Birinin Karısı Olmak

Çevirmen: Myriel
Editör: YcD44
Cilt 1Bölüm 42: Dükkân Kiralamak

Güneş ufukta kayboldu ve ertesi gün tekrar doğdu.

Qin Mian yavaşça kâsedeki yumurtalı çorbayı içti, masanın altındaki baldırı Lei Tie'nin bacağına çarptı. "Bugün kasabaya gidip, lazım olan ne varsa alalım. Ayrıca kiralayabileceğim bir dükkân var mı diye bakmak istiyorum. Sonbahar ve kış, para kazanmak için mükemmel mevsimler."

Lei Tie'nin eli durakladı. "Ne satacaksın?"

Qin Mian çorba kaşığıyla kâseye vurdu ve kendinden emin bir şekilde "Yiyecek," dedi. Aklında beş, on değil, her çeşit yiyecek vardı. Sonuçta ruhani pınar suyuna sahipti, para kazanamamaktan endişe duymuyordu. Bu çağda ayakta kalmak istiyorsa paraya, güce ve nüfuza sahip olmalıydı. Şimdiki durumda, tek amacı para olabilirdi. Dahası, gıda endüstrisi parayı kırmanın en kolay yoluydu. Diğerlerine gelince, onları daha sonra düşünebilirdi.

Lei Tie ona içtenlikle bakarak başıyla onayladı.

Kahvaltıdan sonra ikisi, manda arabasıyla şehre gitti. Tekerlekler kurumuş yaprakları dürüyor ve rüzgârla uzağa fırlatıyordu.

Alınacak çok şey vardı. Manda arabası at arabası gibi değildi, o yüzden Qin Mian ve Lei Tie birlikte gövdeye oturmuşlardı. Kat kat giyindiklerinden üşümüyorlardı, yüzlerine çarpan soğuk hava onları canlandırıyordu.

Qin Mian mandaya usulca ruhani pınar suyundan içirdi ve bu yüzden genç manda tamamen insani özelliklerini uyandırdı. İnsanların içten içe merakını uyandıracak şekilde sorun çıkarmadan yolun kenarında yürüdü ve yerdeki çukur ve taşların üzerinden kendiliğinden atladı.

Kasabaya vardıklarında uygun bir dükkân bulmak için caddeden yürüdüler. Ancak Qin Mian'ın fazla iyimser olduğu ortaya çıktı.

Akar Su Kasabası hareketliydi ama bundan dolayı pazar, dolu ve istikrarlıydı, kiralayacak ya da alacak bir dükkân bulmak kolay değildi.

Qin Mian kasabada uygun dükkânı bulamayınca pes etmedi ve bir komisyoncu aradı. Komisyoncunun elinde pek çok dükkân vardı ve bunlardan biri yol ayrımının yanındaydı. Dükkânın boyutu ve konumu gayet uygundu ama dükkân sadece kiralanabiliyordu ve fiyatı 200 Tael'di. Qin Mian'ın gücü buna yetmezdi. Yalnızca elini pişmanlıkla salladı ve bir ev alıp dükkâna çevirmeyi düşündü. Ancak evler ya satılmış ya da kiralanmıştı ve komisyoncunun elindekiler de dükkâna çevirmek için uygun değildi.

"Bu güzel bak." Komisyoncu pes etmeyerek Qin Mian'a 200 Tael'lik dükkânı tavsiye etti. "Böylesine aydınlık ve büyük bir dükkân 200 gümüş Tael'e değer! Bu köyün ötesinde böyle bir dükkân daha yok."

Qin Mian aldatıcı bir şekilde güldü. Parası olsa bile burayı almak istemezdi.

"Bu." Lei Tie açılmıştı, uzun parmağıyla masadaki kâğıt parçasını işaret etti.

Bu komisyoncuya hoş bir sürpriz mahiyetindeydi. Dükkân uzun süredir açıktı lakin kimse bir ilgi kırıntısı göstermemişti. Gerçekten bugün kiraya verebilecek miydi?

Qin Mian afalladı. Lei Tie'yle beraberken, özellikle işle ilgili meseleler sırasında normalde Lei Tie kolay kolay konuşmazdı. Bu Lei Tie'nin fikrini beyan ettiği ilk seferdi. Yine de bu durumdan hoşnutsuz değildi, aksine bu, ona yalnız olmadığını hissettirdiğinden mutlu olmuştu. Dükkânın durumunu kısaca özetleyen kâğıda bakmadan önce Lei Tie'ye gülümsedi. Hafifçe kaşlarını çatarak "Burası güzelmiş ama çok küçük. Yiyecek satarken beş ya da altı masayı nasıl sığdıracağız?"

Lei Tie, "Burayla ilgili bir izlenimim var. Dükkân büyük değil ama kapının önünde boş bir alan var."

Qin Mian'ın kalbi sarsıldı. Kapının önünde boş alan varsa, dışarıya birkaç masa atmak iyi olabilirdi. Böyle düşünerek komisyoncuya "Dükkân ne durumda?" diye sordu.

Komisyoncu hemencecik mutlu oluverdi ve detaylıca anlatmaya başladı. "Dürüst insanlar olduğumuzdan size gerçeği söylemekten çekinmiyorum. Birkaç yıl önce, yüz yaşında bir ağaç buraya ekildi. Solunda bir bakkal ve sağında bir giyim dükkânı vardı. Sonraları üç dükkân da zengin bir aile tarafından alındı ve yıkıldı. Feodal memur arazinin boş kalmasına üzüldü ve o yüzden buraya çay evi olacak bir ev inşa ettiler. Dükkân küçük olsa da konumu güzel ve kirası da yüksek değil. Aylık sadece 2 Tael, yıllık 24 Tael ediyor."

"Demek öyle." Qin Mian bir parça duygulanmıştı. "Dükkâna bakmaya gidebilir miyiz?"

"Elbette, anahtar bende." Komisyoncunun ağzı kulaklarına varmıştı ve daha da kibar bir şekilde "Beyler, buradan buyrun lütfen," dedi.

Komisyoncuyu dükkâna kadar takip ettiler ve komisyoncu kapıyı açtı. Qin Mian içeri girmeden önce sağdaki ve soldaki dükkânlara baktı. Odada eski ama sağlam, dört takım masa ve sandalye vardı. Dükkân kesinlikle büyük değildi ve sıkışık olarak nitelendirilebilirdi. Şekli yamuktu, içi dar dışı genişti. İçeriye bir bulaşıkhane yapılamazdı, en fazla dört masa daha konabilirdi. Lei Tie'nin de dediği gibi kapının dışında dört beş masa alacak büyüklükte boş bir alan vardı.

Qin Mian dükkânın küçük olduğunu düşünmüştü ama şimdi dükkânın boyutu gözüne iyi gelmişti. Dükkân çok büyük olsa, idare etmek Lei Tie ve onu yorabilirdi.

Qin Mian, Lei Tie'ye fikrini soran bir bakış attı.

Lei Tie başını evet anlamında salladı.

Qin Mian kararını verdi ve komisyoncuya "Bu dükkânı bir yıllığına kiralıyoruz," dedi.

Komisyoncu sevinçle "Güzel, önce geri dönüp evrakları imzalayalım mı?"

Qin Mian ona yolu göstermesi için işaret etti.

Komisyon formaliteleri hallolduktan sonra komisyoncu, anahtarı Qin Mian'a verdi.

Anahtarı tutan Qin Mian cılız bir duyguya kapıldı: artık meslek sahibi insanlar sayılırız. Heyecanla Lei Tie'yi ileriye götürdü. "Hadi, gidip bugün dükkândaki işleri halledelim ve en kısa zamanda dükkânı açalım."

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR