Birinin Karısı Olmak

Çevirmen: Myriel
Editör: YcD44
Cilt 1Bölüm 59: Birlikte Ava Gidelim

Dışarıda, artarda pencereye çarparak uğultu sesi çıkaran kuvvetli bir rüzgâr esmekteydi. Qin Mian erken kalkmıştı. Yorganın içine gömülmüş, kıpırdamak istemiyordu. Kıpırdamadan Lei Tie'nin tam vaktinde kalkışını ve ısıtılabilir tuğlalı yatağın kenarına oturarak iç çamaşırlarını giyişini, üzerine pamuklu, astarsız bir üst ve pantolonlarının ardından bez ayakkabılarını giyişini seyretti.

"Kalk, koşacağız." Lei Tie arkasına döndü.

"İstemiyorum. Neden bugün kahvaltıyı sen hazırlamıyorsun?" diye öneride bulundu Qin Mian.

Lei Tie adamı kaldırdı ve yorganın içinden kibarca sıcak kıyafetleri* alarak Qin Mian'a fırlattı.

Qin Mian uysal bir şekilde üstünü giyindi ve soğukça, "Üşütmem umurunda değil!" dedi.

Lei Tie boğukça, "İdmana devam edersen kolay kolay üşütmezsin," dedi.

Qin Mian hızlıca giyindi, saçını taradı ve ok gibi fırladı. Koşmamı istemiyor muydun? Şimdi görürsün.

Lei Tie avlu kapısını kilitledikten sonra Qin Mian ortadan kayboldu. Hiç duraksamadan sağa koştu. Az sonra Qin Mian'ın sırtını gördü ve ona yetişti.

Qin Mian arkasındaki ayak seslerini duyarak temposunu hızlandırdı.

Lei Tie de hızlanmıştı. Qin Mian'dan bir zhang [330m] gerideydi.

Qin Mian dudak bükerek sabit bir hızda ilerlemeye devam etti ve onunla yarışmayı bıraktı.

Köyde herkes bu saatte kalkardı. Külleri kazıma sesi, açılan kapıların sesi ve konuşma sesleri özel bir ahenk yaratırdı.

Bir avlu kapısının yanından geçtiği sırada bir leğen su döküldü. Qin Mian çevikçe geri çekildi.

Elinde boş bir leğen tutan şişman bir teyze, şoke olmuş bakışlarla utanarak, "Lei Tie'nin karısı, üzgünüm. Teyze bilerek yapmadı," dedi.

"Sorun değil." Qin Mian gelişigüzel elini sallayarak koşmaya devam etti.

Sonbahar rüzgârı havada hışırdarken soğuk rüzgâr usanmadan tekrar tekrar esiyordu, kurumuş yapraklar zemine düşerek kalın bir yığın hâlinde birikiyor, üstlerine basıldıklarında bir "çatırt" sesi çıkarıyorlardı. Bir süre koştuktan sonra tüm vücudu ısındı. Qin Mian hızını birazcık arttırdı.

Zhang Dashuan, Wu Di ve Lei Xiangli nedense birlikteydiler. Bu tarafa gelmekteydiler ve Qin Mian ve Lei Tie'yi görünce el salladılar.

Zhang Dashuan, "Hâlâ koşuyor musunuz? Biz de sizi arıyorduk," dedi.

Qin Mian hızını onlara göre ayarladı. Konuştuğu sırada nefesi kesik kesikti. "Sabah… koşusundan sonra… konuşalım."

Lei Tie onun peşinden giderken eskisi gibi ketumdu.

"Her gün böyle koşuyorlar mı?" diye sordu Lei Xiangli, Zhang Dashuan'a.

Zhang Dashuan, "Evet. Yağmurlu günler haricinde her sabah köyün etrafında koşuyorlar."

Wu Di'nin ifadesi komikti. "Kız kardeşin (Qin Mian) buna 'sabah egzersizi' dediğini duymuştum."

Lei Xiangli bir parça utanç duyarak başıyla onayladı. İki yabancı, onun ağabeyi ve en büyük yengesini kendisinden iyi tanıyorlardı.

"Hadi, yavaşça yürüyelim. Kapıya vardığımızda onların da koşusu bitmiş olur," dedi Zhang Dashan.

Sahiden de üçü yavaşça yürüyerek avlu kapısına vardıklarında, Qin Mian ve Lei Tie de küçük ormandan yeni dönmüştü.

Lei Tie'nin solukları, sadece yürüyüşe çıkmışçasına düzenliydi. Qin Mian nefes nefese kalmıştı fakat adımları hâlâ istikrarlıydı.

"Kapıyı aç." Qin Mian, Lei Tie'nin omzuna vurdu.

Lei Tie bir şey demeden büyük kilidi açmak için anahtarı çıkardı.

Zhang Dashuan ve diğerleri içten içe şaşırmışlardı. İkisinin böyle baş başayken iyi anlaşıyor olduklarını görmüşlerdi. Qin Mian, Lei Tie'ye sertçe vurmuş olsa da hâlâ ikisinin baya yakın olduğu anlaşılıyordu.

"Nasıl oldu da üçünüz beraber geldiniz? Sorun nedir?" diye sordu Qin Mian.

Zhang Dashuan konuşmaya fırsat bulamadan Lei Tie, Qin Mian'dan kuyudan kepçeyle su çıkarmasını istedi ve ellerini yıkadı. "Hanım, kahvaltıya ne istersin?"

"Pilav. Noodleı ne kadar sevmediğimi bilmiyor değilsin. Hâlâ soruyor musun?" Qin Mian terini silmek için bambu direkteki havluyu aldı.

"Biliyorum. Peki ya yemek olarak?"

Qin Mian biraz düşündü. "Yarım Çin lahanası, üç turp ve üç domuz kaburgası."

Lei Tie mutfağa doğru yürüdü ve Zhang Dashuan ve diğerlerine baktı. "Karımla konuşun."

Lei Xiangli akıl almaz bir şekilde, "Ağabey yemek mi pişirecek?" diye sordu.

Zhang Dashuan ve Wu Di de şaşırmış görünüyordu.

Qin Mian şaşırıp kalmıştı. "Hayır, pirinç ve sebzeleri yıkayacak. Derisi kalın, soğuk işlemiyor. Haha."

Zhang Dashuan ve diğerleri nutukları tutulmuş hâlde birbirlerine baktılar. Erkek çift Qin Mian ve Lei Tie'nin yaşamları hakkında birkaç şey daha öğrenmişlerdi.

Qin Mian onları oturma odasına davet etti.

"Bizden ne istediğinizi söylemediniz?"

Lei Xiangli kanepeye oturdu ve eliyle dokununca kanepenin ne kadar yumuşak olduğunu fark etti.

Zhang Dashuan, "Aslında, Tiezi için buradayız. Yeni Yıl'da masada çok yemek olsun diye üçümüz dağa avlanmaya gitmek istiyoruz. Tiezi en deneyimli avcı, bu yüzden onu da yanımıza almak istiyoruz." Doğrusu, teklif Wu Di'den gelmişti. Lei Tie ve Qin Mian'la arası iyiydi fakat Lei Tie'yi, Zhang Dashuan'ın tanıdığı kadar tanımıyordu. Zhang Dashuan'ı çağırmış, eski evden geçerlerken evde Lei Xiangli'yi görmüş ve onu da çağırmıştı.

Wu Di mutfak kapısında durmuş, merakla içeriye bakıyordu. Lei Tie'nin cidden de pirinçleri yıkadığını görünce şoke oldu. Hayranlıkla Qin Mian'a baktı ve ardından geri gidip oturdu.

"Duydun mu? Seni ava davet ediyorlar." Qin Mian mutfağa doğru bağırdı.

Mutfağın içinden Lei Tie'nin sesi duyuldu. "Duydum. Kahvaltıdan sonra gideriz."

"Ben de geliyorum." Qin Mian boştu ve evde sıkılmıştı.

"A-ha."

Qin Mian güldü, ardından Lei Xiangli'ye, "Dördüncü kardeş, bugün çorba satmıyor musun?" diye sordu.

Lei Xiangli, "Dün, nehri kazma işi tamamlandı. Hazır lafı açılmışken, en büyük yengeye teşekkür etmek istiyorum, bu sefer baya para kazandık," dedi.

Tabii burada oturanlar ne kadar kazandığını sormayacaktı.

Qin Mian cılız bir gülümsemeyle, "Önemli değil. Sen, üçüncü kardeş, beşinci kardeş ve küçük kız kardeş de bize çok yardım ettiniz. Bunları unutmadık," dedi.

Lei Xiangli sözlerindeki imayı anlamıştı. Gülümsedi ve başka bir şey söylemedi.

Wu Di, "Hadi geri dönelim. Kahvaltıdan sonra Kardeş Tie'nin evine tekrar geliriz," dedi.

Üçü birlikte ayrıldılar.

Qin Mian baharatlı ve ekşi lahana çorbası ve domuz kaburgalı lahana haşlaması yaptı.

Kahvaltıdan sonra Lei Tie kıymetli yayını temizledi ve okluğuna 20 tane ok koydu. Qin Mian şapkasını taktı, atkısını bağladı ve gitmeye hazırdı.

Biraz zaman geçtikten sonra Lei Xiangli ve diğer ikisi, her biri birer ok-yay seti ve sırtlarında birer sepet taşıyarak geldiler.

Beşi dağın içine doğru yürürken özgürce şakalaşıp sohbet ettiler. Yalnızca Qin Mian'ın eli boştu.

Zhang Dashuan ve diğer ikisi, Qin Mian'ın yalnızca eğlencesine geldiğinin gayet farkındaydılar.

Dağa girdikten sonra birkaçı bilerek sustu. Kısa süreliğine duydukları tek şey, yaprakların ve kuru dalların üzerindeki ayak sesleriydi.

Zhang Dashuan başı çekiyordu, Qin Mian ve Lei Tie onun arkasındaydılar. Zhang Dashuan, Wu Di ve Lei Xiangli tecrübeli avcılar değillerdi, okçuluk becerileri ortalamaydı. Qin Mian ve Lei Tie onlara daha fazla fırsat vermeyi amaçlıyordu.

Ormanda en çok sülün ve yaban tavşanı bulunuyordu. Çok geçmeden, Zhang Dashuan otları gagalayan büyük, tombul bir sülün gördü. Durdu ve Lei Xiangli'yle Wu Di'ye el salladı. Lei Xiangli ve Wu Di diğer iki tarafa doğru süründüler ve üç adam, sülünü bir üçgen içine aldı.

Zhang Dashuan bir ok çıkardı, sülüne doğrulttu ve yayı bırakmadan önce gerdi. Ok, sülünün tüylerinin kenarından geçip kurumuş çimlere saplandı.

Sülün ürkmüştü. Gıdakladı ve kanatlarını çırparak kaçtı.

"Ah, ne yazık!" Wu Di fazlasıyla hüsrana uğramıştı. Bir anlık umutsuzluğun ardından sülünün düştüğü yeri tahmin etti ve ellerini uzatarak incelemeye başladı.

Sülün muhtemelen birisinin onu çıplak elle yakalamasını beklemiyordu. Bir buhranın ortasında büyük bir güçle hamle yaptı. Gövdesini döndürmek için iki pençesiyle ağaç gövdesini tekmeledi ve ardından kanatlarını çırparak başka yere uçtu.

Wu Di ansızın yere düştü.

Tam o anda, bir "vın" sesiyle tüylü bir ok, sülünü tam on ikiden vurdu. Sülün ölerek yere çakıldı.

Wu Di arkasına baktığında Lei Tie kollarını indirmekteydi. Az önceki oku o atmıştı.

Qin Mian, Lei Xiangli ve Zhang Dashuan, Wu Di'nin mahcup görüntüsünü gördüklerinde kahkahayı koyuverdiler.

Wu Di'nin yüzü kızardı ve aceleyle yerden kalktı.

Zhang Dashuan hâlâ gülüyordu. "Wu Di, avlanmaya geldik, tavuk yakalamaya değil. Haha…"

"Bir an için endişelendim?" Wu Di üzerindeki otları silkeledi.

Qin Mian sülünü aldı ve Wu Di'nin sepetine koydu.

Wu Di hemen sülünü çıkardı. "Hayır, bu Kardeş Tie'nin avı."

Qin Mian sülünü sepete geri attı ve cömertçe, "Al gitsin. Bu umurunda değil zaten."

"Hayır," dedi Wu Di kesince. "Kardeş Tie avladığından bu sizin. Dağdan döndüğümüzde hiçbir şey avlamamış olursam, arsızlık yapıp Kardeş Tie'den bir tane isterim. Kız kardeş, bunu geçici olarak sizin yerinize taşıyacağım."

Qin Mian'ın başını yukarı aşağı sallamaktan başka çaresi yoktu.

Yollarına devam ederken iki sülün daha gördüler. Ne yazık ki Zhang Dashuan, Lei Xiangli ve Wu Di sülünleri ıskaladı.

Lei Tie nadiren onlara yol gösteriyordu.

Zhang Dashuan, Lei Xiangli ve Wu Di'nin bir şeyler öğrendiği düşünülebilirdi.

Lei Xiangli bir sülün ve yaban tavşanı vurdu. Zhang Dashuan ve Wu Di de birer sülün avladı.

Şansı en çok yaver giden Lei Tie'ydi. İki sülün ve bir dağ kekliği avlamıştı.

"Ben de denemek istiyorum." Onları izleyen Qin Mian, canı çekerek elini Lei Tie'ye uzattı.

Lei Tie, "Bu yüz dan** kuvvetli bir yay, sen bunu çekemezsin," diyerek açıkladı.

Qin Mian öfkelendi, kendisine tepeden bakıldığını hissediyordu. "Denemezsem nereden bileceksin?"

Lei Tie'nin yayı ona vermekten başka seçeneği yoktu.

Qin Mian, Lei Tie'nin sırtındaki okluktan bir ok çekti ve yaya yerleştirdi. Lei Tie'nin duruşundan öğrendiği kadarıyla yerde bir yaprağı hedef aldı ve yay kirişini çekti. Yay kirişi güçlükle hareket etti.

Qin Mian içinden "iyinin yanından geçmez" dedi ve diğerlerine göz attı.

Zhang Dashuan ve diğer ikisi başlarını çevirmiş, ondan uzağa bakmaktaydı. Fakat Qin Mian güldüklerini görebiliyordu. Ciddi bir ifadeyle, "Komik olan ne? Siz çekebilir misiniz sanki?" dedi.

Lei Tie omzuna eğilerek fısıldadı. "Başka bir gün sana küçük bir yay yapacağım."

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR