Sadece Madam Yu ve Madam Zhang değil, davet edilen diğer beyefendilerin anneleri de çöpçatanlık etkinliğinden haber almaya gitti. Çok geçmeden tüm başkent orada kimlerin bulunduğu, neler yapıldığı ve sonrasında neler olacağına dair dedikodularla çalkalanmaya başladı. Bazı cüretkâr insanlar kimin kiminle birlikte olacağına dair iddiaya bile girmiş, bu da bazı kadınların annelerini son derece memnun etmişti. Ah, keşke bu bahisler gerçekleşse ve kızları gerçekten ilgili beyefendiyle birlikte olsaydı!
Madam Yan konuşulanları hiç umursamıyordu. Çöpçatanlık köşkünün ana salonunda iki yardımcısıyla birlikte oturuyor, yan taraftaki küçük masada bir fincan soğuk çay ve önündeki büyük masada büyük bir kâğıt tomarı duruyordu.
Xiao Xi ve Xiao Jia, Madam'ın çizdiği dalgalı çizgilere bakıp bakıştılar. Bunu anlamalarına gerek yoktu, değil mi?
Madam Yan da onlara açıklama yapma zahmetine girmedi. Adamların seçtiği tahta fişleri bu çizgilerin arasına yerleştirdi ve bir sütundan diğerine baktı. General Yu ve Âlim Zhang'ın seçtikleri kadınlarla tanışmalarına izin vereceğine şüphe yoktu ama sadece onlar olursa, daha sonra ailelere evlilik konusunu açtığında bu çok kasıtlı görünebilirdi. Onlara tuzak kurduğunu söyleyebilir ve bu gerekçeyle evliliğe karşı çıkabilirlerdi. Bunun olmasına izin veremezdi.
Bu tartışmayı önlemenin en kolay yolu sekiz beyefendiyi dört çifte ayırmaktı. Bu şekilde, General Yu ve Âlim Zhang'ın köşkünde birlikte çok zaman geçirmesi konusu gündeme gelse bile, başka bir erkeği işaret edebilir ve tüm bunlar planının bir parçasıysa, neden etkinlikte kendisine katılan kişiye aniden aşık olmadığını sorabilirdi. Yu'ların ve Zhang'ların buna nasıl bir yanıt vereceğini görmek istiyordu.
Şimdi tek sorun erkeklerin nasıl gruplandırılacağıydı. Yu Huang Rong ve Zhang Shi Lan aynı kadınları seçtikleri için kolaydı. Ancak diğerleri… Ming Ru Shui'nin zevkleri Zhang Shi Lan'ınkilere oldukça benziyordu ama onu, onların grubuna dahil etmesine imkân yoktu.
Dudaklarını büzdü ve diğer erkeklerin seçtiği numaralara baktı. En gülünç olanı Luan Chang Fu'ydu. Bu adam gerçekten de ileri gitmiş ve tüm tahta fişleri sandığın içine koymuştu. Tüm bu kadınlarla aynı anda görüşmek baş ağrısı yaratacaktı. Düzgün bir erkeğe bunu yaşatamazdı, değil mi?
Madam Yan'ın kaşları kalktı ve kıkırdayarak fırçayı tekrar eline aldı. Yan taraftaki listeye iki isim ekledi, dudakları şeytani bir sırıtışla kıvrıldı. Hımm. Feng Gui Ying ona saygısızlık ettiği için başına neler geleceğini görecekti! Bugün ana eve geldiğinde onun iyi biri olmadığını zaten biliyordu ve gittiğinde ilk izleniminin doğru olduğu kanıtlanmıştı. Luan Chang Fu'nun yanında işkence görmeyi hak eden biri varsa, o da oydu.
Bu ikisinin o gün geldiklerinde ve aniden kırk kadınla karşı karşıya kaldıklarında nasıl görüneceklerini hayal ettiğinde kıs kıs güldü. Ah, kesinlikle güzel bir gösteri olurdu!
Luan Chang Fu ve Feng Gui Ying'in seçtiği tahta parçaları topladı ve bir kenara koydu. Şimdi geriye sadece dört erkek kalmıştı.
Qian Mu Qing, Zhang Shi Lan ile oldukça iyi anlaşmıştı. Ming Ru Shui de ona benzediği için bu ikisi de iyi anlaşmış olmalıydı. Fırçayı aldı ve isimlerini not etti, tahta fişlerini aldı ve onları da attı. Son iki adam da bakanların oğullarıydı, bu yüzden en azından ortak bir noktaları vardı. Adamları bu şekilde eşleştirirse kimse onu suçlayamazdı. Şimdi tek sorun onları hangi sırayla çağıracağıydı.
Madam Yan fırçayla oynadı ve iki yardımcısının panik içinde fırçanın ucunu izlemesine neden oldu. Madamları bu şekilde mürekkebin tüm odaya yayılmasına neden olmaz mıydı? Yine de o düşünürken onu rahatsız etmeye cesaret edemediler. Şu anda aklına ne tür bir şey geldiğini kim bilebilirdi ki? Bu kez müşterilerinin kim olduğunu düşünürsek, herhangi bir hata yapamazlardı.
Madam Yan sonunda fırçayı sallamayı bıraktı ve listedeki ikinci çift ismi daire içine aldı. Sekiz erkeğin kimliklerini ve ikisinin daha başlamadan oyun dışı kaldığını göz önünde bulundurarak, bu kadınların şanslarının ne kadar yüksek olduğunu anlamalarını sağlamalıydı. Bu yüzden önce onları biraz hayal kırıklığına uğratmak en iyisiydi.
Luan Chang Fu ve Feng Gui Ying'in hiçbiriyle özel olarak ilgilenmediğini, bunun yerine kırkını da tekrar davet ettiğini görürlerse, diğer dört erkeğe daha fazla ilgi gösterecekler ve daha düşük statülerine rağmen onlara gerçek bir şans vereceklerdi. Bu şekilde, bu adamların en azından bir kadını kazanamaması garip olurdu. En azından, kazanamazlarsa yakışıklılıklarına yazık olacaktı.
Fikrinden memnun olan Madam Yan fırçasını bıraktı ve iki yardımcısına döndü. "Luan Chang Fu ve Feng Gui Ying'e üç gün içinde buraya gelmelerini söyleyen bir davetiye yazın. Ayrıca kırk hanım için de davetiye hazırlayın. Onlara tarihi ve görecekleri iki erkeğin isimlerini söyleyin. Lütfen onlara bugün açıkladığım gibi ikisinden birinin, hatta belki de her ikisinin de onları tekrar görmek istediğini hatırlatın."
İki kız başlarıyla onayladı ama arkalarını döndüklerinde yüzlerini buruşturmaktan kendilerini alamadılar. Kırk iki davetiye mi? Ve eğer herkes üç gün sonra tekrar burada toplanacaksa, davetiyeleri üç günde bitirmek kesinlikle yeterli değildi. Hayır, bugün ya da en azından yarın sabah bitirmeleri gerekiyordu ki davetiyeleri teslim edebilsinler ve insanlara cevap vermeleri için yeterli zamanı tanıyabilsinlerdi. Madamları onları bütün gün yazmaktan başka bir şey yapmayan keşişler mi sanıyordu ki bin tane kutsal kitap kopyalasalar bile elleri acımasın!
Kapıyı arkalarından sessizce kapattılar ve çalışma odasına gittiler. Hoşlarına gitmese bile yapabilecekleri bir şey yoktu. Davetiyelerin hâlâ bitirilmesi gerekiyordu ve ne kadar erken yazmaya başlarlarsa o kadar iyiydi. İki kişi yazdıkları için zaten o kadar uzun süreye ihtiyaçları olmayabilirdi. En azından, eğer Madamları bugün diğer tüm erkekler için de davetiye yazmalarını sağlayacak parlak bir fikir bulmasaydı buna gerek kalmayacaktı. O bunu düşünmeden önce bu ilk partiyi bitirdiklerinden emin olmalı ve aceleyle eve dönmeliydiler. Xiao Xi ve Xiao Jia bu düşünceyle görevlerine başladılar ve birbiri ardına davetiyeler yazdılar.
Bu arada Madam Yan diğer üç toplantının sırasını düşündü. Her zaman iki kişiyi bir araya getirdiği için bu çok önemli olmamalıydı. Ne de olsa her birinin başkentteki konumu çok farklıydı.
Örneğin, Qian Mu Qing erkekler arasında en alt sırada yer alıyordu ama Ming Ru Shui'nin amcası çok yüksek bir mevkiye sahipti ve bu nedenle kendi konumu yüksek sayılıyordu. Kesinlikle Zhang Shi Lan ve bakanların iki oğlunun üzerinde yer alıyordu. Dolayısıyla, hangi çiftin ilk sırayı alacağına sadece konumlarına bakarak karar verilemezdi.
Bu durumda, Yu Huang Rong ve Zhang Shi Lan'a, Luan Chang Fu ve Feng Gui Ying'den hemen sonraki gün gelmelerini söyleyebilirdi. Şu anda, iyi duygular beslemek için birbirlerini mümkün olduğunca sık görmeleri önemliydi.
Durakladı. Aralarında zaten iyi duygular olmadığından değildi. Belki de birbirlerini daha yakından tanımaları gerektiğini söylemek daha uygun olurdu? Nasıl adlandırırsa adlandırsın, bunu bir an önce yapabilmeleri yine de önemliydi. Zhang Shi Lan için çok fazla endişelenmiyordu ama o asabi General Yu'nun bu dört günü bile bekleyip bekleyemeyeceğini kim bilebilirdi? Ondan daha da uzun süre beklemesini istemek… Eceline susamamıştı.