Efsanevi Ustanın Hanımı

Çevirmen: Galen
Editör: YcD44
Cilt 1Bölüm 56: Hayal

Fang Chen Yue, You Xiao Mo'nun buraya ilk gelişi olduğunu biliyordu, bu yüzden onu etrafa bakması için bir yürüyüşe çıkarmaya karar verdi. You Xiao Mo bu teklifi geri çevirmedi. Sonuçta, sonraki beş günü burada geçirecekti ve bu yüzden önceden bilgi edinmeliydi. Onu şaşırtan tek şey Fu Zi Lin'in ortalarda gözükmemesiydi.

Fang Chen Yue onu etrafa bakınırken gördü ve ne aradığını tahmin etti, "İkinci Shixiongun kendi odasında dinleniyor. Kalabalık mekanları sevmez."

You Xiao Mo evet anlamında başını salladı. Bunu İkinci Shixiong'un karakterinden anlamıştı.

"Da Shixiong, İkinci Shixiong'la gerçekten iyi bir ilişkiniz mi var?" You Xiao Mo aniden bunu sorduğu sırada, ikisi yan yana yürüyerek dışarı çıkıyorlardı.

"Küçüklüğümüzden beri birbirimizi tanırız. Xiao Shidi iyi bir ilişkimiz olduğunu düşünüyor mu?" Fang Chen Yue soruya soruyla karşılık verirken gülümsedi.

You Xiao Mo beceriksizce başını ovdu. Söylediklerinin biraz münasebetsiz olduğunun farkındaydı ama bir muhabbet konusu bulmaya çalışırken bu buz kadar soğuk İkinci Shixiong aklına gelmişti.

Fang Chen Yue, "Aslında, A Lin'in buz gibi göründüğüne bakma. Gerçekten soğuk biri gibi görünüyor olabilir ama içinde sıcakkanlı biri yatıyor. Sadece çeşitli nedenlerden dolayı geçinmesi zor biri gibi görünüyor. Ama onunla biraz zaman geçirirsen, gerçekten de göründüğünden çok daha farklı olduğunu anlayacaksın," dedi.

You Xiao Mo cevap vermeden önce tereddüt etti, "Nedenini sorabilir miyim?"

"Tabii. Sonuçta ağza alınmayacak bir sır falan değil." Fang Chen Yue içini çekerek konuşmaya başladı, "Gerçek şu ki, A Lin'in hayali seçkin bir büyücü olmak değildi. Küçüklüğünden beri en büyük hayali bir kullanıcı olarak özgürce göklerde süzülmekti fakat…"

Sözünü bitirmesine gerek yoktu. You Xiao Mo devamını tahmin edebiliyordu. Hırslı bir adam için büyücülük yolu şüphesiz sönmüş hayallerden biriydi. Büyücüler de harika olsalarda, tek yapabildikleri büyülü hap arıtmaktı. Yüksek seviye büyücü olmadıkça, kendilerini güçlü birine bağlamak zorundalardı.

Fang Chen Yue ileri baktı ve aniden yüzünde hoşnut bir gülümseme belirdi, "Ancak, A Lin'in bir kullanıcı olmak için doğal yeteneği olmasada, iş hap arıtmaya gelince tam bir dâhi. Eğer büyülü ot aramak için sık sık dağın aşağısına inmek zorunda olmasaydı beni çoktan geride bırakırdı."

"İkinci Shixiong'un böyle muhteşem biri olduğunu bilmiyordum." You Xiao Mo ışıl ışıl gözlerle methetti.

"Evet, A Lin gerçekten de muhteşem. Büyük Usta'nın bile ona değer vermesinin sebebi de bu. Her dağın aşağısına indiğinde, onu koruması için yanında iki adam yolluyor." Fang Chen Yue başını evet anlamında sallarken ışıldadı. Ona göre, A Lin mutlu olduğu sürece ne yaptığı önemli değildi. Hayallerini gerçekleştirmesi için elinden hiçbir şey gelmesede, en yakın arkadaşı olarak onu her zaman desteklemişti.

You Xiao Mo kafasını eğdi ve Fang Chen Yue'nin gülümseyen yüzüne baktı. O anda Da Shixiong'un gerçek bir Da Shixiong olduğunu hissetti.

İkisi yürüyerek sohbet etmeye devam ettiler. Sohbete daldıklarından, anca Batı Tarafı'ndan çıktıklarında nerede olduklarını fark ettiler. Batı Tarafı, Ana Zirve öğrencilerinin kaldığı yerdi. Diğer bölgeler Doğu, Güney ve Kuzey Taraflarıydı. Cennet Zirvesi öğrencileri Güney Tarafında kalırken, Göksel Zirve öğrencileri Doğu Tarafında kalıyorlardı. Kuzey Tarafına gelince, orası seçkin yabancı misafirler için ayrılmıştı.

Fang Chen Yue Doğu Tarafına girdiklerini fark etti, bu yüzden sakince You Xiao Mo'yla birlikte geri dönmeye karar verdi ama o sırada bir grup insan onlara doğru geldiğini gördü.

You Xiao Mo daha net bir bakış attı ve aniden iki ayağını da kesme dürtüsüne kapıldı. Dar bir yolda düşmanlarla karşılaştık, ah, dar bir yolda düşmanlarla karşılaştık. Bu, Prenses Tang Yun Qi ile üçüncü karşılaşışıydı ve tümü de iki ay içinde gerçekleşmişti. Hem de kendini eve kapatıp çok nadir dışarı çıkardı. Bu tür bir sıklıkla yine karşılaşmışlardı. Böyle bir tesadüfe olsa olsa korkunç bir şans denirdi.

Ama geriye dönüp bakıldığında, üç zirvede adamlarını gönderdiği için Tang Yun Qi'nin listede olması kesindi. Batı ve Güney Tarafları birbirleriyle çok yakın olduklarından karşılaşma ihtimalleri düşündüğünden daha yüksekti.

Tabii Tang Yun Qi de onu fark etmişti. Yüzü asıldı ve aniden onlara doğru gelmeye başladı. Karşılarında durdu ve soğuk bir gülümseme takındı, "You Xiao Mo. Seni burada görmeyi beklemiyordum. Gerçekten yürek yemişsin. Sana bir tavsiye vereyim. Artık Ana Zirve'de değilsin. Aksiliklere karşı temkinli olsan iyi edersin."

You Xiao Mo'nun dudakları hafifçe gerildi. Bu prensesin onu rahat bırakmayacağını artık anlamıştı.

Fang Chen Yue hafifçe kaşlarını çattı. Tang Yun Qi hakkındaki söylentileri duymuştu elbet, ancak bu kadar kibirli olmasını beklemiyordu. "Tang-Shimei, Xiao Mo-Shidi ile kavgalı değilsiniz. Neden bu kadar agresifsin?"

Tang Yun Qi ters bir bakış atarak soğukça güldü, "Değil miyiz? Eğer Fang-Shixiong anlamamazlıktan gelmek istiyorsa, yapacak bir şeyim yok. Ama sana bir şey söyleyeyim, bu onunla benim aramda. Fang-Shixiong'un karışmaması en iyisi."

Fang Chen Yue'nin gözlerinde bir öfke parıltısı belirdi. Tam konuşacakken You Xiao Mo aniden elini çekti.

"Da Shixiong, benim yüzümden ona sinirlenme." You Xiao Mo, Fang Chen Yue'nin sinirlendiğini görmüştü bu yüzden daha fazla uzamasına izin veremezdi. Tang Yun Qi, Ana Zirve'nin iyi huylu Da Shixiong'unu bile kızdırmayı başarmıştı. İnsanları çileden çıkarıp hayatlarından bezdirmedeki hüneri ortadaydı.

"Xiao Shidi…" Fang Chen Yue, Xiao Shidisinin fazla pasif kaldığını düşündü. Ama You Xiao Mo'nun üç kuruşluk meseleler için bu tip insanlarla tartışmayı gereksiz bulduğunu bilmiyordu. Çünkü sen tartışmaya devam ettikçe bu sadece karşıdakinin kibrini beslemeye yarardı.

O sırada, bir grup insan yakınlardaki kemerli taş kapının altından içeri girdi. Toplanan insanları görmüş gibi, bu birkaç kişi onlara doğru gelmeye başladı. En öndeki kişi şaşırtıcı bir şekilde You Xiao Mo'nun birkaç gündür görmediği Ling Xiao'ydu.

Ling Xiao'nu beyaza karşı bir düşkünlüğü vardı. Her zamanki gibi şatafatlı beyaz cübbesinin içindeydi. Şık ve havalı, gittiği her yerde odak noktasıydı.

Tang Yun Qi onu gördüğünde, alaylı gülümseyişi yerini bir zevk ifadesine bıraktı. Nilüfer ayaklarını* kaldırdı ve Ling Xiao'ya seslenerek ona doğru koşmaya başladı, "Da Shixiong, neden buradasın? Beni görmeye mi geldin?"

Ling Xiao ona umursamaz bir bakış attıktan sonra üç metre uzağındaki You Xiao Mo'ya baktı. Tam ona sesleneceği esnada, bakışları hâlâ Fang Chen Yue'yi sıkıca tutan ellerine kaydı. Aniden gözlerini kıstı.

You Xiao Mo neredeyse bu sıcak kavurucu bakışı ellerinde hissetmişti. Hemen korkuyla ellerini geri çekti.

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR