Efsanevi Ustanın Hanımı

Çevirmen: beastofprey
Editör: YcD44
Cilt 1Bölüm 36: El Yazması

You Xiao Mo kütüphaneye aslında ertesi gün gitmeyi planlıyordu fakat olaylar yüzünden hava karanlıkken gitmeye karar vermişti.

Hava karardığında, devriyede olan birkaç öğrenci hariç, çoğu kişi dışarıya çıkmazdı. Bu yüzden You Xiao Mo kütüphaneye giderken kimseyle karşılaşmadı.

Ne yazık ki You Xiao Mo aradığını bulamadı. Yüz milyar yıl gerçekten çok uzun bir zamandı. Çünkü insanlar artık o zamanları hatırlamıyordu. Birkaç resimli büyülü ot kitabı alıp geri döndü.

You Xiao Mo geceleri yine [Göksel Ruh Kitabı]'nı çıkarıp inceliyordu. Hâlâ hiçbir şey anlamıyor olması aşırı kötüydü. Yüz milyar yıl önce karakterlerin bu kadar farklı olduğu kimin aklına gelirdi ki? En ufak bir benzerlik bile yoktu. Bu yüzden tek yapabildiği şey kitabı boyutuna geri koymak oldu.

You Xiao Mo bu sefer büyülü hap arıtmaya başlamadı. Onun yerine güzelce uyudu. Sabah şafak ışığı pencereden içeri girince şaşkınlıkla uyandı. Gözlerinin önünde mükemmel bir yüz görünce korkacağı kimin aklına gelirdi?

You Xiao Mo'nun alnı yüksek bir sesle karşısındaki kişinin alnına çarptı.

Ling Xiao'nun yüzü demirden olduğundan mıdır bilinmez, You Xiao Mo'nun alnında kocaman bir şişlik oluştu.

You Xiao Mo'nun inlemeleri duyulabiliyordu. Suçlu ise diğer tarafta gülüyordu. Güneşin üstüne gelmesi de parlaklık veriyordu ona. Çok göz kamaştırıcı birisiydi. Keşke karakteri bu kadar kötü olmasaydı diye düşündü You Xiao Mo.

"Acıyor mu Xiao Shidi?"

Ling Xiao gülerek yatağın yanına oturdu ve sordu.

You Xiao Mo hiçbir şey söyleyemedi. Ling Xiao'nun bu iğrençliğiyle bir kez daha karşılaşmıştı. Hâline bakmıyor muydu, nasıl acımıyor olabilirdi? Ağladı ağlayacaktı. Fakat bir yandan da kafası karışıktı. Ling Xiao'ya resmen kafa atmıştı ama o hiç etkilenmemişti.

"Yüzün neden bu kadar sert?"

Acısı geçmeye başlayınca You Xiao Mo sormadan duramadı.

Ling Xiao üzerine eğildi. Yüzünde ufak bir gülümseme vardı.

"Ölümlünün tekisin sen. Bana nasıl denk olasın? Bu beden yanılsama da olsa, her parçam alnından daha sert."

"Her parçan mı?"

Fazla kibirli değil miydi?

You Xiao Mo biraz surat astı fakat bir şey demedi. Ne kadar çok bilirse o kadar çok anlamayacağını hissediyordu. Arsız sırıtışının Ling Xiao'nu maskesi olduğunu hissediyordu. Maskenin ardında ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.

"Ling Shixiong, neden bu kadar erken geldin?"

You Xiao Mo hızlıca konuyu değiştirdi. Bu garip konuya devam etmek istemiyordu. Çünkü devam ederse kendisi zararlı çıkacaktı.

"Dün geleceğimi söylemedim mi?"

Ling Xiao masaya doğru yöneldi. Memnun bir tavrı vardı. Sanki zorla zarif olmak onu rahatlatmış gibiydi.

Fakat You Xiao Mo için götü kalkık herifin tekiydi.

"Saat daha çok erken!"

You Xiao Mo sessizce homurdandı. Ling Xiao'nun böyle birisi olmasını beklemiyordu.

Ling Xiao'yu bekletmemek için You Xiao Mo hızlıca elini yüzünü yıkadı. İçeri geri geldiğinde masanın üzerinde nereden geldiğini bilmediği bir çay vardı ve Ling Xiao sakince çayını içiyordu.

You Xiao Mo az daha boğulacaktı. İnsan kılığındaki bu canavar çay içip keyif çatabiliyordu, inanılmazdı.

You Xiao Mo gelince Ling Xiao'nun elinde birden bir kitap belirdi. Kitabın üstünde You Xiao Mo'nun aşina olduğu üç kelime yazılıydı [Göksel Ruh Kitabı]. Çevirisini getirmişti Ling Xiao. You Xiao Mo gördüğü anladı atladı fakat alamadı.

Ling Xiao neredeyse üstüne düşen You Xiao Mo'ya baktı ve gülümsedi.

"Sabırsızlığa gerek yok. Önce şartları konuşalım. Benim gibi yüce birisi çevirdi bu kitabı. Long Xiang kıtasında sadece bir tane var bu kitaptan. Öyle iki üç büyülü hapla alabileceğini mi sandın?"

You Xiao Mo kaskatı kesildi.

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR