"Dut ağacı." Qin Mian şaşırmıştı, küçük yayı daha sıkı kavradı. "Yani bu, dut ağacından. Bildiğim kadarıyla dut çok değerli bir ağaç,
Lei Tie, "Beğendiğin sürece," dedi.
Qin Mian, "Çok beğendim," diyerek cevapladı.
Yayı ve okları yatak odasına götürdü ve yayını sevgiyle Lei Tie'nin büyük yayı ile astı. Odadan çıktığında Lei Tie yemekleri masaya koymuştu.
"Yarın dağa gitmeye ne dersin?" diye sordu Qin Mian heyecanla.
Lei Tie, "Önce sabit hedef vurma alıştırması yap, sonra hareket eden hedeflere geçersin," dedi.
"Çok mu zor?" Qin Mian hayal kırıklığına uğramıştı.
Lei Tie düşünmeden, "Yürümeyi öğrenmeden koşmak nasıl olur?" dedi.
Bu gayet mantıklıydı. Qin Mian'ın verecek bir cevabı yoktu. Tek yapabildiği kabullenmek ve Beyaz Benek'e et dilimlemek için kalkmak oldu.
Ertesi gün Lei Tie, ortasında hedef olarak eski bir hasır şapka bulunan iki sopayı bahçeye soktu ve Qin Mian'dan nişan alıp vurmasını istedi.
Qin Mian'ın kendi yayı ve okları vardı. İlgi doluydu. Lei Tie'nin yönlendirmesiyle bıkmadan tekrar tekrar ok attı. İlk başta hedefi ıskaladı. Yedi ila sekiz ok attıktan sonra hasır şapkayı isabetli bir şekilde vurabileceğini hissetti, gitgide merkeze yaklaşıyordu.
Başlangıçta, Lei Tie yalnızca eğlencesine aklını çelmişti fakat biraz yeteneği olduğunu görünce biraz şaşırdı ve daha ciddi bir şekilde öğretmeye başladı. İlk olarak, Qin Mian'a hasır şapkadan 2 zhang (6.6m) uzaklıktan ok attırdı, ardından mesafeyi 3 zhanga (9.9m) çıkararak mesafeyi yavaş yavaş açtı.
Qin Mian okçuluk öğrenmeye yeni başlamıştı. Bir süre sonra kolları ağrıdı ve antrenmanını öğlen bitirdi.
Lei Tie, "Bundan sonra her gün yalnızca bir saat alıştırma yap. Acele işe şeytan karışır," dedi.
Qin Mian başıyla onayladı. Bunun biraz dayanılmaz olduğunu da düşünmüştü; kollarını bile kaldıramıyordu. "Öğleye ne yiyeceğiz?"
Lei Tie, "Güveç, ben yaparım," diyerek cevapladı.
Qin Mian gülümsedi ve kanepeye rahat bir şekilde uzandı. "Elbette. Sen yap, ben yemeyi beklerim."
Lei Tie güveç yapma konusunda Qin Mian kadar titiz değildi. Su kaynadıktan sonra baharatları koydu, tadına baktı, tadı az gelince tuz ekledi ve içine dün dükkândan getirdiği dilimlenmiş et, köfte, patates, ıspanak ve lahana yaprağı koydu. Et ve patates pişinceye kadar ıspanak ve lahana yaprakları chopsticklerle bile tutulamayacak kadar yumuşamıştı.
Lei Tie'nin yavan yüzünde ender bir utanma ifadesi belirdi. Qin Mian onunla alay etmeden önce, sakince biraz sebze ve lahana yaprağı alarak güvece ekledi.
Neyse ki tadı kötü değildi.
Qin Mian, bu adamın nadiren yemek pişirdiği düşüncesiyle yalnızca bir süre sessizce güldü ama ona takılmadı.
Pilav yoktu ve yalnızca yemek yemek yeterli değildi. İki adam, birlikte pişsinler diye güvece noodle koydular.
Noodle makineleri olduğundan noodle yemek çok pratikti. Öncesinde, noodle makinesiyle büyük miktarda noodle yapılmış, asarak kurutulmuş ve makasla kesilmişti. Noodle daha sonra kuru bir çekmecede saklanmış ve istedikleri zaman pişirilmişti. Ne var ki, bu devirde kurutma maddesi bulunmadığından kurutulan noodle en fazla bir ay saklanabiliyordu. Yine de bu yeterince iyiydi.
Yemek masasında Qin Mian işten konuştu. "Son zamanlarda baharatlı acı çorba yiyenler azalmış. İkindi vakti, evde kalıp biraz turp köftesi, balık köftesi, tatlı patates köftesi ve sebze köftesi yapalım. Önce biraz deneme satışı yapalım. Satacak kadar iyi olursa, köfteleri yapması için birilerini işe alırız." İşi büyütmek için daha fazla para kazanması gerekmiyor olsaydı, kesinlikle her gün bunu yapacak kadar sabırlı biri değildi.
Lei Tie başıyla onayladı.
Öğle yemeğinden sonra köylülerden biraz tatlı patates, patates, turp, havuç ve balık aldılar.
Tatlı patates köftesi yapmak en kolayıydı. Patatesler soyulduktan sonra haşlanıyordu. Ardından püre hâline getiriliyor, biraz un ekleniyor, iyice yoğuruluyor ve küçük toplar hâlinde yuvarlanıyorlardı. Yağ kızınca içine atılıyor ve altın sarısı, çıtır çıtır ve güzel kokulu olana kadar kızartılıyorlardı. Turp köftesi yapmak kolaydı. Turplar kesiliyor ve kıyma, yumurta, un ve baharatla karıştırılıyor ve kızartmadan önce top hâlinde yuvarlanıyorlardı. Sebze köftesinin ana malzemesi patates ve havuçtu. Patatesler haşlanıyor ve püre hâline gelene kadar eziliyor ve onlar da kızartılmadan önce dilimlenmiş havuç, yumurta beyazı ve çeşitli baharatlarla karıştırılıyorlardı.
Balık köftesi yapmak nispeten zordu. Balık temizlendikten sonra kılçıkları çıkarılıyor ve bıçak yardımıyla eti sıyrılıyordu. Ardından bir miktar zencefil, tuz ve su ekleniyor ve merdane ile püre hâline getiriliyordu. Sonrasında yumurta beyazı ekleniyor, chopsticklerle aynı yönde karıştırılıyor, kıvamına göre biraz un ekleniyor ve balık lapası, köfte hâlinde yuvarlanıyordu. Ondan sonra tavaya su ekleniyor, balık köfteleri kısık ateşe konuyor, ardından ateş yükseltiliyordu.
Tüm balık köfteleri yüzmeye başlayınca, çıkarılabilir, soğuk suya konabilir ve süzülebilirdi.
Qin Mian ve Lei Tie karanlık çökene kadar meşguldüler. 100'den fazla tatlı patates köftesi, turp köftesi ve sebze köftesi yapmışlardı, balık köftesi daha azdı, yaklaşık 80 adet.
Köyde sığır ve koyun eti yoktu. Yoksa biraz sığır köftesi ve koyun köftesi yapabilirlerdi.
Akşam yemeğinde pilav, güveç ve her çeşit köfteden bir düzine vardı. Qin Mian ve Lei Tie en çok balık köftesini seviyordu.
Tatlı patates köftesi tatlıydı ve kadınlar arasında daha popüler olduğu tahmin ediliyordu.
Birkaç çeşit köftenin olması, bir kez daha insanları Lezzetli Yemek Restoranı'na getirdi.
Zaman akıp gitti ve göz açıp kapayıncaya kadar on ikinci kameri ay başladı.
"Yeni Yıl" kelimeleri daha sık kullanılmaya başlandı. Yeni Yıl bayramı için şişman domuz yetiştirenler, domuzlarını kestirmek için Liao Amca'nın kapısında kuyruk oldular. Köyde birkaç günde bir domuzların tiz çığlıkları duyuluyordu.
Yılbaşı domuz kesimine gelince, domuz kesim yemeğinden bahsetmek gerekir. Adından da anlaşılacağı gibi, birinin Yeni Yıl domuzunu kesince insanları yemeğe davet etmesi gerekir. Genellikle akrabalarını, arkadaşlarını ve iyi anlaştıkları köylüleri davet ederlerdi.
Qin Mian ve Lei Tie'nin yedikleri ilk domuz kesim yemeği, Zhang Dashuan'ındı ve bir gün sonra başka bir domuz kesim yemeği yemeyi beklemiyorlardı.
Lei Xiangyi ve 50'lerinde yaşlı bir adamın avlu kapısına doğru yürüdüklerini gören Qin Mian, yaşlı adamın Lei Tie'nin eniştesi Dong Daniu gibi göründüğünü hatırlamadan önce bir anlığına şaşkına döndü. Wei Shi evlendiği sırada tanışmışlardı.
"Enişte, lütfen içeri gelin." Lei Tie ilgisiz bir tavır takındı.
Qin Mian, Dong Daniu'ya bir fincan sıcak çay koydu.
Dong Daniu kapıdan girdikten sonra sanki evdeki eşyaların değerini ölçüyormuş gibi yavaşça ve çok dikkatli bir şekilde etrafı inceledi. Bir sürenin ardından gülümseyerek konuşmaya başladı. "Birkaç eve daha uğramam gerek, o yüzden çay almayayım. Ailem yarın domuz kestirecek, yani sizi domuz kesim yemeğine davet etmeye geldim. Yarın biraz erken gelin."
Qin Mian, "Kesinlikle erken geleceğiz. Bize üçüncü kardeş haber verse olurdu, eniştenin bizzat gelmesine nasıl izin verebiliriz?" dedi.
Dong Daniu neşeyle, "Yeni ev partisi verdiğinizde ailemiz meşguldü, bu yüzden kimse gelmemişti. Bugün, evinize bakma fırsatım oldu. Halanız ve ben, ikinizin iyi olduğunuzu görünce rahatladık," dedi. "Aileden ayrılmaktan" bahsetmemişti, yalnızca "yeni ev partisinin" bahsini açmıştı.
Qin Mian gülümseyerek sessizliğini korudu. Birinin bu sözleri gelişigüzel bir şekilde dinlemesi önemli değildi. Bildiği kadarıyla, Dong Daniu'nun topu topu üç oğlu vardı. Başına büyük bir şey gelmiş olsa bile, bir süre oturması için onlardan birini gönderecek zamanı bile olmamış mıydı? Şimdi de onları domuz kesim yemeğine davet etmek istiyordu, neresinden bakarsan bak garipti.
Dong Daniu'nun yapacak başka işleri var gibiydi. Bir süre oturduktan sonra ayrıldı.
Lei Xiangyi bilerek adımlarını yavaşlattı ve alçak sesle, "Eniştenin en küçük oğlu hapisteydi. Yarın evlerine gittiğinizde dikkatli olsanız iyi olur," dedi.
Qin Mian afallamıştı.
Lei Tie de biraz şoke olmuştu. Yıllardır evden uzaktaydı, o yüzden gerçekten de akrabalarının meselelerinden habersizdi.
"Neden hapse girdi?" Qin Mian hemen Lei Xiangyi'ye sordu.
Lei Xiangyi iç geçirdi. "Enişte ve halanın, Kuzen Wei'yi çok şımarttığı söyleniyor. Gençken ailesinden izinsiz dışarı çıkardı. Büyüdüğünde bir inek çalmaya bile cüret etti. 10 gümüş Tael para cezasına ve 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sadece yedinci kameri ayda geri geldi. Hapishanede geçirdiği bir yılın ardından dersini almış olsa gerek fakat çıktıktan sonra dersini alıp almadığını kim bilir? – Neyse, yarın dikkatli olun."
Çiftçilik ve hasat kaldırma, Büyük Xia Hanedanlığı köylülerinin can damarıydı. Bu sebeple cezası ağırdı.
Lei Xiangyi gittikten sonra Qin Mian bir süre düşündü ve çekinerek Lei Tie'ye, "Yarın tek gitsen nasıl olur?" dedi.
Lei Tie sabit bir şekilde ona baktı ve konuşmadı.
Qin Mian sadakatten yoksun olduğunu hissetti ve "Tamam, birlikte gidelim" diyerek kendini düzeltti.
Lei Tie, "Sana zorbalık yapmasına izin vermem," dedi.
Qin Mian kanepenin kolçağına dayanarak ona baktı. "Korkan kim? Her neyse, uzun süredir seninle Kung Fu öğrendim ve bu kesinlikle onu yenemeyeceğim anlamına gelmiyor. Sadece yarının iyi geçeceğini düşünmüyorum."
Ertesi gün kahvaltıdan sonra Qin Mian ve Lei Tie, manda arabasını eski evdekilerle buluşmak için eski eve doğru sürdüler. Eski evdeki herkes dışarı çıkmıştı ve Lei Xiangzhi'nin bugün tatil günüydü, bu yüzden o da gelecekti. Çok sayıda insan ve Dong'un köyünün biraz uzakta olması nedeniyle Lei Daqiang, bir köylüden bir eşek arabası ödünç aldı.
Lei Daqiang, Du Shi, Wei Shi, Qian Shi, Zhao Shi, Lei Chuntao ve üç çocuk eşek arabasıyla giderken Qin Mian, Lei Tie, Lei Xiangren, Lei Xiangyi, Lei Xiangli ve Lei Xiangzhi manda arabasıyla gittiler. İki aile büyük bir kafile hâlinde Dong'un köyüne gittiler.
Son zamanlarda yağmur yağmamıştı. Köy yolu, toprak yol olsa da üstünde gitmesi kolaydı. Eşek arabası yaklaşık bir saat dolaştı. İki gölet arasındaki toprak yoldan geçtikten sonra söğüt ve akasya ağaçlarıyla çevrili bir köye girdi. Ardından Lei Tie durdu.
Burası Dong'un köyüydü.
Lei Daqiang'ın ablası Lei Xiaoyun ve büyük kayınbiraderi Dong Daniu, yanlarında 20 yaşlarında bir adamla onları karşılamak üzere kapıya çıktılar.
Lei Xiangyi, Qin Mian'a fısıldadı. "Bu Kuzen Wei."
Qin Mian gizlice Dong Wei'ye baktı. Epey uzun, hafifçe şişmandı ve aslında açık tenliydi, çift gözkapaklarında heba olmuş bir çift küçük, fasulye benzeri göze sahipti. Aniden dönüverdi, ilk bakışta haysiyetsiz bir izlenim bırakıyordu.
"Üçüncü kardeş, Kız Kardeş Du, Kız Kardeş Wei hepiniz gelmişsiniz. İçeri girin." Lei Shi, Du Shi ve Wei Shi'nin kollarını sevgiyle tuttu ve Qin Mian'ı işaret ederek Dong Wei'ye, "Bunlar Kuzen Tie ve Kardeş Mian. Neden onları selamlamıyorsun?" dedi. Dong Wei, Qin Mian'ı neredeyse küstah bir bakışla baştan aşağı süzerek, göz ucuyla Lei Tie'ye baktı. Muğlak bir gülümseme takındı ve edepli bir şekilde, "Kuzen Tie, Kardeş Mian, lütfen içeri buyurun," dedi.
İlk izlenimler çok önemliydi. Qin Mian, Dong Wei kendisine herkesin önünde "kuzen" diye seslenmediğinden ondan hoşlanmamıştı. Dong Wei yalnızca onu ve Lei Tie'yi selamladı ama onlar üzerinde olumlu bir izlenim bırakmadığını söyleyerek Lei Xiangren ve diğerlerini görmezden geldi. Üç yaşında bir çocuk bile bunu yemezdi.
*Sarı gül ağacı olarak da bilinir; son derece sağlam oluşu, soğuğa veya sıcağa bakılmaksızın deforme olmayışı, çatlamaz veya bükülmez ve her türlü özel şekilli mobilya yapımında kullanılabilen belirli bir dayanıklılığa sahip oluşundan dolayı değerli bir ahşaptır.
** Bir ağaç kesitine baktığımızda, açıklı koyulu iç içe geçmiş halkalar görürüz. Ağaç gövdesi kalınlaştıkça her yıl yeni bir halka oluşur. İşte bunlara "yıllık halkalar" denir.