Ling Xiao, ona beklentiyle bakan Tang Yun Qi ile uğraşmadı ve doğrudan You Xiao Mo'ya doğru yürüdü.
You Xiao Mo, ona ve Da Shixiong'a bakmaya devam ederken tek bir kelime etmediğini gördü. Rahatsız bir şekilde gülmeden önce duraksadı ve dikkatle sordu, "Ling-Shixiong, burada ne işin var?"
"Ne oldu? Yoksa Da Shixiongunla geçirdiğin hassas ve sevgi dolu zamanı mı böldüm?" Ling Xiao hafifçe kaşlarını kaldırdı.
Yüz ifadesini gören You Xiao Mo, sinirlendiğini anlamıştı ama sebebini bilmiyordu. Bu yüzden sadece bir açıklama yapabildi, "Hayır, yanlış anladın. Buraya ilk gelişim, bu yüzden Da Shixiong etrafa alışayım diye beni küçük bir gezintiye çıkardı."
"Xiao Shidi." Ling Xiao aniden gülümsedi, yanına giderek samimi bir şekilde kolunu omzunun üzerine attı.
You Xiao Mo birazcık korkmuştu, gizlice omzunun üzerindeki Ling Xiao'nun koluna baktı. Amacı neydi?
Ling Xiao yüzüne bakarak samimiyetle konuştu, "Bir dahaki sefere canın yürüyüşe çıkmak isterse bana önceden söyle. Da Shixiong şahsen sana eşlik edecek. Nereye istersen gideriz, anlaşıldı mı?"
You Xiao Mo sanki bir tavukmuş da arpa yiyormuş gibi anında başıyla onayladı. Son kelimeyi tehditkâr bir tonda söylemişti. Eğer kafasını hayır anlamında sallayacak olsaydı, kendi mezarını kendi elleriyle kazmış olacaktı.
Ling Xiao kolunu omzundan çekmeye bile yeltenmeden memnuniyetle başıyla onayladı.
O sırada, onların bu sıkı fıkı hareketlerini gören herkesin dili tutulmuştu. Lin Xiao-Shixiong daha önce kimseyle bu kadar yakın olmamıştı. Kendi öğrencileriyle bile. Dahası o, Ana Zirve'den bir öğrenciydi.
Bundan önce, bazıları dedikoduların kısmen yalan olduğunu düşünüyordu. Ama şimdi kendi gözleriyle gördükten sonra hakikât, dedikodulardakilerden bile daha aşırıydı.
En büyük şoku yaşayanlar Cennet Zirvesi'ndekilerden ziyade, Ling Xiao ile gelen birkaç öğrenci olmuştu. Gözlerinin önünde yaşanan bu sahneye tanık olan herkesin neredeyse şaşkınlıktan çenesi düşecekti.
"Da Shixiong. Bu Shidi, Ana Zirve'nin Kong-Shishu'sunun yeni gelen yedinci öğrencisi You Xiao Mo olabilir mi?" Kalabalığın içinden bir delikanlı öne atıldı. Bu, Ling Xiao'nun Tian Xin Ailesi'ne döndükten sonra tanıştığı Zhou Peng-Shidi idi. Lin Xiao'ya sonsuz güvenen Zhou Peng-Shidi.
Da Shixiong ve You Xiao Mo hakkındaki dedikodulara gelince, Zhou Peng bunları az çok duymuştu. Zhou Peng, You Xiao Mo'nun art niyetli olduğundan endişeleniyordu, bu yüzden araştırmaları için adamlarını göndermişti. Sonradan onun sadece deneme süresindeki bir öğrenci olduğunu öğrendiğinde, bu adamın muhtemelen büyük rüzgarları ya da kocaman dalgaları coşturamayacağını düşündü ve bunu bir kenara koydu. Ta ki Kong-Shishu'nun öğrenciliğine kabul edildiğini duyana dek.
Hiçbir mantıklı açıklaması olmadan Tian Xin Ailesi'nin en büyük üç büyücüsünden birinin öğrencisi olarak kabul edildiğinde, Zhou Peng, You Xiao Mo'nun çok büyük ihtimalle sıradan bir insan olmadığını hissetmişti. Bu da şüphesini tekrar canlandırdı, bu yüzden etrafta onu soruşturmaya başladı. Ama edindiği tüm bilgiler Da Shixiong ile alakalıydı. Bu yüzden Zhou Peng, Da Shixiong'un ona karşı tavırlarının düşündüğü kadar sade olmadığını fark etti.
Konuşanın Zhou Peng olduğunu görünce, Ling Xiao gülümsedi ve "Ne eşsiz bir karşılaşma, sizleri tanıştırayım."
Diğer iki Shidi birbirine bakmadan edemedi. Da Shixiong, You Xiao Mo'yu onlarla tanıştıracaktı. Görünüşe göre You Xiao Mo'yu oldukça önemsiyordu.
Ling Xiao, You Xiao Mo'yu önüne çekti ve arkasından tuttu. Zhou Peng ve diğerlerini işaret ederek, "Bunların hepsi benim Shidilerim. Sağdan sola doğru, Zhaou Peng, Qin Shi Yu ve Luo Xia. Onlara Shixiong diyebilirsin," dedi.
"Zhuo-Shixiong, Qin-Shixiong, Luo-Shixiong, sizinle tanışmaktan şeref duydum!" You Xiao Mo onları bir parça resmiyetle selamladı.
"Tanıştığımıza çok memnun oldum, You-Shidi!" Zhao Peng ve diğerleri birbiri ardına küçümseme ifadesi göstermeden cevapladılar.
Bu kardeşçe sahne, Tang Yun Qi'nin gözlerine saplanmış gibiydi. Da Shixiong'un samimiyetle You Xiao Mo'ya sarılışını kendi gözleriyle görmesi, aklını kaçıracak kadar kıskanmasına sebep olmuştu. You Xiao Mo'nun böyle özel bir ilgiyi hak etmek için Da Shixiong'a ne yaptığını hâlâ anlayabilmiş değildi.
Daha fazla kalıp alay konusu olmak istemeyen Tang Yun Qi, arkasını dönüp koşar adım Güney Tarafı'ndan çıkmadan önce tedirgin olan You Xiao Mo'ya nefret dolu bir bakış attı.
You Xiao Mo'nun gülümsemesi yerini ciddi bir ifadeye bırakmıştı. Yanında duran göz ardı edilmiş Fang Chen Yue'yi düşündü.
Zhou Peng ve diğerleri, Ana Zirve'nin Kıdemli öğrencisi olduğundan Fang Chen Yue'yi uzun zaman önce duymuşlardı. Ayrıca geçen yılki büyük yıllık dostluk müsabakası esnasında da denk gelmişlerdi. Ama her zaman Cennet Zirvesi'nden birileriyle çalıştıklarından sadece birkaç kelime laflamışlardı.
Birkaç kelimelik selamlaşmanın ardından, Ling Xiao 'Yarın sana bakmaya geleceğim' diyerek üç Shidisiyle oradan ayrıldı.
Güney Tarafı'na doğru uzaklaştıklarını gören Fang Chen Yue, dalgın bakışlarından kurtuldu ve You Xiao Mo'ya baktı. Alnında biriken terleri silen You Xiao Mo, büyük bir rahatlamayla kaşlarını kaldırdı.
"Xiao Shidi…"
"Da Shixiong. Xiao Shidi." Ön taraftan gelen tekdüze bir ses, Fang Chen Yue'nin lafını kesti.
İkisi de arkasını döndüklerinde karşılarında Güney Tarafı kapısının hemen dışında duran Fu Zi Lin'i gördüler. Tığ gibi ve yakışıklı ama yıl boyunca değişmeden kalan buz gibi soğuk bir tarafsızlığa sarılı.
Fang Chen Yue bu karşılaşmanın şans işi olmadığının farkındaydı. Fu Zi Lin'in onları aradığından yüzde seksen emindi ve muhtemelen acil bir mesele vardı. Öyle değilse, bir başkası onu zorlamadan kendi isteğiyle odasından çıkmazdı.
Konuşmalarına yürürken devam ederlerken, Fang Chen Yue onu arayanın Zhao-Shishu olduğunu öğrendi, böylece bu da ona bir şeyi hatırlattı.
Büyük ihtimalle Zhao-Shishu, yarınki düzenlemeler hakkında konuşmak istiyordu. Savaşçı Grubu'nda Büyücü Grubu'ndan daha çok öğrenci olduğundan ve tüm beş Savaşçı Grubu soyu da katılacağından, büyücüler çıkacak kaosları önlemek için önceden atanmalıydı.
You Xiao Mo bunun onunla bir ilgisi olmadığını düşündü, tam gidecekken Da Shixiong'un sesiyle durdu, 'Sen de geleceksin.'
En güçlüleri Ana Soy olmakla birlikte, Savaşçı Grubu'nda beş soy vardı. Ana Soy diğer dört soydan farklıydı. En güçlü ve daha genç olan kuşaklar Ana Soy'a gelirdi. Onlar Doğu, Güney, Batı ve Kuzey Soylarının en iyileriydiler. Ling Xiao Ana Soy'dandı ve aynı zamanda da Ana Soy'un en güçlü 'öğrencisi'ydi. Zhaou Peng ve diğer ikisi de öyleydi.
Ama Ana Soy'daki müsabaka diğer dört soydakinden çok daha farklıydı. Çok güçlü olmasıyla Ana Soy müsabakası diğer dört soydan ayrılıyordu.
Zhao-Shishu'nun konuşmak istediği şey Ana Soy ile ilgiliydi. Ana Soy'un öğrencileri, Tian Xin Ailesi'nin esas öğrencileriydiler. Her biri bulunmaz bir yetenekti. Ayrıca Tian Xin Ailesi öğrencilerini canı gönülden terbiye etmişti. Bu yüzden, gelecekte Tian Xin Ailesi'ndeki konumları diğer dört soydan kesinlikle çok daha yüksekte olacaktı.
Ama onlar esas öğrenci oldukları için bilgileri sızdırılamazdı. Bu yüzden atanan büyücülerin ağzı sıkı olmalıydı.
Zhao Zhen, Fang Chen Yue ve Fu Zi Lin'i göndermeyi önermişti. Onlar en kıdemlileriydiler, tertemiz bir geçmişleri vardı, bu yüzden en iyi seçenek onlardı.
Ama ilk itiraz beklenmedik bir şekilde Fang Chen Yue'den gelmişti. Dahası, You Xiao Mo ile Fu Zi Lin'in gitmesini istemişti. Bu öneri tek Zhao Zhen'i şaşırtmadı. You Xiao Mo bile bunu duyduğunda şok oldu.
Zhao Zhen, ilk itiraz edenin Fu Zi Lin olacağını düşünmüştü, "Neden?"
"Shishu, Chen Yue bir Da Shixiong olarak diğerlerine göz kulak olmak zorunda. Eğer İkinci Shixiong'la ben gidersem ve beklenmedik bir olay yaşanırsa ve sen de burada olmazsan, o zaman ne olacak? Tabii bu Dördüncü Shijie'ye güvenmediğim anlamına gelmez ama korkarım ki o tek başına bunlarla başa çıkamayacaktır."
"Ama Yedinci Shidin aileye daha iki ay önce girdi." Zhao Zhen dediğinin doğru olduğunu biliyordu fakat yine de bir şüphesi vardı.
Fang Chen Yue önceden bu sorunu düşünmüştü, "Shishu, eğer endişeliysen Yedinci Shidi'ye yemin ettirebilirsin."
Zhao Zhen önce kararlı olan Fang Chen Yue'ye, ardından da şok olmuş You Xiao Mo'ya baktı. Sonunda başını evet anlamında sallayarak iç çekti, "Pekâlâ, dediğin gibi yapalım ama…"
"Merak etme, Shishu. Eğer bir şey olursa sorumluluğu ben üstleneceğim."
Bu son cümleyi duyan Fang Chen Yue onun ne demek istediğini anlamıştı. Azıcık bile tereddüt etmeden sorumluluğu üstlenmişti.
Zhao Zhen'in odasından çıkıp geri dönerlerken, You Xiao Mo kendini tutamadı ve içtenlikle sordu, "Da Shixiong, neden benim gitmemi önerdin?"
"Lin Xiao'yla iyi bir ilişkiniz var gibi gözüküyordu. Ama ondan korkuyor musun?"
Fang Chen Yue ona gerçek bir cevap vermek yerine soruyla karşılık verdi.
"Ah, aslında öyle değil…" You Xiao Mo'nun arkasındaki sebebi açıklamasına imkân yoktu.
Fang Chen Yue onu zorlamadı, "Tang Yun Qi kızgın bir bakış yüzünden bile intikam almak isteyecek biri. Bu sefer onu sen aşağıladın. Gizli gizli sana zarar vermek için plan yapacaktır. Zhao-Shishu ve ben hep senin arkanı kollayamayız ama Lin Xiao için durum farklı. Onun duruşu Tang Yun Qi'ninkinden bile daha güçlü. Onun gözü önündeyken Tang Yun Qi bile aşırıya kaçmaya cesaret edemez."
"Yani Da Shixiong bunu benim için mi yaptı?" You Xiao Mo fal taşı gibi açılmış gözerle Fang Chen Yue'ye baktı.
Da Shixiong bu mükemmel fırsattan onun için kendi rızasıyla vazgeçmişti. Öyle bir yüce gönüllülük, böyle bir kardeşlik duygusu, neredeyse onu ağlatacaktı.
"Tabii ki hayır." Suratının duyguyla dolup taştığını gördüğünde, Fang Chen Yue ne düşündüğünü tahmin etmişti. Yüksek sesle güldü. Bu Xiao Shidi gerçekten de fazla toydu, "Zhao-Shishu'ya söylediklerim gerçekti. Biz yola çıkmadan önce, Shifu bana öğrencilere göz kulak olmamı söyledi. Yani, sen burada olmasaydın da ben yine başka birinin gitmesini önerecektim."
You Xiao Mo'nun hemen suratı düştü. Tamam, galiba çok fazla anlam çıkarmıştı.