Birinin Karısı Olmak

"Puff-" Lei Xiangren öksürerek ağzındaki çayı püskürttü. Ağzını silerek anne babasına göz ucuyla baktı. Gülmek istiyordu ama cesaret edemedi.

"Çöpçatan Jin. Yanılıyor olmalısınız."

Lei Daqiang'ın yüzü kızarmıştı; utançtan mı yoksa sinirden mi belli değildi.

Zhao Shi ve Qian Shi'nin ikisi de kahkahalarını bastırıp yüzleri kırmızıya çaldığı sırada, kıs kıs gülerek başlarını eğdiler.

Lei Xiangyi ve Lei Xiangli birbirlerine baktılar. Babalarının üç torunu vardı; iki erkek torun ve bir kız torun ama hâlâ talibi çıkıyordu.

Lei Xiangyi kekeledi. "Çöpçatan Jin, hatanız var, değil mi?"

Çöpçatan Jin diğerlerinin kızaran yüzlerini fark etmemiş gibiydi, elini savurarak söze girdi. "Nasıl hata yapmış olabilirim? Yanılıyor olmam itibarımı zedelemez mi? Kız da ailenizin durumunun farkında ve halinden memnun. Abarttığım falan yok ama kız, birinci sınıf bir görünüme sahip. Nazik, cana yakın ve yemek yapmakta oldukça iyi. Kanunen sizin ailenizin bir üyesi olduktan sonra hepiniz rahatça yaşayabilirsiniz." Lei Daqiang'a bakarak konuşmuştu.

Lei Daqiang köşeye sıkışmıştı, diken üstündeydi. Yine de "nazik", "güzel" ve "20 Tael" kelimeleri, sürekli zihninde dönüp duruyordu.

O sırada, sonunda Du Shi'nin aklı başına geldi, ayağa kalktı ve Çöpçatan Jin'e ters ters bakarak "Defol git buradan! Git bu kadar iyi bir kızı başkasına ayarla!" dedi.

Çöpçatan Jin'in yüzündeki gülümseme soldu ve soğuk bakışları Du Shi'nin yüzünde sabitlenerek sakince konuşmaya başladı. "Kız kardeş, neden bu kadar sinirlendin? Kardeş Lei daha bir şey söylemedi ki."

"Defol git, ben-"

"Anne!" Lei Xiangli şoke olmuştu, aceleyle onu durdurdu. Çabucak kulağınaa eğilerek "Fevri davranma! Eğer Çöpçatan Jin'i gücendirirsen, benim, beşinci kardeşin ve küçük kardeşin evlilik meselesi ne olacak?" dedi.

Du Shi'nin içinde öfke alevi fırıl fırıl dönmekteydi, Lei Xiangli'nin sözlerinin tek kelimesini bile anlamadı. "Sizin evliliğinizle bu kadının ne alakası var? Çekil yolumdan!"

Çöpçatan Jin yüzünde bir gülümsemeyle Lei Xiangli'ye bakarak oturuyordu. Sonunda, bir beyne sahip biri çıkmıştı.

Lei Xiangli endişeyle "Beni dinle. Çöpçatan Jin kasabadaki en ünlü çöpçatan. Diğer çöpçatanları da tanıyor olmalı. Diğer çöpçatanlara bizi kötülerse ne olur biliyor musun? Beşinci kardeş ve bana bakma, biz erkeğiz fakat küçük kız kardeşin itibarı asla zedelenmemeli," dedi.

Du Shi titredi ve sonunda zihni, tükenmek bilmeyen korkudan arındı. Yine de öfkesi ve gönülsüzlüğü kaybolmamıştı.

"Çöpçatan Jin, aile reisimiz eşit bir hanımla evlenmeyi düşünmüyor. O yüzden lütfen." Du Shi öfkesine ve kinine hâkim olarak sağ eliyle kapıya doğru jest yaptı. Eğer yapabilseydi, Çöpçatan Jin'i alıp dışarı fırlatmayı çok isterdi.

Çöpçatan Jin içinden alay etti. Buraya gelmesini isteyen kişi ona çöpçatanlık ücretinin iki katını, 8 Tael söz vermişti. Lei Daqiang'la o kız arasındaki farklılık o kadar fazlaydı ki başta kendisinin de güveni yoktu fakat sırf Du Shi'nin bugün ona karşı olan tavrı yüzünden işi halletmek durumunda kaldı.

Du Shi'yi görmezden gelerek Lei Daqiang'a baktı. "Kardeş Lei, buraya hiçbir kötücül amacım olmaksızın geldim. Benim, Çöpçatan Jin'in namını duyduğunda, benim, Çöpçatan Jin'in yalan konuşmayacağını anlayacaksın. Öteki türlü ünüm bu kadar yayılmazdı. Haksız mıyım?"

Lei Daqiang ahmak değildi. Lei Xiangli'nin endişesi de onunkiyle aynıydı. En küçük oğlu ve tek kızı onun hazineleriydiler. Bu yüzden, Çöpçatan Jin'i gücendirmeye cesaret edemedi ve utançla başını yukarı aşağı salladı. "Evet, farkındayım Çöpçatan Jin, iyi niyet gösteriyorsunuz ama…" Du Shi'yle uzun yıllardır birlikte olduğundan duyguları derinleşmişti, eşit bir hanımla evlenmek mantıksız olurdu. Du Shi öfkeyle ona baktı. "Bey, neden onu dikkate alıyorsun?"

Çöpçatan Jin, dehşetten buz kesilmiş Lei Chuntao'ya baktı ve nazikçe "Kız önden gitse iyi olur," dedi.

Lei Chuntao'nun yaşadığı bunaltıcı baskının altında aklı çıkmıştı, aceleyle kendi odasına döndü.

Çöpçatan Jin kendine güvenerek Lei Daqiang'a "Gelmeden önce ailenizin durumunu soruşturmuştum. Ailenizde bekar üç kişi var; ister evli olsunlar ister olmasınlar paraya ihtiyaçları vardır. Beşinci gongzi okuyor; türlü türlü şey için para gerek. Hepsini toplayın, az bir meblağ değil. Kız Kardeş Du ev halkını yönetiyor ama birikmiş para artmıyor." Du Shi'ye anlamlı bir bakış attı. Aslında Du Shi'nin 'pintiliğini' aşağılamıştı. Diğerlerine karşı pintilik yapmasında sorun yoktu fakat kendi ailesine karşı bile pintiydi.

Du Shi soğukça "Çöpçatan Jin, sen bir yabancısın, bizim aile meselelerimize karışma gibi bir vasfın yok," dedi.

"Kardeş Lei, kızın ailenize katılmasının ziyanı olmaz, size fayda sağlar." Çöpçatan Jin devam etti. "Neden önce dinlemiyorsun? Eğer hemfikir olmazsan, seni evliliğe zorlayabilir miyim ki? Galiba Kız Kardeş Du pek iyi hissetmiyor. Önce onu dinlenmeye göndersek iyi olacak."

Lei Daqiang, Zhao Shi ve Qian Shi'ye bakarak "Kayınvalidenize yardım edin de odasına gitsin," dedi.

Du Shi iyi hissetmekten çok uzaktı. "Lei Daqiang, sakın!"

"Hızlı ol!" Lei Daqiang dik dik baktı, Zhao Shi ve Qian Shi, Du Shi'yi gitmesi için sürüklediler.

Lei Xiangren, Lei Xiangyi ve Lei Xiangli gitmemişti. Çöpçatan Jin'in ortaya çıkışı o kadar ani ve garip olmuştu ki ondan şüphe duydular. Ayrıca Çöpçatan Jin'in ne yapmak istediğini de duymak istediler.

Çöpçatan Jin'in ifadesi yumuşadı ve gülümsemesi daha samimi bir hâl aldı. "Doğru konuşan biriyimdir. Eğer kulağa hoş gelmeyen bir şey olursa lütfen beni bağışla, Kardeş Lei."

Öylesine nazik ve yumuşak bir tutum içindeydi ki Lei Daqiang'ın içindeki rahatsızlık duygusu alevlenmemişti bile. Başıyla onayladı. "Çöpçatan Jin'in söyleyeceklerinin değeri gözümüzde büyük. Söyleyecek bir şeyin varsa hiç çekinme."

Çöpçatan Jin söze girdi. "Para; kendi kendine artmaz. Kardeş Lei, daha evlenmemiş üç çocuğunuz var. Kendine bir sor, ailenin durumu bu şekilde devam ederse üç kişinin evliliğine yetecek parayı toparlayabilecek misin? Şu anda yeteri kadar paran olsa bile, tüm çocuklarının ve torunlarının ileride sıkıntı çekmesini mi istiyorsun? Daha saçlarında düzgün birer aksesuarları olmayan iki gelinin var. İkiniz, karılarınızın daha iyi şekilde yaşamasını istemez misiniz?"

Lei Xiangli cevap vermedi. Ebeveynlerinin biraz parasının olduğunu biliyordu fakat bu, üç nikah töreni yapmaya yetmezdi. Kaldı ki beşinci çocuğun dersleri için paraya ihtiyacı vardı. Du Shi'nin pintiliğinin ana sebebi beşinci çocuktu.

Lei Xiangren ve Lei Xiangyi başlarını hafifçe yukarı aşağı salladılar.

"Sahip olduğun para, para yavrulayamaz fakat sen, paranın parayı büyütmesinin bir yolunu bulmalısın." Çöpçatan Jin, insanların gardlarını kolayca düşürecek şekilde içtenlikle konuştu. "Kardeş Lei'ye ayarlamak istediğim kız, zengin bir ailenin genç hanımının çeyiz hizmetçisi.** Genç hanım ona çok değer veriyor ve başlangıçta kızın dışarı çıkıp evlenmesine izin verdi fakat genç hanım evlendikten kısa süre sonra hamile kaldı, o yüzden kız da üç yıl daha onun yanında kaldı. Büyük zorluklarla serbest kaldıktan sonra kızın babası hastalıktan can verdi ve üç yıl boyunca yas tuttu.*** Kız şu anda 26 yaşında. Bu yüzden, bu yaşta olmasına rağmen hâlâ evli değil. Ama kız gerçekten iyi. Genç hanımın izinden giderek yemekle insan sağlığını tedavi etmek ve özellikle işleri ustaca yönetmek de dahil olmak üzere pek çok şey öğrenmiş."

Bir duraklamadan sonra konuşmaya devam etti. "Kızın yaşından dolayı bir eş bulması zor olmasaydı, bir yabancı olarak onu Kardeş Lei'ye ayarlamakta istekli olmayacağımı söylemenin garip kaçmayacağını düşünüyorum."

Bunları söyleyince samimi görüntüsü daha da arttı.

O sırada Lei Daqiang'ın ilgisi uyandı. Yemekle insan sağlığını tedavi etmek mi? Bu, gelecekte daha da sağlıklı olacağı ve daha uzun yaşayacağı anlamına gelmiyor muydu?

Çöpçatan Jin bir çift delici göze sahipti, bunu fark etmemesi mümkün müydü hiç? Yangına körükle gitti.**** "Kardeş Lei, bunu bir düşün. Bu kız geniş bir bilgi yelpazesine sahip ve işleri yönetmekte de iyi. Bir kere ailenize katıldı mı kesinlikle ailenin müreffeh bir hayat sürmesini sağlayacaktır. Kardeş Lei yaşın fazla geçmemiş. İleri yaşta çocuk sahibi olmak, büyük bir keyif kaynağı olacaktır."

Lei Xiangren ve iki kardeşi içleri merakla dolup taşarken birbirlerine baktılar. Çöpçatan Jin fazla mı dilbazdı yoksa onlar mı hemen dolduruşa geliyorlardı? Kalplerinin derinliklerinde bu kızın fazla iyi olduğunu hissettiler. Ama ne de olsa bu sorun ebeveynlerini ilgilendiriyordu. Üç kardeş fikirlerini açıklamaya cesaret edemediler ve ara sıra gizlice Lei Daqiang'a göz attılar.

Söylenmesi gereken her şey söylenmişti. Çöpçatan Jin konuşmayı kesti ve yavaşça çayını içerek Lei Daqiang'a düşünmesi için zaman tanıdı.

Lei Daqiang bir süre sessizliğini koruduktan sonra "Nişan hediyesi?" diye sordu.

Çöpçatan Jin, "Bayan Wei anlayışlıdır. Sıradan insanlarınkinden çok daha kötü olmadığı sürece sorun olmayacağını söyledi," dedi. O anda, kızın soyadından bahsetmişti.

Lei Daqiang tekrar tereddütle konuşmaya başladı. "Onunla görüşebilirsem…"

Çöpçatan Jin içtenlikle bir kahkaha attı. "Orası kolay. Belirlediğimiz bir günde onu kasabaya çağırırım ve ikiniz uzaktan görüşürsünüz."

"Lei Daqiang, sakın!" Yan odadan Du Shi'nin haykırışları duyuluyordu. Onları gizlice dinlediği ortaya çıktı.

Kısa bir süre içerisinde yandaki odadan fırladı.

Lei Daqiang, Bayan Wei hakkında pek çok güzel söz duymuştu.

Bu sırada Du Shi'nin tepkisini görünce, Du Shi'nin saçma sapan hareketlerini düşündü ve kalbi Bayan Wei'ye daha çok meyletti. Kadını payladı. "Neden kıyameti koparıyorsun?"

Ev sahibinin otoritesi kendini göstermişti; Du Shi bir an için sesini çıkarmaya cüret edemedi ve sadece ona inanamayan gözlerle baktı.

Çöpçatan Jin ayağa kalktı. "Ben önden gideyim. Yarından sonraki sabah, Bayan Wei'ye çay evinde eşlik edeceğim."

Lei Daqiang onu kibarca avlu kapısına kadar geçirdi. "Zahmetin için teşekkürler, Çöpçatan Jin."

Çöpçatan Jin gider gitmez, sonunda Du Shi patladı ve kendini Lei Daqiang'a doğru atarak bağırdı. "Lei Daqiang. Seninle kavga edeceğim–––"

Lei Daqiang'ın boynu, Du Shi'nin tırnaklarıyla çizilmiş ve kanla lekelenmişti. Acıyla dişlerini sıktı, Du Shi'yi iterek uzaklaştırdı ve öfkeyle boynunu tuttu. "Seni şirret!"

Bam, Du Shi masaya çarparak yere düştü.

"AHH-" Du Shi ayağa kalktı ve Lei Daqiang'a koştu. İkisi birbirleriyle güreşmeye başladı.

"ANNE!"

"BABA!"

Ana salon kaos içindeydi.

…

Qin Mian tezgâhın arkasında oturmuş, sinsice gülerek paraları sayıyordu. Bugün Çöpçatan Jin'in eski eve gideceği gündü. O sırada Lei'lerin evinde yaşanan sahneyi gözünde canlandırınca aşırı keyiflendi.

Yemek yemeye gelen tüm müşteriler, komik bir şekilde ona bakıyordu.

Zheng Liu, Qin Mian'ın keyfinin yerinde olduğunu görerek yüzünde geniş bir gülümsemeyle tezgâha yaklaştı. "Büyük patron, bu gece baharatlı acı çorba yiyecek miyiz?" Yoğun iş nedeniyle dükkân, onun ve Wang Shun'un öğle ve akşam yemeğini karşılıyordu fakat dükkânda genellikle yemek kalmıyordu. Qin Mian çok nadiren dükkânda onlar için yemek bırakıyordu.