Efsanevi Ustanın Hanımı

Çevirmen: beastofprey
Editör: YcD44
Cilt 1Bölüm 26: Haksız Koşullar

You Xiao Mo, Lin Xiao'yu sadece birkaç kez görmüştü fakat hiçbirisinde gülümsememişti. Shimei ya da Mo Gu Shishu'nun yanında bile gülümsememişti. Konuşurken ki kibarlığı da ayrı bir konuydu. Bu kırdığı ilk pottu.

İkincisi ise dedikleriydi. Gerçek Lin Xiao olsa Mo Gu Shishu'larla beraber olmayacağını bilirdi. Kasabaya vardıkları sabah ayrılmışlardı. Anca yarın sabah beraber olabilirlerdi. Bu da önündeki "Lin Xiao"nun gerçek olmadığı anlamına geliyordu.

Ancak bu adam açıkça Lin Xiao olduğunu söylemişti. Üstelik yüzü de aynı Lin Xiao gibiydi. Tek farkı kıyafetleriydi. Sabahki Lin Xiao'nun cübbesi karaydı; karşısındaki Lin Xiao'nun cübbesi ise aktı. Kıyafetler bir yana tavırları ve aurası da tamamen başka birisi gibi hissettiriyordu.

Karşısındaki kişinin Lin Xiao'yu taklit ediyor olması ya da olmaması umurunda bile değildi. Tek bildiği beyaz cübbeli Lin Xiao'nun kara cübbeli Lin Xiao'dan daha tehlikeli olmasıydı.

You Xia Mo kekeledi. "L-Lin Shixiong, yapacak işlerim var da ben gideyim. Görüşürüz!"

"Lin Xiao"nun bir şey söyleyeceğini görmemiş gibi yaptı ve arkasını döndü. Sonuç olarak You Xiao Mo, daha iki adım bile atamadan boynuna iki çift elin dolandığını hissetti. Hemen ardından iste nefes alamadı. Ardından ayakları yerden kesildi ve "Lin Xiao" ile burun buruna gelmeden önce bir şey onu çevirdi.

Korkudan ödü kopan You Xiao Mo karşısındaki yakışıklı yüze baktı. "Li- Li- Lin Shixiong?"

Ling Xiao konuşmadı fakat hafifçe gülümsedi ve odaya girip yavaşça kapıyı kapattı; hâlâ You Xiao Mo'yu tutuyordu. Yalnız kaldıklarında You Xiao Mo'yu bıraktı.

You Xiao Mo kurtulduğu anda Ling Xiao'dan uzaklaştı. Ling Xiao'nun niyetini öğrenmek için böyle bir şey yapmıştı. Yüzündeki tatlılık yavaş yavaş yerini elit ve zorba bir ifadeye bıraktı. Sanki kana susamış bir soylu gibiydi. Tam da öyleydi aslında! Kana susamış bir soylu!

You Xiao Mo ilk kez birisi hakkında böyle şeyler hissediyordu. Mükemmel bir kombinasyondu gerçekten. Olayları izliyor olsaydı muhtemelen eğlenirdi. Ancak olayın içinde olunca eğlenecek bir tarafı olmuyordu. Böyle bir fırsatı tepmek isterdi şansı olsa.

"Yüce Savaşçı, hiçbir şey bilmiyorum. Hiçbir şey görmedim. Yemin ederim!" You Xiao Mo'nun elleri başının üstündeydi ve titriyordu. Karşısındaki adama hem umutla hem de dehşetle baktı. Sanki merhamet edip onu bırakmasını bekliyor gibiydi.

Dudaklarını kıvırdı ve You Xiao Mo'yu köşeye sıkışırdı. Gözleri ilgiyle parladı. "Oh, ne biliyorsun? Ne gördün?"

You Xiao Mo'nun yine kendini dövesi geldi. Yoksa onun Lin Xiao gibi davrandığını anladığını anlamış mıydı? Kendi topuğuna sıkmıştı. Ne olursa olsun aşırı şanssız olduğunu hissetti.

"Sizin… Sizin… Sizin Lin Xiao Da Shixiong olmadığınızı biliyorum." You Xiao Mo'nu yüzü baskıdan kıpkırmızı oldu.

Ling Xiao, You Xiao Mo'nun ufak tavşanları andıran sevimli ve acınası yüzüne baktı. Mutlu olmadan edemedi ve siniri yatıştı.

Kısa süre sonra You Xiao Mo başının üstünde bir ses duydu. "Kılık değiştirdiğimi bildiğine göre başka seçeneğim yok. Bakalım… Senden nasıl kurtulsam ki? Direkt öldüreyim mi haşlayayım mı yoksa kızartayım mı?"

You Xiao Mo'nun yüzü (-_-") oldu. Üç seçenek arasında da fark yoktu ki.

"Hiçbirini yapmayın. Ölmek istemiyorum." You Xiao Mo üzgün ifadesiyle sessizce konuştu. Bu dünyaya geleli on gün bile olmamıştı. Tekrar ölürse cehenneme mi gideceğini yoksa toz mu olacağını bilmiyordu. Korkunçtu!

"O zaman ne yapsam ki? Sonuçta sırrımı biliyorsun." Ling Xiao böyle derken sanki başı dertte gibi davrandı.

You Xiao Mo hemen yemin ederek elini kaldırdı. "Yemin ederim Lin Shixiong'un kılığına girmenizi hiç kimseye söylemeyeceğim. Söylersem cennet beni çarpsın ve öldürsün, ruhumu parçalasın, sonsuza kadar düşük seviyeli büyücü olayım. Yemin yeterince iyi mi?" Dikkatlice son sorusunu sordu.

"Büyücü müsün?" Ling Xiao kaşlarını kaldırdı. Yakışıklı yüzünde meydan okurcasına bir tavır vardı. Elitist ve zorba yüzünde olduğu gibi, hiç korkusu yoktu. You Xiao Mo kafasını salladı ve umutla ona baktı. Ling Xiao aldırmadan cevap verdi. "Hap arıt o zaman bana."

"Şey, kazanım yanımda değil…" You Xiao Mo, Ling Xiao'nun amacını anlayamamıştı ama kaşlarını kaldırdığını görünce hemen ekledi. "Ancak yanımda hazır hap var. Büyülü torbamdalar. Daha dün arıttım."

"Bu büyülü torba mı?" Ling Xiao elini kaldırdı ve inanılmaz bir şekilde ona hiç de yakışmayan torbayı kavradı. You Xiao Mo'nu torbasıydı bu.

You Xiao Mo refleks olarak torbasının olduğu yere, beline baktı. Şaşıdı kaldı. Ne ara almıştı? Hiçbir şey hissetmemişti.

Ling Xiao çantadaki her şeyi -hap gibi kokan dört ufak şişe de dahil- çıkardı. You Xiao Mo, Ling Xiao'nun düşük risk oranlı olan açık mavi Enerji Toplama Hapı şişesini açtığını gördü. You Xiao Mo'nun şaşkın bakışları üstündeyken Ling Xiao, Enerji Toplama Hapı'nı ağzına attı. İki kere çiğnedi ve hafifçe kaşlarını kaldırdı. Ardından kalan bütün hapları yuttu. Diğer üç şişeyi de açtı ve içindeki her şeyi sanki kestane yiyormuş gibi yutuverdi.

You Xiao Mo ona beyinsiz gibi bakıyordu. Büyülü hapların gelişigüzel yenemeyeceğini öğrenmemiş miydi?..

Ling Xiao hapların hepsi bittikten sonra dudaklarını yaladı. Sanki memnun kalmış gibi You Xiao Mo'ya baktı. "Bu kadar lezzetli olmalarını beklemiyordu. Özellikle şişelerden ikisi sağlamdı. Tatları kötü değildi. Kısaca tebrikler, şu anlık seni öldürmemeye karar verdim."

You Xiao Mo ürkek ürkek sordu. Ş-Şu anlık mı? Aman, yani gerçekten mi?"

"Öldürmeyecek olabilirim fakat…" Ling Xiao boş şişeleri ve büyülü torbayı ona atıp gülümsedi. "Bundan sonra her gün bana iki yüz tane o iki şişedeki haptan getireceksin."

Bahsettiği haplar yüzde on riski olanlardı.

"İki yüz mü?.." You Xiao Mo duydukları karşısında afalladı. Şu anki yeteneğiyle günlük iki yüz hap arıtması imkânsızdı. Yemeyi içmeyi bıraksa bile istedikleri düşük riskli olanlar olduğundan yetiştirmesi imkânsızdı.

Ling Xiao'nun kaşları yine kalktı. "Ne oldu? Ret mi edeceksin?"

Göz açıp kapayıncaya kadar You Xiao Mo üzerinde buz gibi bir baskı hissetti. Sanki nefes alamıyordu. Hemen başını salladı. Hayatını zor kurtarmıştı, tabii ki de reddetmeyecekti. "Hayır, Yüce Savaşçı. Lin Shixiong, hap arıtmayı birkaç gün önce öğrendim. Günlük yüz hap anca yapabiliyorum. Ü-Üstelik Tian Xin Ailesi'nin kuralları gereği arıttığım hapların yarısını onlara vermem gerekiyor…"

Ling Xiao, You Xiao Mo'ya baktı. Ling Xiao, Tian Xin Ailesi'nin gerçekten de böyle bir kuralı olduğunu hatırlıyordu. Yani You Xiao Mo'nun bir taraflarından uydurmadığını biliyordu. "Elli hapta olur. Hayır dersen şu an öldürebilirim seni."

Hayır! You Xiao Mo'nun tabii ki de karşı çıkacak cesareti yoktu. Ne kadar haksız koşullarda olursa olsun ipin ucunda kellesi vardı. You Xiao Mo tam rahatlamışçasına iç çekti ki Ling Xiao yine bir şey dedi.

"İhanet etmeyeceğine emin olmak için ruhunun yarısını da alacağım!"

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR