Efsanevi Ustanın Hanımı

Çevirmen: Galen
Editör: YcD44
Cilt 1Bölüm 78: Fırsat

You Xiao Mo, kapı tekmelenerek açıldığı sırada hâlâ uyuyordu.

Korkuyla yorgandan sıçradığı sırada, sersem şepelek bir hâlde, orta yaşlı, siyah sakallı, güçlü ve esmer bir adamın kimsenin olmadığı topraklardan geçen bir meteor gibi odaya girdiğini gördü.

"Kim olduğunuzu sorabilir…"

"You Xiao Mo sen misin?" You Xiao Mo daha sorusunu bitiremeden, orta yaşlı adam ona yaklaştı, yakasından kavrayarak göğsünden tuttu ve yukarı çekti, dinlemesi rahatsızlık veren, kışın çakan donuk şimşek gibi kaba bir sesle konuştu.

Daha yeni uyanmış uyku sersemi olan You Xiao Mo'nun tepkisi, yarım vuruşla kapanan bir başıyla onaylama oldu.

Kıdemli Xiao onun bu zayıf tepkisini gördü ve onun bir tehdit olmadığını anladı. Soğukça güldü. "Bir şey soracağım, dün saat yediden gece yarısına kadar kiminle beraberdin ve ne yapıyordun?"

"Sen… Nefes alamıyorum."

You Xiao Mo'nun suratı kıpkırmızı olmuştu. Bu adam fazla güçlüydü. Kıdemli Xiao homurdanarak onu bırakmasa neredeyse nefes alamayacaktı.

Kıdemli Xiao'dan bahsetmişken, tam adı Xiao Shan'dı, Tian Xin Ailesi'nde anılmayı fazlasıyla hak eden biriydi. Xiao Shan çok çabuk sinirlenirdi. Onun 'altındaki herkese saygı' tutumu Lei Ju'nunkinden bile kötüydü. Konuştuğunda, sık sık fütursuzca insanları rencide ederdi. Şimdiye kadar neşeyle devam edebilmesinin sebebi iyi bir shifusunun olmasıydı. Shifusu, Tang Fan'ın sihufusunun shidisiydi. Kıdemliler, Tang Fan'ın bile gücendirmeye cesaret edemeyeceği kişilerdi.

Lei Ju'nun Ling Xiao'ya karşı koymaya cesaret etme sebebi, aynı zamanda bu önemli destekçinin varlığıydı. Şimdi Ling Xiao şüpheli listesine girmişti, Xiao Shan tabii ki bu fırsatın elinden kaçmasına izin vermeyecekti.

You Xiao Mo birkaç kere öksürdü ve yanındaki kişinin sabırsızca sorusunu yinelediğini duydu. Anca o an, yanındakinin bir şey sormuş olduğunu hatırladı. Aslında, Ling Xiao çağırıldığında, hayal meyal bunun Kıdemli Jiang meselesiyle alakalı olduğunu hatırladı. Ama onlar yaptıklarını sıkı sıkı gizlemişlerdi, bu yüzden Ling Xiao açığa çıkarmadıysa, bu insanlar onun Kıdemli Jiang'ın durumuyla alakası olduğunu bilmiyor olmalıydılar.

Ling Xiao gideli sadece yarım saat olmuştu ama bu adam çoktan onu aramaya gelmişti bile. Bu yüzden, Ling Xiao'nun onlara kendisi hakkında bir şeyler söylemiş olması kuvvetle muhtemeldi.

Ling Xiao'yla bunu daha önce konuşmamış olmalarına rağmen, You Xiao Mo herhangi bir zayıflık gösterecek kadar aptal değildi. Genelde ne yaptıklarını düşünerek, "Dün Ling Shixiong ile beraberdim. Ben büyülü hap arıtıyordum. O da meditasyon yapıyordu," dedi.

Önceki gece yaptıkları şey buydu. Ling Xiao'nunda aynı şeyleri söylemiş olabileceğini tahmin etti.

Xiao Shen, yalan söyleyip söylemediğini anlamaya çalışıyormuş gibi delici bakışlar atarken, yüzünden hiçbir şey okunamıyordu. Sonunda, yalan olup olmadığını anlayamadı ve soğuk bir şekilde alayla gülerek arkasını döndü. "Benimle gel."

You Xiao Mo, arkasını döndüğünde rahat bir nefes aldı. Hızlıca gardıroptan bir çift kıyafet aldı ve yürürken giyindi. Büyük Bina'ya vardıklarında düzgünce giyinmişti.

Xiao Shan'ı dikkatle içeri kadar takip etti. You Xiao Mo etrafa bir göz gezdirdi ve beklenildiği gibi Ling Xiao'yu gördü. Dikkatle ifadesini gözlemliyordu. Her zamanki hafif gülümseyen maskesini takınmıştı. Görünen o ki henüz açığa çıkmamıştı.

"Büyük Usta, You Xiao Mo'yu getirdim." Xiao Shan bunu dedikten sonra koltuğuna döndü.

You Xiao Mo, Jiang Liu'nun da Büyük Bina'da olduğunu fark etti. Sadece başı önüne eğikti, bu yüzden yüz ifadesi belirsizdi. O da daha yeni gelmiş gibiydi ama onun neden çağrıldığını bilmiyordu.

"You Xiao Mo, Lin Shixiongun geçen gece boyunca beraber olduğunuzu söyledi. Öyle mi?"

Baş koltukta oturan Tang Fan herkesin geldiğini gördüğünde sorular sormaya başladı. Sesi mesafeli ve umursamaz gibiydi fakat yine de ihtişamını koruyordu. Açıkça ölçülü bir tonda konuşuyordu ama You Xiao Mo'ya sağırları şok edebilecekmiş gibi gelmişti.

You Xiao Mo hemen ellerini kavuşturarak, "Büyük Usta'yı cevaplıyorum, geçen gece Lin Shixiong ile beraberdim," dedi.

"Ah, peki ne yapıyordunuz?" Tang Fan'ın sesi ifadesizdi, hiçbir düşüncesini açık etmiyordu.

"Büyük Ustayı cevaplıyorum, ben büyülü hap arıtıyordum. Lin Shixiong ise meditasyon yapıyordu." You Xiao Mo, Xiao Shan'a söylediklerini tekrar etti. Bu sefer daha bir özgüvenle konuşmuştu çünkü bir şeyler yanlış olsa, Ling Xiao kesinlikle onun haberdar olmasını sağlardı.

"Ta buraya kadar geldin ve hâlâ çok çalışıyorsun. Kong Shidi'nin seni öğrencisi olarak almasına şaşmamalı. Fena değil. Dün arıttığın büyülü hapları bir getir de göreyim." Tang Fan'ın ciddi ifadeli yüzündeansızın, sanki tatlı kıdemli bir adammış gibi hafif bir gülümseme belirdi.

"Emredersin, Büyük Usta!" You Xiao Mo'nun aniden kalbi üşüdü ama bunu belli etmeye cesaret edemedi. Sonra biraz gergin bir hâlde, büyülü çantasından beyaz bir şişe çıkardı, saygıyla arz ederek şişeyi Büyük Usta'ya verdi.

Tang Fan şişeyi aldı, tıpasını açtı ve bir büyülü hap çıkardı. Tıbbi koku çok güçlü değildi. Sıradan seviye bir Breatharian büyülü hapıydı ve özel hiçbir yanı yoktu. Kabaca göz gezdirdikten sonra geri koydu. "Fena değil, sıkı çalışmaya devam. Olağanüstü bir büyücü olmak için çabala ki, Tian Xin Ailesi'nin işine yarayabil. Çekilebilirsin!"

You Xiao Mo bir adım öne çıkarak şişeyi geri aldı. Saygıyla, "Elimden geleni yapacağım. Büyük Usta'nın beklentilerini kesinlikle boşa çıkarmayacağım," dedi. Bunu dedikten sonra, sıradaki olayın muhtemelen onunla bir ilgisinin olmadığını düşünerek yana çekildi.

"Bu mesele bugünlük burada bitmiştir. Kıdemli Jiang zarar görüyor, bunu halletmeleri için adam göndereceğim. Herkes gidebilir." Tang Fan, meselenin uzamasına izin vermek istemeyerek, orada bulunan herkese gitmesi için eliyle bir işaret yaptı. Birazdan müsabakanın üçüncü aşaması başlayacaktı.

Xiao Shan ve Lei Ju, shifu ve öğrenci, telepatiyle anlaşıyorlarmış gibi, Büyük Bina'dan çıkmadan önce sırayla dönüp Ling Xiao'ya baktılar.

Ling Xiao, You Xiao Mo'nun yanına gitti ve beraber Büyük Bina'dan çıktılar. Diğer öğrenciler de sırayla gittiler, Jiang Liu'yu arkalarından gelmesi için tek başına bıraktılar. Herkes onu unutmuş gibi görünüyordu.

Yaşam alanlarına vardıklarında, You Xiao Mo hemen odaya koştu. Şokunu bastırır gibi göğsünü tuttu. "Korkudan ölecektim. Büyük Usta'nun bakışları çok deliciydi. Sanki içimi okuyormuş gibi hissettim."

Ling Xiao yanına geldi ve çaydanlığı alarak, onun için bir fincan çay doldurdu. "Tang Fan, şu kurnaz yaşlı tilki. Şimdiye kadar benden şüphelendi. Sen de benimle yakın olunca, seni sorgulaması beklendik bir şey."

"Neyse ki bir şişe birince seviye Breatharian büyülü hapı arıtmıştım. Aksi takdirde, elimde ona verecek hiç büyülü hap olmasaydı, o zaman gerçekten de yalanımı anlardı." You Xiao Mo neredeyse kendi pratik zekasına alkış tutacaktı. Büyük Usta'yla konuşmak, kalbi için gerçekten çok stresliydi.

"Xiao Shan seni çağırmaya geldiğinde, sana bir şey yaptı mı?" Ling Xiao karşısına oturdu, You Xiao Mo'nun toz pembe olmuş yanaklarına bakarken, gözleri sanki kafatasının içini görmek istiyormuş gibi parlıyordu.

You Xiao Mo başını hayır anlamında salladı. "Hayır ama çok kabaydı. Kapıyı bile tıklatmadan tekmeleyerek açtı ve içeri girdi. Hiç de bir Kıdemliymiş gibi davranmadı. Dahası, üzerimi giyinmemi bile beklemedi. Direkt içeri daldı ve yakama yapıştı. Neyse ki ölü gibi uyumuyordum da hemen uyandım."

Bunu duyan Ling Xiao sakince gözlerini kıstı, gözlerinde buz gibi ışınlar gizleniyordu. Bu yaşlı adam onun erkeğine dokunmaya cüret etmişti. Kendileri çok ısrarcı olduklarından, onu kibar olmadığı için suçlamaması daha iyiydi.

Kıdemli Jiang'ın zarar görmesi dışarı sızdırılmadı, bu yüzden birçok öğrenci bu olaydan habersizdi.

Müsabaka, başkanlığın Xiao Shan ile değişimiyle tam vaktinde başladı. Kıdemli Jiang kadar düzgün değildi ama kimse bunu pek önemsemiyordu. Herkes tanıdık açılış konuşmasını dinledikten sonra, kura çekmeye başladı.

İki turluk elemelerden sonra, geriye sadece on üç kişi kalmıştı. Eğer beklenmedik bir şey yaşanmazsa, final kazananı o gün belirlenecekti.

Xiao Shan kutudan iki kâğıt parçası çıkardı. Kağıtları açtığında, gözleri okuduklarına inanamıyormuş gibi birazcık büyümeden edemedi. Ama herkesin dikkatli bakışları altındayken yapabileceği hiçbir şey yoktu. Sadece kafa derisini germekle yetindi. "İlk maçın yarışmacıları Ling Xiao ve Lei Ju, lütfen sahneye gelin."

Seyirciler ve yarışmacılar aniden sessizleşti.

Şu anki durum, müsabakanın ilk aşamasına benziyordu. Sadece isimleri çeken kişi Xiao Shan'dı ve dahası, Ling Xiao'yla dövüşmesi için Lei Ju'yu seçmişti. Bu demek oluyordu ki, içlerinden biri elenecek ve ilk yediye girme şansını kaybedecekti.

Herkesin yüzünde aniden çok heyecanlı bir ifade oluştu, felaket bir gösteri olacaktı.

Ling Xiao neşeyle dudaklarının kenarını kıvırdı. Bu gerçekten de 'biri dilerse gerçekleşir'lik bir durum olmuştu. Lei Ju'ya dersini vermek için bir yol arıyordu ama bu fırsatın ayağına geleceğini düşünmemişti. Xiao Shan'dan gelen bu fırsatı hakkıyla kullanmaması yanlış olurdu.

Böyle düşünen Ling Xiao ayağa kalktı ve tam sahneye çıkacakken birinin kıyafetlerine asıldığını hissetti. Aşağı baktığında çekiştirenin You Xiao Mo olduğunu gördü.

"Ling Shixiong, dikkatli olmalısın. Lei Ju çok güçlü görünüyor." You Xiao Mo onu yumuşakça uyardı.

Ling Xiao'nun gözlerinde bir ateş parladı. Kafasını okşamadan edemedi. "Merak etme, dikkatli olmama gerek yok. Sadece Lei Ju işte." Bunu dedi ve Luo Xia'nın ona uzattığı kılıcı aldı.

Gerçek Lin Xiao bir kılıç kullanırdı!

Arkasını döndüğünü gören You Xiao Mo somurttu. Ah şu megaloman*. Ama gerçekten gereken her şeye sahipti. Lei Ju aslında çok güçlü görünüyordu ama kıdemli Jiang kadar güçlü değildi. Ling Xiao, Kıdemli Jiang'ı bile öldürebilirdi, bu yüzden Lei Ju onun için gerçekten de endişelenecek bir şey değildi.

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR