Şu, belaya bulaşmaktan ödü kopan, ödlek ve zayıf You Xiao Mo… Ling Xiao bu tip insanlardan hiç hazzetmezdi. Ama beklenmedik bir şekilde, You Xiao Mo'dan tiksinmemekle kalmayıp, onun bu halini aslında çok sevimli buluyordu, öyle ki ona takılmaktan kendini alamıyor, bundan büyük zevk alıyordu.
"Xiao Shidi, eğer ölmek istemiyorsan, beni itaatkarca dinlemen gerek, anladın mı?" Ling Xiao dudaklarının kenarını yukarı kıvırdı ve zevkle söyledi.
You Xiao Mo sanki sarımsak dövermiş gibi anında kafasını sallayarak onayladı. Artık hayatı onun elleri arasındaydı. Anlamasa bile anlamış gibi yapmak zorundaydı!
Ling Xiao ayağa kalktı ve birkaç adım attı. Her hareketini takip eden You Xiao Mo'ya doğru döndü, "Şu andan itibaren, ben hariç hiçkimsenin göğsündeki mavi su damlasını görmesine izin verme. Bu çok önemli. Anlaşıldı mı?"
"Anlaşıldı!" You Xiao Mo kuvvetle kafasını salladı. Onun mavi bir su damlası değil de bir gözyaşı olduğunu söylemeyi ne kadar istesede, biraz düşündüğünde içinde tutmaya karar verdi. Sonuçta, su damlasının ve gözyaşının şekli birbirine benziyordu.
"Ayrıca büyülü otlar buraya ekili. Zamanı geldiğinde, birkaç tane çıkarabilirsin ama meraklı melahatların dikkatini çekmemek için çok fazla çıkarma. Ayrıca, bir günde yüz küsür büyülü hap arıtabilmenin sebebi, göl suyunun etkisinden kaynaklanıyor. Meraklının biri seni araştırmak istese, er ya da geç bir şeylerin yanlış olduğunu anlayacaktır. Yani, bundan böyle aşırıya kaçma." Ling Xiao daha önce hiç kullanmadığı bir ses tonuyla ona kelime kelime talimat verdi.
You Xiao Mo da bunun ne kadar önemli olduğunu biliyordu, bu yüzden hepsine razı geldi. Hepsini ezberledikten sonra, You Xiao Mo'nun aklına aniden başka bir sorun takıldı ve aceleyle sordu, "Ling-Shixiong, ruhani suyu içmeye devam edebilir miyim?"
Ling Xiao kısaca düşündü, "Evet ama büyülü hapları çok erken verme. En azından bir ya da iki gün bekle."
Detaylı bir açıklamaya gerek yoktu, You Xiao Mo ne demek istediğini biliyordu. Son sefer, bin iki yüz tane büyülü ot almıştı ve hepsini dört günde bitirmişti. Bu çok hızlıydı ve onun doğuştan gelen yeteneğine sahip bir öğrenci için oldukça anormaldi.
Tüm detayların üstünden geçtikten sonra, Ling Xiao önlerinde uzanan kocaman büyülü ot tarlasına baktı. Renk renk büyülü otlar, asıl Lin Xiao'nun önceden gördüklerinin aksine oldukça iyi büyüyorlardı. Lin Xiao'nun Cennet Zirvesi'nde gördüklerinin aksine. Büyük Usta'nın en büyük öğrencisi olduğu ve Tang Yun Qi de Büyük Usta'nın kızı olduğu için bu ilişkiye istinaden, Lin Xiao Cennet Zirvesi'yle oldukça yakındı. Önceden, Cennet Zirvesi'ni ziyaret ettiğinde, öğrenciler ve kıdemliler ona ihtiyatlı davranmazlardı çünkü Savaşçı Grubundandandı. Ama artık durum böyle değildi.
Son zamanlarda, You Xiao Mo'yla çok yakın oldukları dedikodusu yayılmıştı. Üstelik You Xiao Mo, Kong Wen'in doğrudan öğrencisi olmuştu. Bundan başka bir anlam çıkarmaya çalışanların olup olmadığını söylemek zordu fakat Ling Xiao bir süredir Cennet Zirvesi'ne uğramamıştı, bu yüzden bu insanların ona karşı olan tavırlarının değişip değişmediğini bilmiyordu.
"Bu boyuttaki bu arazinin alanı oldukça geniş. Bu toprak parçasını sihirli ot yetiştirmek için kullanmak gibi bir planın var mı?" Ling Xiao boyutu inceledi. Bu boyutun alanı gerçekten de küçük sayılmazdı. Sadece şu küçük göl bile tek başına Cennet Zirvesi'nin meydanı kadar büyüktü.
"Hayır, aslında bütün alana büyülü ot ekmeyi planlıyorum. Ama, ah, çok fazla yabani ot var, temizlemeyi hâlâ bitiremedim."
You Xiao Mo kafasını eğdi, yanakları utançla kızardı. Çoktan on gün geçmişti ama on tane eli yoktu. Zamanının çoğu büyülü hap arıtmakla geçiyordu, doğal olarak otları temizlemeye vakti kalmıyordu. Ayrıca bundan önce dört günlük inzivadaydı, bırak yabani ot temizlemeyi, olgunlaşmış büyülü otları hasat etmeye bile vakti yoktu.
"Yeterliliğin göz önüne alındığında, bir yılda bile bitiremeyebilirsin." Dedi Ling Xiao ona bakarken, kayıtsız bir şekilde.
You Xiao Mo bunun yalan olduğunu söyleyemezdi. Bu boyut çok büyüktü ve bir yılda tüm yabani otları temizleyemeyebileceği de doğruydu. Biraz düşündükten sonra, ihtiyatla sordu, "Öyleyse başka bir fikrin var mı?"
Ling Xiao'nun yüzünde bahar meltemi gibi nazik bir gülümseme belirdi, "Öyle alelade herhangi biri benim gibi yüce birinden yardım isteyemez."
You Xiao Mo somurttu, "Kaç tane büyülü hap istiyorsun?"
"Yirmi. Hem de en iyisinden." Dedi Ling Xiao, en ufak utanç kırıntısı bile hissetmeden.
You Xiao Mo yüzünü ekşitti. Küçük bir istek olmayacağını biliyordu. Yirmi büyülü hap, hem de en iyisinden. Şu anki yeteneğiyle, muhtemelen bir gününü alacaktı. Neyse ki bu boyuttaki büyülü otlar çoktan olgunlaşmıştı. Böylece sürekli büyülü ot almak için Büyülü Otlar Binası'na gitmesine gerek kalmayacaktı. Ayrıca yarısını vermek zorunda da değildi, bu da ona biraz zaman kazandıracaktı.
Sonuçta, You Xiao Mo birinci seviye yirmi adet yüksek kalite büyülü hapı Ling Xiao'nun emeğiyle takas etti.
Şok edici bir sahne gözler önüne serildi. Ling Xiao nereden bir kasırga yaratmıştı? Hiç yoktan birkaç küçük kasırga ortaya çıktı ve kasıtlı olarak boyutu kasıp kavurdu. Düştükleri yerdeki tüm yabani otlar sökülmüştü. You Xiao Mo'nun araziyi daha fazla hazırlamasına bile gerek yoktu. Bir saatten daha az bir sürede, durdukları yer ve büyülü ot tarlası hariç her yer bir karmaşaya dönüşen bir felaketle karşılaşmış gibi gözüküyordu…