Qiu Ling kendi odasına döndüğünde, mekânsal yüzüğünün yanı sıra diğer tüm eşyalarını da gözden geçirdi. O festivale gitme fikri çok iyiydi ama bunu yapmak istiyorsa, gerekli her şeyi Dokuz Cennet'e getirmesi gerekiyordu. Her şeyden önce bir maskeye ihtiyacı vardı.
Hayır, sadece bir tane maskeye ihtiyacı yoktu. Aslında, her şeyden iki taneye ihtiyacı olacaktı. Biri sevgilisi için, diğeri de kendisi için. Ancak bu şekilde kimsenin kim olduklarını anlayamayacağından emin olabilirdi. Ve ancak bu şekilde Cennet İmparatoru ya da onun gönderdiği insanlar sürekli etraflarında dolaşmadan kendi başlarına eğlenebileceklerdi.
Ne yazık ki Qiu Ling hiçbir yerde bir maske bulamadı. Bırakın iki tane bulmayı, tek bir tane bile bulamadı. O zaman bu durumdan nasıl faydalanacaktı? O maskeye gerçekten ihtiyacı vardı!
Qiu Ling mekânsal yüzüğünü bıraktı ve kaşlarını çattı. Öylece pes etmeye niyetli değildi. Başka bir yolu olmalıydı. Ya gidip bir tane satın alabilir ya da belki kendisi bir tane yapabilirdi.
Bu soru üzerinde bir süre düşündükten sonra sonunda kendi yapmasının daha iyi olacağına karar verdi. Sonuç ilk bakışta aynı görünebilirdi ama kendi başına yapmak için gereken zaman ve çabayı harcarsa sevgilisi kesinlikle daha çok etkilenecekti.
Bir kez daha eşyalarını karıştırdı ama bu sefer çıkardıkları, zaman içinde biriktirdiği tüm malzemelerdi. Aslında oldukça fazla malzeme vardı. Ejderha krallığında kalıp orada işini yapmaktan hiç hoşlanmadığı için sık sık kaynak getirme kisvesi altında gizlice dışarı çıkıyordu. Onlara ihtiyaç duyması ve ejderha krallığındakilere erişememesi ihtimaline karşı, bazılarını kendisi için saklamıştı. Şimdi bu gerçekten de işe yaramıştı. Gelecekte bu alışkanlığını sürdürdüğünden emin olmalıydı. Anlaşıldığı üzere, sevgilisine kur yapmak için her duruma hazırlıklı olmak iyi bir şeydi.
Her şeyi önüne seren Qiu Ling derin derin düşündü. Doğal olarak bir maske takmakta zorlanmayacaktı. Hatta sevgilisine tam olarak uyacak bir maske yapmakta bile zorlanmayacaktı. Ne de olsa onunla o kadar çok zaman geçirmiş ve neredeyse her zaman o yüze bakmıştı. Şimdiye kadar onu mükemmel bir maske yapabilecek kadar iyi tanıdığından emindi.
Hayır, asıl mesele Jing He'ye kalbinin arzusunu yerine getireceğine dair söz vermiş olmasıydı. Kalbindeki arzunun tam olarak ne olduğunu öğrenmesi biraz zaman alabilirdi. O zamana kadar, küçük jestlerle onun için doğru kişi olduğunu göstermesi gerekiyordu.
Olan biten her şeyi göz önünde bulundurarak, bunu yapmanın bir yolunun bu maskeyi Jing He'ye sadece boyut olarak değil, mecazi anlamda da uyacak şekilde yapmak olduğunu düşündü. Onun için bir anlam ifade edebilecek malzemelerden yapılmış bir şey ya da takdir edeceği özelliklere sahip bir şey. Böyle bir şey olmalıydı. İlk etapta bir tane yapmak için zaman ve çaba harcayacaksa, mükemmel bir tane yapmak için de zaman ve çaba harcayabilirdi.
Şimdi, ne kullanmalıydı? Sevgilisi zarif bir insandı ama aynı zamanda gösterişten uzak durmayı seven biriydi. Kimliğini gizlemek için maske taksa bile dikkat çekmek istemezdi. O yüzden belki de buna uygun bir şey seçmeliydi.
Bazı sıradan malzemeleri almak için uzandı ama sonra tereddüt etti. Normalde, sevgilisi gerçekten de dikkat çekmek istemezdi ama her şeyi her zamanki gibi yaparsa nasıl etkili bir şekilde saklanabilirdi?
Eğer Cennet İmparatoru'nun yerinde olsaydı ve oğlu o festival günü ortadan kaybolsaydı ve kutlama yapan insanlar arasında olabileceğini düşünseydi, kesinlikle bu tür bir tanıma sahip birini arardı. O zaman maske takmanın ne faydası vardı? Maskesiz de gidebilirdi!
Qiu Ling en başta böyle saçma bir fikir bulduğu için kendi kendine başını iki yana salladı. Bunun işe yaramayacağını bilmeliydi. Hayır, bir şekilde orta yolu bulmalıydı. Jing He'nin çok dikkat çekici bir şey takması mümkün değildi ama ikisinin arasında bir yerde duran bir maskeyi kabul edebilirdi. Gösterişli bir şekilde değil ama zarafeti ve zevkli olması nedeniyle dikkat çekebilecek bir şey. Böyle bir şey yapabilmeliydi.
Qiu Ling bir kez daha malzemelere baktı ve sonra kendi kendine başını salladı. Önce mavi damarlı bir buz kristali aldı. Bu mücevher üzerine ışık düştüğünde biraz parlıyordu. Tüm maskeyi bundan yapsa biraz fazla olurdu ama üzerine birkaç ışık eklemek için kesinlikle iyi bir malzemeydi.
Tabana gelince… Muhtemelen onu bir tür ahşaptan yapmalıydı. Sıcak bir gün olsa bile çok sıcak olmazdı. Ayrıca taşımak için hafif olacaktı ama kumaş gibi uçup gidecek kadar da hafif olmayacaktı.
Fısıldayan hayalet ağacı odunu seçti. Beyazdı ve üzerinde belli belirsiz gri izler vardı, o kadar hafifti ki onu takmak hiçbir şey takmamaktan farksız olacaktı. Belki yapmak istediği süslemeler ağacın kendisinden daha ağır olabilirdi.
Qiu Ling kendi kendine başını salladı ve bu şartlar altında en iyi kararı verdiğini düşündü. Diğer malzemeleri incelemeye devam etti ama şimdilik ihtiyacı olan her şeye sahip olduğunu hissetti. Önce kabataslak maskeyi yapacak ve sonra başka bir şey eklemek isteyip istemediğine bakacaktı.
Bu düşünceyle Qiu Ling diğer malzemeleri mekânsal yüzüğüne geri koydu ve ardından maskeyi oluşturmak için çalışmaya başladı.
Pençelerini kullanarak ahşabı kesip maskenin kabaca şeklini verdi ve ardından ruhani enerjisiyle öğüterek, Jing He'nin yüzünün tam şeklini oluşturdu ve yüzeyi pürüzsüz hale getirdi.
İşini bitirir bitirmez şöyle bir baktı ve kendi kendine gülümseyerek mavi damarlı buz kristalini aldı ve maskeye uygulayabilecek hale gelene kadar eritti. İlk başta sadece birkaç şerit yapmaya çalışıyordu ama kristalin tek bir katmanının nasıl parladığını görünce, sonunda maskenin yarısını onunla sırladı ve diğer yarısını tamamen işlenmemiş halde bıraktı. Daha sonra, ruhani enerjisiyle kristali kurutarak üstte pürüzsüz bir tabaka halinde kalmasını sağladı.
Artık maskenin yarısı ahşabın yumuşak beyaz rengindeydi ve diğer yarısı da kristal sayesinde pırıl pırıldı. Çok güzeldi. Ve aynı zamanda Jing He'ye çok benziyordu: Zarif görünüyordu ve aslında basitti ama yine de nefes kesici derecede güzeldi.
Qiu Ling daha fazla bir şey yapmasına gerek olmadığını düşündü ama birkaç ek detayın olması iyi olabilirdi. Şimdilik maskeyi bıraktı ve onun yerine malzemelerini tekrar çıkardı.
Jing He'nin esas maskesi bitmiş olsa da hâlâ halledilmesi gereken kendi maskesi vardı. Jing He'nin maskesine bakarak, sonunda onun tamamen zıttı bir şey yapmaya karar verdi. Bu şekilde, aralarındaki farklar vurgulanacak ama yine de birlikte olması gereken bir çift gibi görüneceklerdi.
Koyu siyah bir ahşap seçti ve ayrıca maskenin yarısını eritilmiş bir cevherle sırladı. Ancak bu sefer maskenin diğer yarısına geçerek bir kez daha bir elmanın iki yarısı oldukları fikrini pekiştirdi.
Evet, olması gereken bu gibi görünüyordu. Birlikte olmaları gerekiyordu. Bundan emindi ve bunu yüksek sesle söylemekten çekinmiyordu. Neden o da bunu bu şekilde göstermesindi ki? Eğer bu onun seçimiyse, tüm dünya onun ne yapmak istediğini bilecekti.