Efsanevi Ustanın Hanımı

Çevirmen: Galen
Editör: YcD44
Cilt 1Bölüm 61: Benimle Uyu

Ana Soy'un müsabaka arenası, tapınak kapısının solundaki en büyük boş arazi parçasıydı. Ayrıca Ana Soy öğrencilerinin düzenli olarak idman yaptıkları yerde burasıydı. Müsabaka yeri olarak seçildikten sonra, büyük bir kapalı arena inşa edilmişti. Ana Soy'daki öğrenci sayısı diğer dört soyunki kadar fazla olmadığından ve olağanüstü yetenekli esas öğrenciler onlar olduklarından, müsabaka bire bir turlar hâlinde yapılacaktı.

Müsabaka saati daha gelmemiş olmasına rağmen, yine de bir sürü kişi toplanmıştı. Eskiden öğrenciler müsabakayla ilgili konulardan konuşurlardı. Kazanma ihtimali zor olanlar veya başarı sıralaması gibi; ama bu sene konu biraz farklıydı. Herkesin sohbetinin ana konusu You Xiao Mo'ydu. Özellikle de kıskançlıktan geberen genç bir kızınki.

"Xiao-Ge* ile You Xiao Mo'nun aynı odada kaldığını mı söylüyorsun?" Bir kıskançlık cinneti Tang Yun Qi'nin kalbini ele geçirmişti. Cennet, onun bu haberleri duyduğunda hızla Lin Xiao'nun odasına koşarak hayatı pahasına olsa bile Yo Xiao Mo'yu sürükleyerek çıkaracağını biliyordu. O bile Xiao-Ge'nin odasında bir saatten fazla kalmamıştı, oysa You Xiao Mo orada yaşıyordu!

Sürekli Tang Yun Qi ile takılan aynı zirveden birkaç öğrenci birbirleriyle bakıştı. İlk duyduklarında onlar da kulaklarına inanamamışlardı.

Onların arasında güzel ve narin genç bir kız başıyla onaylayarak konuşmaya başladı, "Tang-Shimei, durum bu. Dün listeyi gördüm. You Xiao Mo'nun adı Da Shixiong'unkinden sonra geliyordu."

"Neden?" Tang Yun Qi acı acı söylendi.

Genç kız konuşmadan önce duraksadı, "Da Shixiong bizzat You Xiao Mo'nun onunla kalmasını istemiş gibi görünüyor."

Tang Yun Qi parmaklarını eklemleri beyazlayana ve çıtlama sesleri çıkana kadar sıkarak sıkı bir yumruk yaptı. Gözleri, sanki her an fışkıracakmış gibi görünen öfkeli alevlerle parladı. Xiao-Ge'nin You Xiao Mo'ya olan ilgisinin çok uzun sürmeyeceğini düşünmüştü. Ama şimdi aynı odada kalıyorlardı, ikisinin ilişkisi muhtemelen tahmin ettiği kadar basit değildi.

"İmkânsız, böyle olmasına izin verilmemeli. Xiao-Ge sadece benim olabilir," dedi Tang Yun Qi dişlerini gıcırdatarak tehditkar bir tonla.

"Tang-Shimei, artık Da Shixiong ile kalıyor. Korkarım ki ona el kaldırmak o kadar kolay olmayacak." Dedi Shixionglardan biri beceriksizce. You Xiao Mo'yu gerçekten incitmek istese de eğer yakalanırlarsa, hiç iyi olmazdı. Bu yüzden, Tang Yun Qi'ye yalakalık yapmak istese de hâlâ şüpheleri vardı.

"Ne olmuş yani, Da Shixiong sadece onun yanında olacak değil ya." Genç kız, Shixiong'a küçümseme ve hor görülü bir imayla baktı. Kendine adam diyordu ama bir gram cesareti yoktu.

"Doğru, sonsuza kadar beraber olamazlar. Xiao-Ge de yarışmak zorunda. O zaman geldiğinde, You Xiao Mo tamamen tek başına kalacak, harekete geçmemiz için mükemmel bir zaman. Neyse, başka bir seçeneğim var."

Tang Yun Qi'nin gözlerindeki tereddüt yerini anında melunluğa bıraktı. Bunu You Xiao Mo'ya ödetmeliydi, aksi takdirde hiç de kolay bir gelecek onu beklemiyordu.

Gözlerindeki buz gibi ifadeyi gören Xiong titremeden edemedi. Enine boyuna düşünse de hâlâ tereddütleri vardı, "Tang-Shime, bence ona sadece dersini versek yeter, değil mi? Sonuçta o, Kong-Shifu'nun şahsi öğrencisi. Eğer bir şey olursa ve ucu bize dokunursa ne yapacağız?"

Genç kız ona baktı ve gülümseyerek söze girdi, "Liang-Shixiong, sanırım fazla korkaksın."

Liang-Shixiong kaşlarını çattı, "Liu-Shimei, bunun korkaklıkla alakası yok. Ben sadece, ona bir ders vermek istiyor olsan bile, bunun belli bir sınırı olması gerektiğini düşünüyorum. Eğer ciddi bir şey olursa, sorumluluğu kim üstlenecek? Sakın senin üstleneceğini söyleme?"

Genç kızın yüzü karardı. Ona baktı ama tek kelime etmedi.

Tang Yun Qi ne olursa olsun bu fırsatı You Xiao Mo'ya bir ders vermek ve Lin Xiao'dan uzak durması için onu uyarmak için kullanmayı aklına koymuştu.

O sırada, çok da arkalarında olmayan büyük bir ağacın altında siyah bir suret duruyordu. Ne kadar zamandır orada durduğu bilinmiyordu. Bilinen şey ise Tang Yun Qi ve grubunun konuştuğu her şeyi duymuş olmasıydı. Belirli bir ismi duyduğunda bu kara gözlerde bir ışık çaktı.

O anda You Xiao Mo, Ling Xiao tarafından Lin Xiao'nun odasını gezmeye zorlanıyordu. Lin Xiao'nun odasında gerçekten görülecek hiçbir şey yoktu. Eğer Lin Xiao bir kız olsaydı, o zaman görülmeye değer bir şeyler olabilirdi. Ayrıca You Xiao Mo'da biraz ilgi de uyandırabilirdi. Sonuçta ne bu yaşamında ne de son yaşamında bir kızın odasını ziyaret etme fırsatı olmamıştı.

Geçmiş hayatında bir küçük erkek kardeşi ve bir abisi vardı. Fakat ne bir ablası ne de bir kız kardeşi vardı. Ortanca çocuktu ve evde de pek ilgi odağı olduğu söylenemezdi. Ailesi onun için fazla endişelenmezdi, bu yüzden liseyi bitirdiğinde bilerek evden uzakta bir üniversiteye gitmeyi seçmişti ve her şeyi arkasında bırakmıştı. Yurtta kalmak istemiyordu, bu yüzden dışarıdan bir oda kiralamıştı. Sonuç olarak, üniversite hayatını deneyimleyemeden trajik bir şekilde ölüp gitmişti.

Hayali gözyaşlarını silen You Xiao Mo'nun düşünceleri sonunda şimdiki zamana geri döndü. Ling Xiao'nun odasına bakınan You Xiao Mo hâlâ birazcık gergindi. Bir erkeğin odasında görülmeye değer hiçbir şey olmasa da odanın kalitesi fena değildi.

Onun sade odasıyla kıyaslandığında onunkinden daha sade olamazdı, Ling Xiao'nun odasının kaliteli ve lüks olduğu kesenlikle söylenebilirdi. Ahşabı sıradan huş ahşabı değildi, binyıllık beyaz ahşaptı. Sürekli olarak yaydığı koku kalbi sakinleştirmekle kalmıyor, moralini de yükseltiyordu, ayrıca mükemmel koruyucu özellikleri de vardı. Sadece kıdemlilerin bu ayrıcalıklara sahip olabileceği söyleniyordu. Yani Lin Xiao'ya bu odanın verilmiş olması onun üstün mevkisini açıkça gözler önüne seriyordu.

O sırada kalbi kıskançlıkla fokurdayan You Xiao Mo'nun, Tang Yun Qi ve grubunun gizlice arkasından çevirdikleri dolaplardan haberi yoktu.

"Neden bir tane yatak var?" You Xiao Mo içerdeki odadan çıktı, sonunda bir şeylerin eksik olduğunu hissetmişti. Etrafına baktığında neyin eksik olduğunu bulmaya çalışıyordu. Odada yatak, masa, çay takımı, gardırop ve tüm alelade eşyalar vardı. Ama bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordu. Anca odadan çıkıp Ling Xiao'yu masada oturmuş çayını yudumlarken gördüğünde bir şeyler kafasına dank etti. Ling Xiao çay fincanını masaya koydu ve dudağının kenarını yukarı kaldırdı, "Bu tek kişilik bir oda, kaç tane yatak olması gerektiğini düşünüyordun?"

You Xiao Mo kendini işaret ederek ilgisizce konuşmaya başladı, "Peki ya ben? Ben nerede uyuyacağım?"

Ling Xiao, You Xiao Mo'nun gözünde muzip bir gülümseme olarak kabul edilebilecek bir gülümseme takındı ve uçarı bir şekilde konuştu, "Tabii ki benimle uyuyacaksın!"

Eğer elinde bir yelpaze olsaydı, kesinlikle bir bakireyi zorla kaçıran ve önündeki küçük beyaz tavşana ahlaksızca gülümseyen yerel bir zorba gibi görünürdü.

You Xiao Mo anında taş kesildi!

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR