Efsanevi Ustanın Hanımı

Çevirmen: Galen
Editör: YcD44
Cilt 1Bölüm 63: Ömür

You Xiao Mo refleks olarak Ling Xiao'ya baktı. Oysa Ling Xiao hiç de şaşırmamıştı. Yüzündeki bahar meltemi gibi gülümseme hâlâ yerinde duruyordu, zarif ve ağırbaşlı, tıpkı soylu bir prens gibi. O tarafa bakan You Xiao Mo'nun ağzı, genç kız gibi davranan Shimeileri gördüğünde seğirdi, aşırı derecede mahcup denecek bir ifadeyle çekingen bir şekilde Ling Xiao'yu dikizliyorlardı. You Xiao Mo neden kızların bu tip erkeklerden hoşlandığını hiç anlamamıştı.

Arenaya ilk giren kişi, çağırılan Zhou Peng oldu. 1,89 metrelik endamıyla muhteşem gözüküyordu. Kaslarındaki belli belirsiz görülen gerginlikle, güçlü, sağlıklı, uzun ve düzgün bir görünümü vardı. Özellikle de elbisenin altında gizlenmiş kol kaslarındaki enerji hissedilebiliyordu. Sırtında beş yüz pound ağırlığında çift ağızlı bir kılıç taşıyordu, Tian Xin Ailesi'ndeki gelmiş geçmiş en ağır kılıcı. Birisi buna bakarak Zhou Peng'in güç sınıfı kullanıcılarından olduğunu anlayabilirdi.

Sahnede dikilen Zhou Peng, Ling Xiao'nun ona katılmasını beklemeden ellerini kavuşturarak konuştu, "İlk dövüşümün Da Shixiong'la olmasını beklemiyordum. Doğrusu ben, Zhou Peng, çok mutluyum. Sonuçta elime Da Shxiong'la dövüşebileceğim fazla fırsat geçmedi. Ama ben kendi gücümü biliyorum. Gücüm Da Shixiong'u yenmeye yetmez."

Herkes şaşkın şaşkın ona bakıyordu. Bu sözler dövüşten çekileceği anlamına mı geliyordu?

Kıdemlilerin bölgesindeki Kıdemli Jiang'ın gözlerinde bir kıvılcım çaktı. Aniden yüzünü kararttı ve söze girdi, "Zhou Peng, Lin Xiao'nu dengi olmasan da denemende sakınca yok. Hem de sadece tek bir dövüşle Lin Xiao ile aranızdaki farkın ne kadar büyük olduğunu anlayabilirsin. Körü körüne takip etmek sana bir şey kazandırmaz."

Zhou Peng içtenlikle güldü, "Tavsiyen için teşekkürler Kıdemli Jiang. Maalesef, dün Da Shixong bana birkaç tavsiye verdiğinde aydınlandım. Eğitimim ilerleme sinyalleri veriyor, bu yüzden birkaç günlüğüne inzivaya çekileceğim."

"Eğer öyleyse, inebilirsin!" Sonunda Büyük Usta Tang Fan'ın ciddi yüzünde tatmin olmuş bir gülümsemenin izleri görülmeye başlanmıştı. Zhou Peng onun doğrudan öğrencisiydi. Sahneye çıktığı anda, Tang Fan onun ilerlemenin eşiğinde olduğunu zaten söyleyebilirdi. Birkaç gündür görmediği Zhou Peng'in eğitimi, onu şaşkınlığa uğratacak şekilde yine bir adım daha yükselmişti. Şimdi bu sözlerini duyduğunda, bunun En Büyük öğrencisinin işi olduğunu öğrendi. Bu içini rahatlatmıştı. Shifuları olarak, ikisi arasındaki ilişkiden en emin olan kişi oydu.

Büyük Usta'nın çoktan kararını verdiğini gören Kıdemli Jiang, "Zhou Peng'in ilk dövüşten çekildiğini beyan ederim. Kazanan Lin Xiao," dedi.

Bu sözlerden sonra platformun altında coşkulu bir alkış koptu. Bunların arasında en kuvvetli alkışlayan Tang Yun Qi'ydi, güzel yüzü heyecandan kıpkırmızı olmuştu.

You Xiao Mo da alkışladı ama çok değil. Alkışları dinlediğinde, sadece dinleyerek bile avuç içlerinin acıdığını hissetti. Bu kadar kuvvetle alkışlamak gerekli miydi gerçekten? Sonuçta önde gelen bir kutlamanın gelip çattığı falan yoktu.

Herkes, bir kaplan ile ejderin karşılaşmasına tanıklık edeceklerini düşünmüştü. Ama kimse daha dövüş başlamadan Zhou Peng'in çekileceğini tahmin etmemişti.

Bazılarına göre, hayal kırıklığına uğramadıklarını söylemek doğru olmazdı. Bu birkaç ayda, Lin Xiao'nun gücünü görmek için çok az fırsatları olmuştu. Hâlâ Savaşçı Grubu'nun bir numarası olmasına rağmen, Lin Xiao'dan daha zayıf olduğunu kabul etmeye istekli olmayan bazı aşırı hırslı öğrenciler vardı.

Şu söz doğruydu. Kendini de düşmanını da tanırsan, yüz savaşın yüzünü de kazanırsın.

Eğer Lin Xiao gücünün bir kısmını sergilemiş olsaydı, Lin Xiao'nun sonraki rakiplerinin daha fazla kazanma şansı olacaktı. Bu yüzden, birçok öğrenci ve hatta birkaç kıdemli bile Lin Xiao'nun ne kadar güçlü olduğunu görmek istiyordu. Bu mükemmel fırsatın Zhou Peng'in çekilişiyle ortadan kalkması çok kötüydü. Beklenmedik olsa da yine de mantıklıydı.

Bunu takiben ikinci dövüşe geçildi. Kıdemli Jiang tekrar isim çekecekti.

Bu sefer beklenmedik geri çekilmeler yaşanmadı. Karma bir kura olmasına rağmen rakiplerin bir kadın ve bir erkek olması çok normaldi. Elbette kimse bunun adil olmadığını söyleyemezdi. Long Xiang Kıtası'nda kadınların güçlerini arttırması da eşit derecede önemliydi. Eğer artırmazlarsa önemsiz bir oyuncaktan başka bir şey olmazlardı.

İkisi de Ana Soy'un ilk yirmisi arasındaydı. Aralarında büyük bir fark yoktu, bu yüzden güçleri birbirine denkti. Al gülüm ver gülüm, topyekûn bir mücadele. Herkes ilgiyle onları izliyordu ve ilk dövüş hakkında konuşan kimse kalmamıştı. Otuz dakikalık dövüşün ardından kazanan daha belirlenmemişti fakat yüksek seviye kullanıcıların gözünden kazanın kim olduğu görülüyordu.

Biraz sonra, kadın sahneden düştü. Sebebi yetersiz gücüydü.

Sahnede duran adam kadına doğru dönerek ellerini kavuşturdu ve kibarca konuştu, "Yang-Shijie, kazanmama izin verdin!"

Kıdemli Jiang tekrar ayağa kalktı ve kazananı duyurdu. Sırada üçüncü dövüş vardı. Bu sefer rakiplerin ikisi de erkekti.

You Xiao Mo da bir erkek olarak birinci sınıf bir savaşçı olmanın hayalini kuruyordu. Gemi direklerinin üzerinde uçmak ve duvarlarda yürümek, tek vuruşla kayaları parçalamak, bunun özellikle erkeksi olduğunu düşünüyordu. Daha da önemlisi, narin kızlar bu tip erkeklerden hoşlanıyordu.

Ama hayal hayaldi. Gerçeklikle ilgisi Kuzeyle Güney kadar uzaktı.

Elbette spor salonuna gitmişti, karateye ve tekvandoya da yazılmıştı. Sadece dövüş sanatlarına kabiliyeti yoktu çünkü konu spor olduğunda, tepeden tırnağa tam bir mankafaya dönüşüyordu. Denge duygusu bundan daha kötü olamazdı. Basit bir fiziksel eğitim testi olan yüksek atlamada asla yarım metrenin üzerine çıkamamıştı. Sınıfın en kötüsüydü. En şişman kızlar bile ondan daha iyisini yapmıştı ve bu diğer hayatındaki en büyük utancıydı.

Ama bunun yardımı dokunmamıştı. Gerçekten de spora kabiliyeti yoktu. Bu yüzden, diğerlerinin güçlü tekniklerini sergilemelerini izlemek yüreğini baştan sona hayranlık, kıskançlık ve nefretle doldurmuştu. Neden dövüş sanatlarına kabiliyeti yoktu ki? Bu çapraz geçişle, yeni bedeninin önceki durumunu değiştireceğini düşünmüştü. Ama bir büyücü olmuştu, dövüşme becerilerinden yoksun, narin ve zayıf.

Ling Xiao karmaşık bir ifadeyle sahneye bakan You Xiao Mo'ya baktı. Kaşlarını kaldırdı, "Ne düşünüyorsun?"

You Xiao Mo kendine geldi ve kızgın bir biçimde ona baktı. Keyifsizce başını eğdi, "Neden büyücüler süper güçler yetiştiremiyorlar?"

Ling Xiao ne düşündüğünü anlamıştı. Sahnedeki dövüşü izlerken sinirlenmiş gibi gözüküyordu. Dobra dobra güldü, "Gökte ve yerde on bin canlı var. Bazılarının güçleri var, bazılarının yok. Cennet sana büyük bir güç verdi, bu yüzden bazı şeyleri de alması gerekiyordu. Büyücülerin süper güçler yetiştiremiyor olması doğru olsa da arıttıkları büyülü haplar kullanıcılar için büyük önem taşıyor. Kullanıcılar da aynı. Güçlü olsalar da birçok tehlikeyle yüzleşmek zorundalar. Bu ikisinin yaşamlarının birbirine bağlı olduğu söylenebilir."

"Kullanıcıların ömürlerinin çok uzun olduğunu duydum. Eğer büyücüler ölürlerse, başka bir büyücü bulmaları gerekmez mi?" You Xiao Mo da söylediklerinin mantıklı olduğunun farkındaydı. Hangi dünyada olursa olsun, her yönden mükemmel bir insanın olması imkânsızdı. Tıpkı önlerindeki kişi gibi, dışarıdan mükemmel görünüyordu fakat içinde, onu maytaba almaya bayılıyordu ki bu son derece kötüydü.

Bunları söyleyen You Xiao Mo, Ling Xiao'nun ona garip garip baktığını gördü.

"Büyücülerinin ömürlerinin kısa olduğunu da kim söyledi?"

"Yanılıyor olabilir miyim? Ama büyücülerin süper güçler yetiştiremeyecekleri doğru değil mi? O zaman ömürleri nasıl uzayabilir ki?" You Xiao Mo şaşkınlıkla haykırdı. Hep böyle olduğunu düşünmüştü.

Ling Xiao ona sanki bir aptala bakıyormuş gibi baktı. Elini kaldırarak parmak eklemleriyle You XiaoMo'nun kafasına vurdu ve öfkeyle konuştu, "Özel güçler yetiştiremeyeceğini kim söyledi? Büyülü hap arıtıyorsun, bu özel güç yetiştirmek değil midir? Sana verdiğim kitap, bana pratik yapmadığını söyleme? Nasıl senin kadar aptal biri olabilir? Shifun ve Shixiongların sana söylemedi mi?"

You Xiao Mo, gözyaşları gözlerinden süzülürken başını tuttu. Gerçekten de hiçbir şey söylememişlerdi! Eğer öğrenmek isteseydi, yine de sorması gerekiyordu.

"Ama, şu kitap, ruh gücü… yetiştirmek için değil miydi?"

Bu son sözleri söyleyen You Xiao Mo, bilerek sesini alçalttı. Sonuçta Ling Xiao ruh eğitimi tekniklerinin çok ender olduğunu zaten söylemişti. Artık Kong Wen'in öğrencisi olsa da hâlâ Tian Xin Ailesi'nin ruh eğitimi tekniklerini uygulamasına izni yoktu, çünkü aileye daha yeni girmişti.

Bilmediği şey ise Ling Xiao'nun uzun zaman önce etraflarında bir illüzyon oluşturduğuydu. Diğerlerinin gördüğü konuşan iki kişi değildi, onlar hevesle müsabakayı izleyen iki kişi görüyorlardı.

Ling Xiao, You Xiao Mo'ya baktığı sırada gözlerine bir gülümse yayıldı ve nazikçe tek bir kelime söyledi, "Aptal!"

You Xiao Mo suratını astı ve acınacak bir ifadeyle ona baktı.

Bu hayata geç gelmesi onun suçu değildi. Bu kadar çok şeyi nasıl bilebilirdi? Kütüphaneden birkaç kitap ödünç almış olsa da kitaplarda bu tür şeyler geçmiyordu. Diğer öğrencilerin bunlar hakkında konuştuklarını da duymamıştı, bu yüzden diğerlerinin de bir şey bilmediğini varsaymıştı. Bu sebepten her zaman büyücülerin ömürlerinin çok kısa olduğunu düşünmüştü.

Ama Ling Xiao'ya Dünyadan geldiğini de söyleyemezdi. On katı cesaret toplasa bile, yine de söylemeye cesaret edemezdi.

Bu küskün görünüşü Ling Xiao'un hoşuna gitmişti. Bu huyu anormal olsa da anormal olmayı umursamıyordu. Ona zorbalık ederek tatmin olan Ling Xiao, nihayet cömertçe büyücülerin ömürleri hakkındaki her şeyi anlattı.

"Büyücüler ve kullanıcılar aynıdır. Özel güç yetiştirme şekilleri ve yetiştirdikleri özel güçlerin türleri aynı olmasa da ömürleri benzerdir. Hem de büyücüler genelde daha güvenli bir hayat yaşarlar. Bu yüzden içsel iblisleri ve bunun gibi şeyleri yoktur. Ayrıca yersiz uygulamaları nedeniyle yanlışlıkla qi* sapmaları da olmaz."

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR