Efsanevi Ustanın Hanımı

Çevirmen: Galen
Editör: YcD44
Cilt 1Bölüm 58: Üst Sınıf Büyülü Haplar

You Xiao Mo odasının kapısını açtı fakat dışardaki kişiyi gördüğünde aniden gözünün kenarı seğirdi. Ertesi sabah olsaydı ona bakmaya geldiğini düşünebilirdi. Ama geceydi. Dahası, gün içindeki karşılaşmalarının üzerinden sadece altı saat geçmişti.

Ne düşündüğü Ling Xiao'nun umrunda değildi. Diğer kapıyı iterek açtı ve içeri girdi. Onun bu baskıcı tavırlarını görenler odanın onun olduğunu sanardı. Ling Xiao oturduktan sonra, sıcak bakan keskin gözleri You Xiao Mo'ya sabitlendi. Bu bir tuzaktı!

Bu bakışlarla You Xiao Mo'nun kafa derisi uyuşmaya başladı. Hızla kapıyı kapatarak yanına gitti. Dikkatlice gözünün ucuyla ona baktı ve şu son birkaç günde neler yaşandığını düşündü. Onu kışkırtacak bir şey yapmamıştı, bu yüzden de direkt sordu, "Ling-Shixiong, yarın buluşacağımızı söylememiş miydin? Neden şimdi geldin?"

"Sesinin tonuna bakılırsa, beni gördüğüne sevinmemişsin herhalde." Ling Xiao hafifçe kaşlarını kaldırdı ama ne düşündüğünü belli etmedi.

You Xiao Mo ürperdi, "Hayır, ne zaman istersen gelebilirsin."

Karşı koymasının imkânı yoktu çünkü canını seviyordu. Diktatör karakterini az çok çözmüştü.

Ling Xiao sanki bir çözüm bulmak istiyormuş gibi yüzüne baktı. Anca You Xiao Mo buna daha fazla katlanamadığında bakışlarını üzerinden çekti, "Listeye girebileceğin aklımın ucundan geçmezdi."

"Liste mi? Ne listesi?" You Xiao Mo'nun kafası karışmıştı.

"Ne? Sakın bana her yıl düzenlenen dostluk müsabakası için Savaşçı Grubu'nun Ana Soy'dan sorumlu olacak kişilerin bir listesini hazırladığını bilmediğini söyleme?"

Ling Xiao, onun daha duymadığını düşünerek açıkladı.

You Xiao Mo birkaç kere gözlerini kırptı. Daha bu öğleden sonra Da Shixiong ve Zhao-Shishu ile konuşmuştu. Ling Xiao'nun bu kadar çabuk öğreneceğini beklemiyordu. Gerçekten de her şeyden haberi oluyordu ama Savaşçı Grubu'ndaki konumu ve itibarı düşünüldüğünde beklenebilecek tek şey de buydu.

"Biliyorum. Zhao-Shishu bu öğleden sonra bunları konuşmak için bizi aramaya geldi. Aslında Da Shixiong ve İkinci Shixiong'un gitmesi gerekiyordu. Ama Da Shixiong diğer öğrencilere göz kulak olmak istediğinden onun yerini almama izin verdi. Bu sefer Ana Soy'a ben ve İkinci Shixiong gideceğiz." You Xiao Mo durumu açıklarken kafasını hayır anlamında salladı. Sonuçta bu bir sır değildi.

Ling Xiao gözlerini kıstı ve yüzünde hafif bir gülümsemeyle ona baktı, "Şu senin Da Shixiongun, sana karşı biraz fazla iyi değil mi?"

Bu sözler, You Xiao Mo'ya bu öğleden sonra yaşanan yanlış anlaşılmayı hatırlattı. Aniden yanakları uçuk bir pembeye büründü. Bu gerçekten de çok utanç vericiydi!

Ama Ling Xiao'nun gözünde bu tepki, utangaç bir ifadeydi. Kaşla göz arasında gözlerinde yoğun kara bir fırtına hiddetlendi fakat karşı taraf bunu fark etmedi bile. Kendi düşüncelerine dalmış, gezinmeye devam ediyordu.

"Ling-Shixiong, başka bir şey var mı?" You Xiao Mo odadan başka birinin daha olduğunu hatırlayarak ürperdi. Ama Ling Xiao'ya bakana kadar, Ling Xiao'nun yüzü eski haline dönmüştü, sanki tüm sahne bir illüzyondan ibaretmiş gibi sakindi.

Ling Xiao manalı manalı You Xiao Mo'ya baktı. Bakışları deliciydi, sanki tepeden tırnağa onu kesiyor gibiydi. Yavaş ve dikkatlice kazıyarak, en küçük bir parçasını bile kaçırmadan. You Xiao Mo bu bakışlarla tüylerinin diken diken olduğunu hissetti.

"Bir şey daha var. Önümüzdeki birkaç gün yapacak şeylerin olduğundan, şimdilik büyülü hap işine ara verebilirsin… Ana Zirve'ye dönene kadar bekle; döndüğünde telafi edersin."

You Xiao Mo duygulandı. Ling Xiao sonunda birazcık düşünceli davranıyordu. Bu, tıpkı cennetten kırmızı yağmur yağması gibi bir şeydi ya da haziranın ortasında kar yağması gibi bir şey.

Hayal gücünün ötesinde olsada gerçekten de yaşanmıştı. Olanlar onu inanılmaz şaşırtmıştı. Ama sözlerinin geri kalanını duyunca, tüm minnettar duyguları güçlü bir rüzgarla uçup gitti. O kadar duygulandıktan sonra yine yanlış fikre kapılmıştı!

"Duydun mu?" Cevap alamayan Ling Xiao ona bakarak kaşlarını kaldırdı.

You Xiao Mo'nun omuzları birazcık titredi, "Anladım."

Ling Xiao ayağa kalktı, "Hadi öyle olsun, yarın seni almaya bizzat ben geleceğim."

You Xiao Mo 'ah' diye haykırdı, "Yani beni almaya bizzat kendin mi gelmek istiyorsun?"

Ling Xiao'nun onunla müsabakada buluşacağını sanıyordu. Bizzat buraya geleceğini düşünmemişti.

"Yoksa aklında başka bir şey mi var?" Ling Xiao umursamazca sordu. Tabii ki You Xiao Mo'ya asıl planının onunla müsabakada buluşmak olduğunu ama fikrini değiştirdiğini söylemeyecekti.

You Xiao Mo, Fang Chen Yue'yi çok sevdiğinden, bilerek onlara beraber vakit geçirme fırsatı vermek istemiyordu. Bu yüzden, göremediği bazı yerlerde beraber vakit geçirmelerini önlemek amacıyla onu götürmek için elbette olabildiğince erken gelecekti. You Xiao Mo'nun tepkisinin neden hoşuna gitmediğini bilmiyordu ama hoşuna gitmediği için ne istiyorsa onu yapmıştı.

You Xiao Mo hayır anlamında başını salladı. Ling Xiao'nun sinirli olduğunu biliyordu ama onu bu kadar sinirlendirecek kadar ne yaptığını hâlâ bilmiyordu. Bir düşününce, aslında hiçbir şey yapmamıştı.

Ling Xiao gittikten sonra bile You Xiao Mo ne yaptığını bulamadı, bu yüzden boş vermeye karar verdi.

Zhao-Shishu onlara bu gece dinlenmeleri için izin vermiş olsada yarın yapacak şeyleri olduğundan, You Xiao Mo vakit kaybetmek istemiyordu.

O ay boyutundaki büyülü otlarla uğraşmıştı. Uzun zamandır büyülü hap arıtmamıştı. Bu yüzden bu zamanı, kalitelerinin nasıl olacağını görmek amacıyla kendi boyutundaki büyülü otları kullanarak büyülü hap arıtarak değerlendirmek istiyordu.

You Xiao Mo harekete geçerek hemen odanın kapısını kilitledi ve büyülü çantasından hiçbir zaman yanından ayırmadığı kazanını çıkardı. Kazan hâlâ Ana Zirve'nin verdiği zamanki gibiydi. Siyah, ağır ve çirkin.

You Xiao Mo daha iyi bir kazan almayı düşünmüştü ama yeterli parası yoktu. Büyülü hap sattığı iki seferde de parasını büyülü ot tohumlarına harcamıştı. Kalan para iyi bir kazana yetmiyordu.

Bu sadece sebeplerden biriydi. En önemli sebebi ise yeni bir kazan almanın insanları şüphelendireceğiydi. Yoksul bir ailenin çocuğuydu ve aileye sadece iki ay önce girmişti, nasıl güzel bir kazana yetecek kadar parası olabilirdi?

Tüm bunları dikkate aldığında, You Xiao Mo'nun bu fikirden vazgeçmekten başka seçeneği kalmıyordu.

You Xiao Mo, boyutundan yirmi sap büyülü ot getirdi. Çok fazla getirmeye cesaret edememişti. Kapıyı kilitlemiş olsada birinin içeri dalmayacağının garantisi yoktu.

Yirmi sap büyülü ot Breatharian büyülü hapının malzemeleriydi. Dağın aşağısında son inişinde, rahatlıkla etrafta soruşturup mühim bir Breatharian büyülü hap pazarı olduğunu öğrenmişti.

Bazı kullanıcılar belli bir seviyeye ulaştıktan sonra yemeyi ve içmeyi bırakabilirlerdi ama herkes bu yeteneğe sahip değildi. Normal insanlar için günde üç öğün zaruriydi. Bir de düşük seviye kullanıcılar ve hatta büyücülerin kendileri de vardı.

Tüm bu insanlar toplandığında ortaya büyük bir sayı çıkıyordu. Ama herkesin de bildiği gibi Breatharian büyülü hapı sadece düşük kalite büyülü haplar olarak bulunuyordu. Orta sınıf ve üst sınıf büyülü haplar nadirdi. Var olsalar bile, parası ve nüfuzu olanlar tarafından alınırlardı. Breatharian büyülü hapı pazarının ne kadar mühim olduğu açıktı.

You Xiao Mo derin bir nefes alarak üç sap büyülü ot aldı. Bu büyülü otlar boyutunun ilk hasatlarındandı. Çok fazla ruhani enerji içeriyorlardı. Sadece elinde tutarak bile o berrak tazeliğin kokusunu alabiliyordu. Kalbinin ve ruhunun tümü arınmış gibiydi, dinçleşmişti.

You Xiao Mo birazcık heyecanlıydı. Büyülü otların kalitesini arttırmanın böyle bir etkisinin olacağını düşünmemişti. Eğer bunları büyülü hap arıtmak için kullanırsa, ortaya nasıl bir kalite çıkardı?

You Xiao Mo üç sap büyülü otu kazana koydu ve ruh gücünü yavaşça açığa çıkardı. Bir ayı geçkin bir eğitimin ardından, ruh gücü daha da güçlenmişti, artık daha saftı.

Gümüşi ruhani enerji çabucak kazana yayıldı. Üç sap büyülü ot, marifetli hareketleriyle yavaşça bir büyülü sıvı havuzuna dönüştü. Sıradaki adım kirleri yok etmekti. Ne kadar yüksek sınıf büyülü otlar olsalar da onların içinde bile arta kalan kirler oluyordu. You Xiao Mo'nun yapmak istediği, bu kirleri teker teker elemekti.

Bir garantisi yoktu, neyse ki yaklaşık bin küsür alıştırma yapmıştı. Baştan savma yaptıktan sonra özel bir zorluğunun olmadığını düşündü ama bir kere arıttıktan sonra, isteğinin yerinde olduğunu ama yeteneğin onu terk ettiğini hissetti. Sebebi ruh gücünün yetersiz olması değildi fakat geriye kalan kirlilik ne yaparsa yapsın gitmeyecek gibi görünüyorlardı. Sonunda, yapabildiği tek şey, devam edip harmanlama aşamasını başlatmak oldu.

Büyülü otların hepsi aynı kalitede olmadığından, You Xiao Mo başarısızlık şansını sıfıra indirmek için aşırı bir konsantrasyonla işine devam etti. Sadece beş basit adımdan oluşsa da herhangi bir hata yapabilecek cesareti yoktu. Her adımı büyük bir titizlikle tamamlıyordu. Daha önce hiç bu kadar dikkat kesilmemişti. Biri kapıyı tıklatsa bile, muhtemelen duymayacaktı.

Yarım saat sonra, Yo Xiao Mo bir avuç teri silerken, avuç içinde duran büyülü hapa baktı. Çok koyu bir mavi renkteydi.

Bunlara üst sınıf haplar deniyordu. Büyülü hapın tıbbi kokusu, şu ana kadar kokladığı tüm alt sınıf büyülü haplarınkinden daha güçlüydü. Bütün oda bu tıbbi kokuyla dolup taşmıştı.

You Xiao Mo memnuniyetle hapa baktı. Yarın hapı Ling Xiao'ya gösterdiğinde kesinlikle mutluluktan havalara uçacaktı. Mutlu olunca da sinirinden eser kalmamalıydı, değil mi?

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR