Dağın eteğide Savaşçı Grubu'dan kimseyi görmemesi normaldi. Hepsi kasabaya onlardan önce varmış gibiydi. Ancak You Xiao Mo, Savaşçı Grubu'nun Lin Xiao'u göndermesini beklemiyordu. Geçen gün duydukları aklına geldiğinde bu gezide bir şeyler olacağına emindi.
You Xiao Mo bulundukları yerde işleri bitince diğerlerinden ayrılmayı düşünüyordu. Üstelik yapmayı planladığı şeyleri diğerleri öğrenemezdi.
Tang Yun Qi, Büyük Usta'nın kızıydı. Tian Xin Ailesi'nin favori Shimei'siydi. Yol boyunca You Xiao Mo sadece onun utangaç kıkırdamalarını duymuştu. Sanki diğerlerini onu överken mutlu oluyormuş gibiydi. Uçtukları süre boyunca kıkırdamıştı kız.
Lin Xiao geldiğinde Tang Yun Qi ilk yanına giden oldu. Mide bulandırıcı bir "Xiao Shixiong"dan sonra kendini Lin Xiao'nun üzerine attı.
Ancak Lin Xiao kaçındığı için başarılı olamamıştı. Tang Yun Qi sanki bu hep oluyormuş gibi hiç utanmamıştı. Lin Xiao'nun koluna sarıldı ve hayranlıkla ona baktı. You Xiao Mo'nun yanında dört öğrenci de dahil, bütün öğrenciler kıskanıyordu.
Lin Xiao'nun onlarla, özellikle Mo Gu ile, arası epey iyiydi. You Xiao Mo tanıştıklarından beri Mo Gu'yu bir kez bile gülümserken görmemişti. Sanki birisinin ona borcu varmış gibi ciddi bir ifadesi vardı. Lin Xiao ve Tang Yun Qi'yi izlerken ise zaman zaman gülümsüyordu. Tanışıktan sonra ufak tefek nezaket kurallarını yerine getirdiler.
Mo Gu meydandan ayrılırken konuşmaya başladı. "He Ping kasabasına vardık. Alacaklarınızı alın, yarım bu saatte buluşacağız burada. Geç kalanları beklemeyeceğiz."
Ardından Savaşçı Grubu'ndan gelen öğrenciler ve kendi öğrencileriyle beraber kalabalık pazara girdi ve arkada kimseyi bırakmadı.
Ana Zirve öğrencilerinin başında olan Liu Shixiong olanları bekliyormuşçasına iç çekti. Ardından You Xiao Mo ve diğerlerine döndü. "Shifu'nun istediği şeyleri almak için Li Shixiong ile beraber gideceğiz. Siz de işlerinizi bir günde halledin. Mo Shishu'nun dediklerini duydunuz, geç kalanları beklemeyecekler."
"Anlaşıldı, Liu Shixiong."
Liu Shixiong, Li Shidi ile Mo Gu'ların gittiğine yöne gitmeden önce başını salladı. Onlardan sonra da öğrenciler kendi yollarına dağıldılar. Bazıları akrabalarını ziyaret edeceklerdi. Ancak o zaman You Xiao Mo, He Ping kasabasına ilk kez geldiğini fark etti.
Kasabaya ilk kez geldiğinden Liu Shixiong'ların gittiği yere, en kalabalık yere gitmekten başka çaresi yoktu. Aramaya, kaybolduğunda yön sormaya başladı. Ancak en sonunda aradığı şeyi buldu.
He Ping kasabası büyülü hapları ile ünlüydü. Tian Xin Ailesi'ne yakın olduğundan öğrencilere yabancı değildi kasaba. Ufak aileler ile iş yapıyorlardı. Zamanla hem He Ping kasabası hem de civar köyler gelişti.
Bütün büyülü hap dükkânları kasabanın en işlek bölgesi olan Kuzey Caddesi'nde bulunuyordu. Kuzey Caddesi'nin güneye bakan yüzü büyülü hap dükkânları ile doluydu. O kadar kalabalıktı ki bazı dükkânalara insan sığmıyordu artık.
You Xiao Mo, caddenin kenarında durup etrafı gözlemledi. En sonunda çok kalabalık olmayan ama çok da boş olmayan bir dükkâna girdi.
İçeri girdiğinde antik çağların tüccarları gibi giyinmiş bir genç hemen yanına geldi ve kibarca büyülü hap mı alacağını sordu.
You Xiao Mo gülümseyip büyülü hap alıp almadıklarını sormadan önce dükkâna göz attı.
Genç adam kendine gelmeden önce biraz duraksadı fakat gülümsemesini koruyup aldıklarını söyledi. "Alıyoruz. Bu taraftan buyrun, lütfen."
Alış ve satış aynı yerde yapılmıyordu. Müşteri mahremiyetini korumak için çoğu dükkânın iç odası olurdu.
Üstelik Kuzey Caddesi'nin dükkânlarının itibarı da iyiydi. Yani dolandırılma ya da kapkaç olasılığı düşüktü. You Xiao Mo, Tian Xin Ailesi'nin dibinde dükkân açtıklarına göre dolandırıcılık yapamayacaklarını düşündü. Bu yüzden görevliyi çekinmeden takip etti.
Bir anda onunla dükkân müdürü ilgilenmeye başladı. Tek tük beyazı bulunan altmışlı yaşlarda bir adamdı. Ancak enerjisi hiç de altmışlarındaki birisi gibi değildi. Sürekli gülümsemesi onu daha da cana yakın hissettiriyordu. Müdür You Xiao Mo'yu görünce onu biraz süzdü. Gereksiz konuşmalardan ziyade direkt konuya girdi.
"Kaçıncı seviye hap satıyorsunuz beyefendi?"
"B-Birinci seviye." You Xiao Mo biraz utandı.
İçeri girdiğinde dükkâna göz gezdirmişti. Hapların çoğu ikinci ve üçüncü seviyeydi. Birinci seviye haplar da vardı fakat çok değillerdi. Biraz kötü hissetti. Çünkü elindeki hapların hepsi birinci seviyeydi.
Müdür bir an duraksadı fakat kibarlığını bozmadan You Xiao Mo'ya hapları görmek istediğini söyledi.
You Xiao Mo birkaç şişe hap çıkardı. Dört farklı hap içeren dört şişe. Aslında iki çeşit hap vardı. Bazılarını birden fazla kez damıttığından kaliteleri farklıydı. Bu yüzden onları farklı şişelere koymuştu.
Müdür şişelerden birindeki hapları döküp inceledi. Normal Giderici Hap'tı. Bir şişeye daha baktı. Onun içinde de normal Enerji Toplama Hapı vardı. Kaşlarını çatmadan duramadı. Karşısındaki gencin büyük bir aileden olduğunu, getirdiği hapların da normalden farklı olacağını düşünüyordu. Kaliteli hap falan bekliyordu. Ancak baktığı iki şişenin de düşük seviyeli olduğunu görünce hayal kırıklığına uğramadan edemedi.
Ancak yıllardır bu işi yapan birisi olarak onlarca şaşırtıcı şey görmüştü. Hemen kendine geldi ve üçüncü şişeye baktı. Baktığı anda ise dilini yuttu.