Yu Huang Rong etkinlik sabahı başkente döndü, sipariş ettiği cübbeyi aldı ve nihayet çöpçatanlık köşküne doğru yola çıktı. Savaş alanında geçirdiği uzun yıllara ve neredeyse otuz yıllık yaşamında pek çok güçlü insanla karşılaşmış olmasına rağmen, kalbi çılgınca atıyor, elleri ve sırtı soğuk ter tabakasıyla kaplanıyordu. Zhang Shi Lan tüm dünyada ona böyle hissettirebilecek tek kişiydi.
Araba Madam Yan'ın işyerinin önünde durduğunda derin bir nefes aldı ve arabadan indi. Zaten tanıdık gelen binaya bakarak yavaşça sakinleşti. Hazırlanmak için atabileceği tüm adımları atmıştı. Şimdi her şey Zhang Shi Lan'ın kendisini rahat hissetmesini sağlayıp sağlayamayacağına bağlıydı. Belki bugün ilerleme kaydedecekti, belki de gelecekte çok çalışması gerekecekti. Bilmiyordu ama kolay kolay pes etmeyecekti. Bu yeterli olmalıydı, değil mi?
Girişe doğru yürüdü ve Madam Yan'ın yardımcılarından biri olan Xiao Xi'nle karşılaştı. Kaşlarını kaldırdı. O paragöz çöpçatan nasıl olur da bugün burada olmazdı? O kadın ondan kaçıyor olabilir miydi? İki gün önce buraya geldiğinde de aynısı olmuştu. Bugün de onu uzun süre bekletmeye niyeti yoktu, değil mi?
Xiao Xi, General ona bu şekilde baktığında soğuk terler döktü. Ezberlediği selamlama cümlesi düşüncelerinde karmakarışık oldu ve sadece kekeleyebildi. "Ah… General! Selamlar. Etkinliğe hoş geldiniz! Köşkümüz… ah… ben… sizi buraya getiriyorum… o zaman."
Yu Huang Rong hâlâ ona sorgular bakışlarla bakıyor ve korkudan titremesine neden oluyordu. Bunu yapmak zorunda olan kişinin neden kendisi olduğunu gerçekten bilmiyordu. Xiao Jia gitmese olmaz mıydı? Neden kendisi yerine nazik âlimi onun getirmesine izin verilmişti?! Yer değiştirmeliydiler!
Başka bir şey söyleyip General'i kızdıramadan Xiao Xi mekanik bir şekilde arkasını döndü ve evin içine doğru yürüdü. Her iki adımda bir omzunun üzerinden bakıyordu ve neredeyse doğru kapıyı kaçırıyordu. Ancak son anda hatırladı ve aniden durdu, aceleyle geri dönüp kapıyı açtı ve içeriyi işaret etti. "Burası. İşte burada. Etkinlik… ah, hayır, … Burada bekleyebilirsiniz." Çoktan kaçmak istemişti ama Yu Huang Rong ona engel oldu.
"Burada beklemek de ne demek? Madam Yan bir saat daha beklememi istemez, değil mi? Etkinlik ne olacak? Âlim Zhang nerede?"
Xiao Xi titredi ve gözlerinin koridorun diğer tarafındaki kapıya kaymasına engel olamadı. Eğer yanlış hatırlamıyorsa Âlim Zhang, Xiao Jia ile birlikte içeride olmalıydı. Yine de General'e söylemesine izin var mıydı? Madam Yan bu konuda hiçbir şey söylememişti.
Yu Huang Rong'un onun bir şey söylemesine ihtiyacı yoktu. Bakışları yeterince açıklayıcıydı. Kapıya baktı ve tekrar durmadan önce bir adım attı. Ne yapıyordu? Etkinliğin bu şekilde geçmemesi gerekiyordu. Eğer öyle olsaydı, Madam Yan onu çoktan oraya getirtirdi. Ama getirtmemişti, bu da sadece başka planları olduğu anlamına gelebilirdi.
Bundan hoşlanmasa ve Zhang Shi Lan ile daha fazla zaman geçirmek istese de sabırsız görünmek istemedi. Kusurları ne olursa olsun Madam Yan bir çöpçatandı ve söylentilere bakılırsa işinde baya iyiydi de. Onları bir araya getirmek için ne yapılması gerektiğini en iyi o bilirdi.
İçini çekti ve sonunda Xiao Xi'nin gösterdiği odaya girerek bir masaya oturdu ve kendine bir fincan çay doldurdu.
Xiao Xi ona baktı, saçları hâlâ diken dikendi. Normalde içeri girip konuğa eşlik etmesi gerekirdi ama bunu yapmaya bir türlü cesaret edemiyordu. General çok korkutucuydu. "Ah… Ben… Ben gidip Madam Yan'ın nerede olduğuna bir bakayım." Bununla birlikte arkasını döndü ve kapıyı arkasından kapatmayı bile unutarak hızla uzaklaştı.
Yu Huang Rong iç çekti. Eğer genç kızlar üzerindeki etkisi buysa, Zhang Shi Lan'ın neden onun yanında konuşmaya cesaret edemediğini merak etmesine gerek yoktu. Yine de neyi yanlış yaptığını bilmiyordu. Zırhını ya da koyu renk kıyafetlerini giymemişti. Hayır, bugünkü cübbesi bile neşeli bir olay için dışarı çıkıyormuş gibi görünüyordu. Yani görünüşünde hiçbir sorun olmamalıydı.
O zaman sorun neydi? İfadesi bir şekilde yanlış mıydı? Çenesine dokundu ve düşündü. Buraya geldiğinde görmeyi beklediği kişi orada değildi. Büyük olasılıkla hoşnutsuzluğu yüzüne yansımıştı. Bu durumda, kızın bu şekilde tepki vermesi beklenen bir şeydi. Görünüşe göre etkinliğin geri kalanında ifadesine dikkat etmesi gerekiyordu. Sırf etraflarında olup biten bir şeyden memnun olmadığı için Zhang Shi Lan'ı kesinlikle korkutup kaçıramazdı.
Yu Huang Rong koridorun bir tarafında kendi kendine bir hazırlık konuşması yaparken, Zhang Shi Lan diğer taraftaki odada gergin bir şekilde oturuyordu. Bugünkü etkinlikte neler olacağını bilmiyordu ve etkinliğe tek başına katılmayacağını göz önünde bulundurunca, kalbi beklenti ve korku karışımı bir duygu içinde çırpınmaktan kendini alamadı.
Bir kez daha General Yu ile neredeyse yarım gün geçirebilecekti. Doğal olarak, onu bu kadar uzun süre göreceği için mutluydu. Ancak aynı zamanda, onun üzerinde bir kez daha kötü bir izlenim bırakacağını hissetmekten de kendini alamadı. Xiao Jia'nın kendisi için doldurduğu çayı yudumladı fakat çöreklerden yemeye cesaret edemedi. Onları gerçekten midesi kaldıramazdı.
Odadaki sessizlik uzadıkça uzadı ve kendisini daha da rahatsız hissetmesine neden oldu. Kabalık ediyordu, değil mi? Kendini düşüncelerinden kurtarmaya çalıştı ve boğazını temizledi. Karşısındaki kız sadece bir hizmetçi olabilirdi ama yine de Madam Yan'ın yardımcısıydı. Çöpçatanlık köşkünde saygın bir konumu olmalıydı. Onunla birkaç cümle konuşmak kibarlık sayılmalıydı.
Gülümsedi ve hafifçe ona doğru eğildi. "Bayan Xiao Jia, benim için iyi bir eş bulunmasına yardımcı olduğunuz için size tekrar teşekkür etmeme izin verin. Geçen sefer işlerin gidişatından çok memnun kaldım. Tüm bunları hazırlamak için çok çalışmış olmalısınız."
Xiao Jia ona gülümsedi. Kesinlikle çok çalışmıştı ama bunu söyleyemezdi. Madam doğrudan konuşmaktan çekinmese de onun bunu yapacak cesareti yoktu. Bu Âlim Zhang gibi nazik birinin önünde bile. "İltifatınız için teşekkür ederim, Âlim Zhang. Sonuçlardan memnun olduğunuz sürece, verdiğimiz tüm emeklere değecektir."
Zhang Shi Lan başını salladı ve çay fincanını dikkatle tuttu. "Bu çöpçatanlık köşkü kesinlikle başkentteki diğer tüm kuruluşlardan farklı. Madam Yan'ın sadece birbirini sevenlerin evlenmesi gerektiği görüşünde olduğunu duydum. Bu kesinlikle güzel bir düşünce."
Xiao Jia başını sallayarak onayladı ve bu kez ona içten bir gülümsemeyle baktı. "Bu kesinlikle doğru. Başta çoğu insan böyle bir şeyin yürüyebileceğine inanmıyordu, ben de dahil. Ancak bunca zaman sonra Madam Yan bunun gerçekten de mümkün olabileceğini gösterdi. Bu sadece kişilerin istekli olup olmadığına ve diğerini tanımak ve düğünü hazırlamak için ne kadar zaman ve özen gösterildiğine bağlı."
Zhang Shi Lan'ın kalbi bu açıklama karşısında küt küt atmaya başladı. Eğer her ikisi de istekli olursa… Hayatında menfaat ya da statü istemeden evlenebileceği bir kişi vardı ama ne yazık ki diğeri kesinlikle öyle olmayacaktı. Belki de böyle bir yere gelmesi yanlıştı. Ne de olsa, kalbinde Yu Huang Rong kadar yer kaplayabilecek bir kadın olabileceğini hayal bile edemezdi. Ama artık çok geçti. Sadece Madam Yan'ın bir mucize gerçekleştirebileceğini umabilirdi.
Sanki onun düşüncelerini duymuş gibi kapı çalındı ve Madam Yan parlak bir gülümsemeyle içeri girdi. "Âlim Zhang, sizi tekrar görmek büyük bir zevk. Umarım karşılanma şeklinizden memnun kalmışsınızdır?"
Zhang Shi Lan ayağa kalktı ve yumruklarını sıktı. "Memnuniyetsizlik duyacak bir şey yok Madam Yan. Bana verdiğiniz bu fırsat için minnettarım."
Madam Yan kıkırdadı ve el salladı. Eğer bu adam ona ne tür bir fırsat verdiğini bilseydi, kesinlikle kendini mutlu hissetmesi gerekirdi! Böyle düşünse bile, doğal olarak bunu yüksek sesle söylemeyecekti.
Bu Âlim Zhang koridorun diğer tarafındaki General Yu gibi değildi. Aşık olsa bile, durumun vahim olduğunu ve sonucun gerçek bir olasılık olduğunu hissetmezse bunu yüksek sesle söylemezdi. Bunun yerine bu duyguları içine atar, gizlice özlem duyar ve kalbini endişeyle doldururdu. Ah, onu yavaşça doğru yöne yönlendirmesi gerekecekti. "Bugünkü etkinlik başlamak üzere. Muhtemelen zaten tahmin etmişsinizdir ama normalde çöpçatanlıkta olanlardan farklı olacak."
Zhang Shi Lan başıyla onayladı. Madam Yan'ın birkaç gün önceki etkinlik için düzenlediklerinden sonra ondan başka bir şey beklemiyordu. "O zaman umarım Madam Yan bana açıklayabilir. Ayak uydurmaya çalışacağım ve sırf benim yetersizliğim yüzünden hiçbir şeyin ters gitmeyeceğinden emin olacağım."
Madam Yan tekrar el salladı. Başarılı bir âlimden bu tür bir konuşma duymayı gerçekten istemiyordu. O zaman kendini aptal gibi hissetmesi gerekmez miydi? "O kadar da zor değil. Ama bunu yapmak için epey çaba harcamanız gerekebilir." Dudakları şeytani bir gülümsemeyle kıvrıldı.
Zhang Shi Lan şaşkınlıkla ona baktı. Neden her şeyin beklediğinden tamamen farklı sonuçlanacağını hissediyordu? Onun yüz ifadesini gördüğünde gerilmekten kendini alamasa da yine de gülümsemek için kendini zorladı. "Elimden geleni yapacağım, Madam Yan. Sadece açıklayın."
Madam Yan arkasındaki kapıyı işaret etti. "Bugünkü etkinliğe katılan tek kişinin siz olmadığınızı zaten biliyorsunuz. Aslında, dört gün önce burada toplanan tüm erkekler bir sonraki etkinlik için çiftler halinde gruplandırıldı. Ve eşinizle birlikte çalışmanızı istiyorum."
"Ah." Zhang Shi Lan buna başka ne diyeceğini bilemedi. Korkusu ve en büyük hayali aynı anda gerçekleşmiş gibiydi.