İblislerin ortaya çıkışı ve ortadan kayboluşları Long Xiang Kıtasında büyük bir sansasyon yaratmıştı. Bu olaydan sonra, You Xiao Mo, Ana Zirve'nin dışına çıkmadı, bu yüzden dışarıda neler yaşandığı hakkında pek bir şey bilmiyordu. Ama bazı öğrencilerin konuşmalarını duymuştu.
Tian Xin Ailesi'nin, yaşananların hesabını vermesi için Qing Cheng Ailesi'ne baskı yapmak için diğer ailelerle bağlantıya geçtiği söyleniyordu. Sonuçta, Luo Shan kesinlikle Qing Cheng Ailesi'nin Büyük Ustası'nın yeğeniydi. Hem de dönüşümü bir sürü insanın gözleri önünde gerçekleşmişti. Dönüşümü vuku bulurken, yüz hatları fazla değişmemişti, bu da onun, Luo Shan'ın sahtekarı olduğu söylentisini boşa çıkarmıştı.
Qing Cheng Ailesi'nin Büyük Ustası, Luo Cheng Yuan da kendi yeğeninin bir iblis çıkacağını hiç düşünmemişti. Ama soruşturmalar doğrultusunda, şaşırtıcı bir sır gün yüzüne çıkmıştı.
Luo Cheng Yuan'ın küçük kardeşi, Luo Cheng Yun, Luo Shan'ın babasıydı. Gençliğinde, Qing Cheng Ailesi'nden sık sık eğitim ve deneyim kazanmak için ayrılırdı. Luo Cheng Yun, o zamanlar gösterişli ve zarif, yakışıklı bir prens olarak addedilirdi. Qing Cheng Ailesi'nin topraklarını neredeyse iki kere çevreleyecek kadar çok hayranı vardı. Sadece Luo Cheng Yun onları pek fazla umursamıyordu.
Ancak Qing Cheng Ailesi'nden eğitim için ayrılışının üzerinden daha altı ay bile geçmeden, Luo Shan'ın annesiyle karşılaşmıştı. Luo Shan'ın annesi yarı iblisti. Sözde yarı iblisler, iblis ve kullanıcıların yavrularıydı.
Soylarında insan kanı olduğu için bu tip insanlara genelde yarı iblis deniyordu. Safkan iblislerle aralarındaki en büyük fark, yarı iblislerin tıpkı insan gibi gözükmeleriydi, iblislerin fiziksel özelliklerinin hiçbirini almamışlardı.
Bu yüzden, iblisler insanlardan nefret etseler de büyük planlarını başarıyla tamamlamak için birkaç insanı düşük seviye iblislerle çiftleştirmek için esir almışlardı. Bu yavrular bir araya toplanıp eğitilmiş ve belli bir yaşa geldiklerinde, insanların arasına sızmaları için gönderilmişlerdi.
Luo Shan'ın annesi de insanların arasında gizlenen casuslardan sadece biriydi ve hem çok güzel hem de çok akıllı olduğu için çabucak Luo Cheng Yun'un ilgisini çekmişti.
Çok geçmeden, ikisi de aşk illetine yakalanmışlar ve bundan kendilerini kurtaramamışlardı. Kısa süre sonra da Luo Shan'ı peydahlamışlardı. İkisi evlendiğinde, Luo Cheng Yuan'a haber vermemişlerdi. Birçok karışık sebep yüzünden, Luo Cheng Yuan sadece kardeşinin evlendiğini ve Luo Chan adında tombalak ve güçlü bir oğlu olduğunu biliyordu.
Evlendikten sonra, Luo Cheng Yun, karısı ve oğlunu Qing Cheng Ailesine geri getirmeyi planladı. Luo Cheng Yun işte o zaman, dönüş yolundalarken karısının gerçek doğasını keşfetti. Karısının ona yaklaşmasının sebebi, Qing Cheng Ailesi'nin içine sızmaktı. Luo Cheng Yun ve karısı öfke içinde ölümüne savaştılar ve ikisi de o gece arkalarında oğullarını bırakarak, hayata gözlerini yumdular.
Ancak görgü şahitlerine göre çift, beklenmedik bir saldırının kurbanı olmuş, en sonunda da hepsi ölmüştü. Luo Shan'a gelince, o geceden sonra kayıplara karıştı ve bazıları onun da ölmüş olduğunu iddia etti. Diğerleri ise gelip geçen birinin onu aldığını söylüyorlardı. Kısacası, birçok farklı fikir vardı.
Gerçek şuydu ki, yeni doğan Luo Shan ne ölmüştü ne de çalınmıştı. Onu Luo Cheng Yun'un karısının ortakları götürmüşlerdi çünkü Luo Shan, casusluğa annesinden daha uygundu. İblis kan soyunun yalnızca çeyreğine sahip olduğundan, iblise dönüşme ihtimali çok yüksek değildi, bu yüzden de yakalanma ihtimali de düşüktü.
İblislerin planı buydu, böylece Luo Shan'ı geri getirip küçüklüğünden beri eğiterek, büyüdüğünde soyunu tanıması için geri göndermeyi planladılar. Böylece, Luo Shan on yaşına bastığında, Qing Cheng Ailesi'ne geri gönderildi.
Büyük Usta Luo Cheng Yuan, küçük kardeşinin ailesine karşı hep suçlu hissetti. Eğer o zamanlar onları karşılaması için adamlarını gönderseydi, kötü adamların azizliğine uğramazlar ve erken ölümlerinin acısını görmezdi. Bu yüzden Luo Shan döndüğünde, Luo Cheng Yuan çok mahcuptu ve vicdan azabıyla kavruluyordu. Hâl böyle olunca, her zaman birçok şey için nispeten müsamaha gösteriyordu. Luo Chan'ın büyüdüğünde bu kadar kibirli olmasının ve herkesi kendinden aşağı görmesinin sebeplerinden biri buydu. Elbette, bunun Luo Shan'ın casusluk rolüyle de ilgisi yok değildi. On yaşındaki Luo Shan çoktan kendisini bir iblis, insanları da düşman olarak görmeye başlamıştı.
Qing Cheng Ailesi bu olayı gizli tutamadılar ve olayın hızla yayılmasıyla bir şamata patlak verdi.
Herkes bunun üzerine hıçkıra hıçkıra ağlayarak kahrolurken, aynı zamanda da daha uyanık olmaya başladı. Eğer Luo Shan bir iblis olarak ortaya çıkmasaydı, hâlâ bu büyük iblis planından habersiz olacaklardı. Aslında bu yarı iblisleri insanların arasında saklanması için gönderiyorlardı. Gelecekte iki taraf arasında bir savaş cereyan edecek olursa, diğer taraf onları kolayca sırtlarından bıçaklamaz mıydı? Böyle düşünerek, bütün büyük aileler çılgınca yarı iblisleri köşe bucak arayıp bulmak için feveran ettiler.
Bunun neredeyse üç ay boyunca devam ettiği ve daha sonra dışarı atılan birkaç yarı iblisin keşfedilmesine yol açtığı söylendi.
Kuzey İskelet Sıradağları.
Bu haberleri alan iblislerin bir numaralı komutanı küplere bindi. Ulağı öldürdü ama bu öfkesini dindirmeye yetmedi. Korkan astlar çıt çıkarmaya cesaret edemezken, şiddetli ve uğursuz öldürücü enerji ana binada hızla yayıldı. Şarkılar ve danslarla tüm hızıyla devam eden ziyafet bir anda ölüm sessizliğine büründü. Erotik bir biçimde dans eden kadın iblisler, titreyen küçük topaklara dönüştüler.
"Söyle! Neler oluyor? Neden tüm ana ailelerdeki casuslarımızın kökü kazınıyor?" İblis komutan tehditkârca bağırdı, öfkeli bakışlarını diğer ulağa doğrultmuştu. Öldürücü aurası patlayıp onu parçalara ayırmakla tehdit ediyordu.
Az önce yoldaşının ölümüne tanık olan iblisin korkudan dizlerinin bağı çözülmüştü. Soğuk terler dökerken, bu sözleri duyduğunda bir dakikasını bile ziyan etmeye cesaret edemedi. Olay hakkında duyduğu tüm şeyleri, sanki bir kelime bile atlayacağından ödü kopuyormuş gibi dikkatlice tekrar etti.
Tüm olayı dinleyen iblis komutan yavaşça gözlerini kapadı. Tekrar açtığında, öfkesi eskisinden de ateşliydi. Birden umursamazca konuşmaya başladı, "Yani, on beş yıl önce gönderdiğimiz casusların Tian Xin Ailesi'nden atıldıklarını mı söylüyorsun?"
"E… Evet! Lin Xiao denilen, genç neslin lideri olan o kişi, Tian Xin Ailesi'nin Savaşçı Grubu'ndan seçkin biri gibi görünüyordu."
"Lin Xiao mu?" İblis komutan bu adı soğuk bir şekilde söyledi.
"Luo Shan'ın gerçek kimliğini nasıl bulmuş? Seçkin olsa bile, sadece çeyrek iblis kanına sahip olan Luo Shan'ın kimliğini bulmuş olamaz."
"Bu, kimse bunu anlamıyor."
O sıralarda, o da şüpheliydi. Ama daha fazla soruşturma da hiçbir şeyi ortaya çıkarmadı.
O anda, komutanın yanında duran ikinci sıradaki genç iblis öne çıktı. Ellerini kenetledi ve reverans yaparak saygılı bir şekilde söze girdi, "Komutanım, benim aciz görüşüme göre, bu Lin Xiao iblisleri ortaya çıkarmak için ustaca bir yöntem bulmuş olmalı. Eğer değilse, sadece bir kere gördükten sonra Luo Shan'ın kimliğini açığa çıkaramazdı. Eğer çok önceden fark etmiş olsaydı, Tian Xin Ailesi uzun süre önce harekete geçerdi ve bugüne kadar beklemezdi."
"Haklısın. Bu Lin Xiao'yu kendi hâline bırakamayız gibi görünüyor. Hâlâ Tian Xin Ailesi'nde casuslarımız var mı?" İblis komutanın akılsız olmadığı açıktı. Görünüşe göre astının sunduğu fikre hemen katılmıştı.
Genç iblis söze girdi, "Var. Ama sadece bir tane. Hem de Tian Xin Ailesi'ndeki pozisyonu düşük de değil. Elimizi göstermek için acele etmemiz onun kimliğini ifşa edebilir. Eğer bu yaşanırsa, korkarım ki başka birini daha içeri girmesi için göndermemiz çok zor olacaktır."
İblis komutan ona aldırış etmeden eliyle geri gitmesini işaret etti ve şöyle dedi, "Şu an için ifşa olma olayını göz ardı edebiliriz. Eğer gerçekten de bu ustaca yönteme sahipse, er ya da geç kimliğini ifşa edecektir. Gelecekteki bir dizi problemi engellemek için en iyisi ondan kurtulmak."
"Komutanımız kararını verdi, kulunuz bunu halledecek." Genç iblis razı gelmişti.
O sırada Ling Xiao, iblislerin onu tıpkı parmağa batan bir kıymık gibi gördüğünü ve ondan kurtulmanın bir yolunu bulmak için toplandıklarını hâlâ bilmiyordu. Eğer bilseydi, muhtemelen bunu eğlenceli bulurdu ve o kişinin gelmesini büyük bir hevesle beklerdi. Ama önceki Lin Xiao olsaydı eğer, muhtemelen diken üstünde olurdu. Sonuçta, bu casusun Tian Xin Ailesi'ndeki pozisyonu düşük değilse, muhtemelen Lin Xiao'nun yeteneği onunla mücadele için yetmeyecekti.
Tam da iblisler entrika ve plan kurarlarken, Tian Xin Ailesi'nin Savaşçı Grubu memnuniyetle her yıl düzenledikleri büyük dostluk müsabakasını karşılıyordu.