Efsanevi Ustanın Hanımı

Çevirmen: Galen
Editör: YcD44
Cilt 1Bölüm 65: Pencerenin Dışındaki Siyah Silüet

You Xiao Mo çok fazla büyülü hap arıtırken o kadar konsantre olmuştu ki yanı başında biri dikilse bile fark etmezdi.

Ling Xiao yürürken çıt çıkarmadı. Ama o etrafında hiçbir yabancının olmadığı bir zamandı, çünkü diğerlerinin karşısındayken o Lin Xiao'ydu, Ling Xiao değil. Ama You Xiao Mo'yu çay sehpasını büyülü hap arıtmak için taş bir platform olarak kullanırken gördüğünde dudakları seğirdi. Elini kaldırdı ve kokuyu kesen bir bariyer oluşturdu.

Büyücü olmamasına rağmen, büyücüler büyülü hap arıtırken büyülü otların tıbbi bir koku yaydığını biliyordu. Özellikle daha yüksek seviye büyülü otlardan başarıyla büyülü bir hap ortaya çıktığında, bu tıbbi koku çok daha güçlü bir hâl alırdı. Ayrıca burası, yüksek seviye ustaların bulutlar kadar fazla olduğu Ana Soy'du. En küçük bir hareket bile anında fark edilirdi. Eğer meditasyonundan zamanında çıkmasaydı, başı derde girerdi.

You Xiao Mo'nun kendisini fark etmediğini gören Ling Xiao, çay sehpasına doğru yürüdü ve büyülü otlara göz gezdirdi. Yaklaşık otuz sap büyülü ot vardı ve hepsi de yüksek sınıftı. Aklına boyuttaki büyülü ot bahçesi geldi. Ruhani suyla sulanan büyülü otlar farklı gibi gözüküyordu.

Ling Xiao bir sandalye çekerek You Xiao Mo'nun karşısına oturdu. İlk kez You Xiao Mo'yu büyülü hap arıtırken görüyordu. Ling Xiao bu beyaz ve berrak yüzün kızardığını gördüğünde aklına ilk karşılaştıkları an geldi.

O zamanlarda You Xiao Mo şu anki hâlinden çok farklıydı, onunla sakince yüzleşebiliyordu. Sanki daha ilk bakışta ondan uzak durmak istemişti. Bu doğruydu, ondan uzak durmuştu – ama korkmamıştı. Bu çok ilgisini çekmişti, fakat sebebi sadece Lin Xiao'yla farklı gruplardan oluşları değildi.

Herkesten yukarıda olmaya alışık biriydi. Herkesin ondan korkmasına alışmış bir "kişi"idi. Bu yüzden, ondan uzak durmayı kafasına koymuş olan You Xiao Mo, Ling Xiao'nun çok ilgisini çekmişti. Bu yüzden onu ruhunun yarısını teslim etmekle tehdit etmişti.

Elbette bu sadece onu korkutmak içindi. Ruh bozulmadan kalması gereken bir varlıktı. Eğer biri yarısını teslim edecek olursa, bu ölüm demekti.

Ondan sonra onunla daha çok vakit geçirdikçe, onu daha fazla alaya almak istedi. Onun bu sinirli ama tek kelime etmeye korkan ifadesine bakmak ona sonsuz bir zevk veriyordu. İşte böyle, bu da zamanla normal bir şey hâline geldi…

Eğer You Xiao Mo, Ling Xiao'nun aklından geçenleri bilseydi, kazanı alıp Ling Xiao'nun başına geçirirdi.

Ama çoktan son aşamaya geçmişti, bu yüzden zihni çok daha fazla konsantreydi. Ayrıca Ling Xiao'nun bir süredir onu izlediğinden de habersizdi.

On beş dakika sonra You Xiao Mo nihayet bir Ruhani Enerji büyülü hapı arıtmayı başarmıştı. Tüm oda tıbbi koku ve ruhani enerjiyle dolup taşmıştı. Son sefer harcadığı zamanın üçte birini harcamıştı. Önemli ölçüde hızlanmıştı. Sadece birazcık daha pratik yapması gerekiyordu ve sonra alt sınıf büyülü haplar arıtırkenki hızına yetişebilecekti.

Alnında biriken terleri silen You Xiao Mo başını kaldırdı ve karşısında ona bakan geniş suratı görerek korku içinde zıpladı, "S-s-sen, neden uyanıksın?"

Ling Xiao elindeki büyülü hapa baktı.

You Xiao Mo bu bakışları fark etti ve zaten bu hapı onun için arıttığını düşündü, tam hapı verecekken Ling Xiao'nun kaşlarını çatmış camdan dışarıya baktığını gördü. Bakışlarını takip ederek baktığı yere baktı… ve hiçbir şey göremedi.

"Ling-Shixiong, dışarıda bir şey mi var?" You Xiao Mo merakla sordu.

"Dışarıda biri var," Ling Xiao ilgisizce cevap verdi.

"Ha?"

You Xiao Mo'nun avucundaki büyülü hap neredeyse kayıp düşecekti. Dehşete düşerek hemen diğer eliyle hapı sıkıca tuttu ve endişeyle konuşmaya başladı, "O-o-orada… orada biri mi var? Orada nasıl biri olabilir ki? O kişi büyülü hap arıttığımı anlamış olabilir mi? Eğer açığa çıkarsam, kaçmam mı gerekir? Ama yolu bilmiyorum. Ve nereye gideceğimi de bilmiyorum."

You Xiao Mo telaşlandığında, sözcükler ağzından hızla döküldü.

Ling Xiao bu aşırı gergin tavırları gördüğünde, ciddi ifadesinin yerini bir zevk ifadesi aldı. Nasıl bu kadar ilginç biri olabilirdi!

"Benim yanımdayken neyden korkuyorsun? Uzun zaman önce bir bariyer koymuştum zaten. Gelen kişi Tian Xin Ailesi'nin Büyük Ustasının kendisi olsa bile, yine de hiçbir şey göremez. Dahası, dışarıdaki sıçanın anca şöyle böyle bir gücü vardır. Kendini duvara yapıştırıp dinlemeye çalışsa bile, düşüneceği tek şey çoktan uyumuş olduğumuzdur."

"Bariyer mi? Ne zaman? Nasıl olur da bilmem?" You Xiao Mo sakinleşmişti fakat merakı hâlâ gitmemişti.

"Sen büyülü hap arıtırken." Ling Xiao ona baktı.

You Xiao Mo'nun ağzından bir 'oh' çıktı, bilmemesine şaşmamalıydı. O sırada tamamen kazanın içindekilere konsantre olmuştu, bu yüzden fark etmemesi çok doğaldı, "Dışarıdaki kim? Neden bizi gözetliyor?"

"Dışarıdaki kişi bugünkü arenaya başkanlık eden Kıdemli Jiang'dı. Geçen seneki müsabakaya da o başkanlık etmişti. Ama özel bir şey yaşanmadı. Kıdemli Jiang dikkat çekmeyen biri ama diğer öğrencilerle arası fena değil. Ama bugüne kadar garip bir hareketini görmedim."

"Peki ya şimdi ne yapacağız?" You Xiao Mo üst üste yutkundu. Gerçekten de Kıdemli Jiang'dı. Tanrıya şükürler olsun ki açığa çıkmamıştı.

"Başka ne yapabiliriz? Tabii ki bekleyip göreceğiz. Ya da çıkabilecek sorunları engellemek için onu şu anda öldürmemi mi tercih edersin?"

Ling Xiao ona baktı ve birazcık neşeyle dudaklarının kenarını yaladı. Görünüşe göre You Xiao Mo başıyla onaylarsa, hemen gidip onu öldürecekti.

You Xiao Mo'nun alnından bir damla ter düştü, "İnsanları öldürmek nasıl hoşuma gidebilir? Anlamıyorsun. Sonuçta Kıdemli Jiang, Tian Xin Ailesi'nin kıdemli kişilerinden. Belki de, evet belki de sadece geçiyordur ve yanlışlıkla bariyerine çarpmıştır."

"Bu kadar gergin olma. Onu öldürme konusunda ciddi değildim. Sonuçta bu Tian Xin Ailesi. Onu öldürmem sadece bela getirir." Onun bu gergin hâllerini gören Ling Xiao yüksek sesle gülmekten kendini alamadı.

You Xiao Mo bu iğnelemeyi görmezden geldi ve rahatlayarak iç çekti. Böyle olacağını biliyordu. Kendini yatıştırdıktan sonra, avucunda hâlâ Ruhani Enerji büyülü hapını tutuyor olduğunu fark etti. Övgü bekleyerek hapı uzattı, "Ling-Shixiong, şu büyülü hapa bir bak. Benim tarafımdan arıtılmış yüksek sınıf bir büyülü hap."

Ling Xiao uzun zaman önce fark etmişti. Hapı uzattığını görünce hemen uzandı ve hapı aldı. Baktı da baktı, kokladı da kokladı. Gerçekten muntazamdı, kusurlu alt sınıf büyülü haplardan çok daha yoğun bir kokusu vardı. Sabırsızca hapı ağzına attı.

You Xiao Mo bu hareketi her görüşünde, kalbinin ağrıdığını hissetmekten kendini alamıyordu. Müsriflikten başka bir şey değildi!

Daha önce hiç böyle bir insan görmemişti. Büyülü hapları sanki jelibon yutuyormuş gibi yutuyordu. Hem de büyülü hapın sınıfı fark etmiyordu. Çok fazla büyülü hap içmesinin vücudundaki ruhani enerjiyi altüst edeceğinden, meridyenlerini* tersine döndüreceğinden korkmuyor olamazdı herhalde? Korkmasa bile, çok fazla büyülü hap içmenin iyi bir şey olmadığını biliyordu.

Büyülü hapı bitiren Ling Xiao, hoşnutsuz bir ifadeyle You Xiao Mo'ya baktı. Ne kadar da lezzetli bir büyülü haptı, gerçekten de karnını doyurmasını istiyordu.

You Xiao Mo tek bir bakışla daha fazlasını istediğini anlamıştı. Büyülü çantasında duran dün arıttığı büyülü hapları düşündü, hapları çantasından çıkardı ve söze girdi, "Bu bir Breatharian büyülü hapı şişesi. İçinde on adet var. Bunları dün gece arıttım. Bunlarla idare et madem."

Ling Xiao beklenmedik bir şekilde sadece elindeki şişeye baktı, "Neden durduk yere Breatharian büyülü hapı arıttın?"

You Xiao Mo başını ovalayarak konuştu, "Kullandığım kazanın altında küçük bir çatlak var. Her an kırılmasından korkuyorum, bu yüzden daha iyi bir kazan almayı planlıyorum. Ama yeterli param yok, ben de satmak için Breatharian büyülü hapı arıtmayı düşündüm. Etrafta soruşturdum bile. Yüksek sınıf Breatharian büyülü hapı kıtlığı varmış. Elli ya da daha fazla hap açık arttırmayla satılabilir. O zaman fiyatı da yükselir. Bu on hap pratik yapmak için arıttığım haplar. İstersen bunları alabilirsin. Biraz daha fazla arıtırım."

Ling Xiao ifadesiz bir yüzle ona baktı. Aniden ağzı seğirdi ve hafife alırmış gibi söyledi, "Gerek yok. Yarın versen de fark etmez. Sakın beni pratik yaptığın haplarla gönderebileceğini düşünme."

You Xiao Mo'nun suratı asıldı. Hapları kakalamaya çalıştığını sanmıştı. Pratik hapı olsalar da hâlâ üst sınıf büyülü haptılar. Üstelik daha önce büyülü haplarını küçümsediğini hiç duymamıştı. Ve onlar alt sınıf büyülü haplardı. Hem de o sıralar bir acemiydi. Kalitesini bırak, yetenekleri bile ahım şahım değildi. Aslında ne düşündüğünü gerçekten anlayamıyordu!

Ama çoktan istemediğini söylediği için ısrar edip kendini küçük düşürecek hâli yoktu. Geri çevirmek tam da ona yakışacak şeydi!

Böyle düşünen You Xiao Mo büyülü hapları büyülü çantasına geri koydu ve ikinci büyülü hapa başladı.

Ling Xiao'nun bariyeri sayesinde, You Xiao Mo'nun içi bu sefer daha rahattı. Bir kere daha Ling Xiao'nun orada oluşuna aldırmadı ve yanında kimse yokmuş gibi büyülü hap arıtmaya başladı.

Onu görmezden geldiğini gören Ling Xiao azıcık bile sinirlenmedi. Sandalyeye geri oturdu ve yüzünde öncekinden bile daha karışık bir ifadeyle ona baktı. Az önce, You Xiao Mo'nun bunları söylediğini duyduğunda sinirlenmiş ve gücenmişti. Az sonra yüreğinde esrarengiz bir duygu belirdi.

Bilinmelidir ki; iblislerden bile daha kalpsiz olduğu söylenebilecek biriydi!

Yine de Ling Xiao tiksinmemişti. İlk defa bu 'esrarengiz duygu' özellikle tiksineceği bir şey değildi. You Xiao Mo'yla beraber olmaya başladığından beri, daha da 'iyi kalpli' olmaya başlamış gibiydi!

Eğer You Xiao Mo onun aklından geçenleri bilseydi, kesinlikle içinden sessizce onunla dalga geçerdi. Ne arsız bir adamdı!

Birbirlerini uzun süredir tanımıyor olmalarına rağmen, Ling Xiao'nun asıl Lin Xiao'yu öldürdüğü günden beri, You Xiao Mo onun iyi biri olamayacağını biliyordu.

Bu noktada, You Xiao Mo bunu sahiden de gerçek olarak kabul etmişti!

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR