemeyi aklına koydu.

Ancak o vakit, Qin Mian kalkarak yatak odasına gitti. Arkasını döner dönmez kıs kıs gülerek kapıyı kapattı.

Bir süre sonra bir avuç bakır sikke ile döndü ve sikkeleri masaya bıraktı. Kollarını paralara siper etti, zoraki bir gülümseme takındı ve alçak sesle "Endişelenme anne. Önce sayacağım ki az vermeyeyim," dedi.

Zhao Shi hafifçe mırıldandı. "Zavallı."

Qin Mian kafasını eğdi ve bronz sikkeleri tek tek saydı. "Bir, iki, üç… yetmiş altı… yetmiş altı, yetmiş yedi… yüz."

Du Shi şaşırmıştı ve alaycı bir tavırla gözlerini ona dikti. Doğru düzgün sayamıyordu bile, beş kez yanlış saymıştı; 5 Wen fazladan vermişti ki bu, büyükçe bir balık almaya yeterdi.

Du Shi'nin gözleri parıldadı ve koynuna koymak için bakır sikkelere uzandı.

"Anne, korkarım ki az saydım. Tekrar sayacağım." Qin Mian gülümseyerek, aceleyle ona engel oldu.

Du Shi elini açıp kaşlarını çattı. "Sonuçta siz benim oğlum ve gelinimsiniz, üç dört sikkenin lafını mı yapacağım? Olursa olsun, acelem var, eve gidip yemek yapacağım."

Qin Mian karşılık veremeden Du Shi bronz sikkeleri topladı ve koynuna soktu. Ardından ayağa kalktı ve tabağı aldı. "Bunları babana içki mezesi olarak götüreceğim."

Bunu söyleyerek, sanki arkasından biri kovalıyormuş gibi hızlıca uzaklaştı.

Zhao Shi ve Qian Shi apar topar ona yetiştiler.

Uzaklaşmalarını izleyen Qin Mian kendini yüksek sesle gülmekten alamadı, "HAHAHA…"

Lei Tie yanına geldi ve kafasına dokundu.

Qin Mian ona bakmak için döndü, hâlâ güleç ifadesine engel olamıyordu. "İster inan ister inanma. Bu kesinlikle onları bizden bir süre uzak tutacak."

"Acıkmadın mı?" diye sordu Lei Tie alçak bir sesle. O insanlara karşı hiçbir duygu beslemiyordu.

"Acıktım. Yemekleri kızartayım." Qin Mian kollarını esnetti, omuzlarını silkti ve ardından hızlıca mutfağa, işine devam etmeye gitti.

Qin Mian ve Lei Tie'nin hayatı eski evden onlara can sıkıntısı veren insanlar olmadan tekrar durgunlaşmıştı.

Kısa süre içinde köydeki çoğu kişi yoğun sezondaki işlerini halletmişti. Qin Mian, Lei Tie'den en uygun günü ve zamanı soracak birisini bulmasını ve inşaata başlama zamanı saptandıktan sonra gündelik gelecek 20 işçiye haber vermesini istedi.

Qin Mian bunları araştırmıştı. Ev inşaatında çalışan günlük işçilerin ortalama ücreti yaklaşık 25 Wen'di. Qin Mian günlük 20 Wen ve dört çeşit öğle yemeği vermeyi planlamıştı; iki çeşit et, iki çeşit sebze. Yardım istemeden önce Lei Tie'nin bu konularda net olmasını sağladı.

Genel anlamda, bu işçiler evdeyken üç öğün yemek yiyebildikleri aynı köyden geliyorlardı ve yemeğe pek ihtiyaçları yoktu, sadece bir miktar ücret yeterli olurdu. Ama onlara öğlen lezzetli yemekler yapmak ev inşasında daha özenli ve verimli çalışmalarını sağlayacaktı. Normalde evde ille de güzel yemek yedikleri yoktu.

Çağrılan insanlar çok mutluydu. Çiftlik alanında iş olmayınca bu çiftçiler iş bulmak için kasabaya ya da ilçeye de giderlerdi. Ücretler her zaman dolgun olmuyordu. Şimdiyse köyde para kazanabilir ve öğlen güzel bir yemek yiyebilirlerdi, böyle işi kim istemezdi ki? Qin Mian ve Lei Tie'yi karalayan dedikodulara gelince, bu kimin umrundaydı? Parasız yaşayabilen mi vardı?

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR