İki adam gösteri için pratik yapmaya devam etti. Üzerinde ne kadar uzun süre çalışırlarsa, dans ve eşlik eden melodi o kadar pürüzsüz hale geliyordu. Yu Huang Rong bunun beklenen bir şey olduğunu düşünmeden edemedi. Doğal olarak, sevdiği kişiyle iyi çalışabilecekti. Bu aşikardı!
Zhang Shi Lan da elindeki görev nedeniyle bu kişiyle konuşurken kendini çok garip hissetmiyordu. Her ikisi de henüz evlenmemişken, Yu Huang Rong ile son kez görüşüyor olabileceğinden, hiçbir şey saklamaması gerektiğini de hissetti. Duyguları hakkında konuşmadığı sürece, bu gün onların olabilirdi. Gerçekten yakın olduklarını ve bunun sadece çöpçatanın onlara verdiği bir görev olarak yaptıkları bir şey olmadığını hayal etmesi onun için sorun değildi.
Her ikisinin de kendi düşünceleri vardı ve birbirlerini sanki yıllardır tanıyorlarmış gibi etkileşime girmelerine izin verdiler. Çok geçmeden günün ilk yarısı geçmişti ki kapı çalındı.
Yu Huang Rong elindeki kılıcı indirdi ve Zhang Shi Lan'ın eli guqinin tellerinin üzerinde hareketsiz kaldı. İkisi karşılıklı bakıştı ve kapıya döndü.
"İçeri gelin."
Yu Huang Rong böyle dedi ama Zhang Shi Lan ile geçirdiği zamanı böldüğü için içeri giren kişiye ters ters bakmaktan kendini alamadı.
Söz konusu kişi hiç aldırmadı. Bunun yerine, Madam Yan ikisine de parlak bir gülümsemeyle baktı. "General Yu, Âlim Zhang, umarım şimdiden biraz ilerleme kaydetmeyi başarmışsınızdır." Bunu söylerken Yu Huang Rong'a baktı ve sırıttı, sözleri çift anlamlıydı.
Yu Huang Rong'un dudakları kıpırdadı ama yine de dürüstçe cevap verdi. "Bazı ilerlemeler kaydedildi. Eminim kadınlar daha sonra performansımıza hayran kalacaklar. Âlim Zhang ve ben birlikte mükemmel çalışıyoruz."
"Öyle mi?" Madam Yan arkasını işaret etmeden önce Zhang Shi Lan'a baktı. "Öğlen oldu ve ikiniz de bu kadar sıkı çalıştığınıza göre, gücünüzün bir kısmını toparlamak için biraz yemek ve içecek istersiniz diye düşündüm. Daha sonra, performans başlamadan önce kısa bir süre dinlenmelisiniz."
Yu Huang Rong başını salladı ve masaya geri döndü, yanına oturduğunda Zhang Shi Lan'a baktı.
Madam Yan iki yardımcısına ve birkaç hizmetçiye yemekleri ve içecekleri taşıttıktan sonra iki adama bir kez daha gülümsedi. "Sadece birkaç kadın seçtiğinize göre, bir performans yeterli olacaktır. Etkinliği dört gün önce olduğu gibi aynı yerde düzenleyeceğiz, sadece bugün taraflar ters olacak. Kadınlar çardakta oturacak, siz ise çayırda performans sergileyeceksiniz."
İki adam başlarını onaylarcasına salladı ve Madam Yan sessizce kapıyı arkasından kapatarak ayrıldı. Arkasını dönüp çalışma odasına doğru yürürken memnun bir şekilde gülümsemekten kendini alamadı. Görünüşe göre planı şimdilik çok iyi işliyordu. İkili net bir amaç doğrultusunda biraz daha fazla zaman geçirebilmiş ve yakınlaşmış olmalıydı. En azından Zhang Shi Lan, General'in karşısında artık titreyen bir hayvan gibi görünmüyordu. Hm, bu zaten çok iyiydi. Şimdi asıl soru nasıl ilerleneceğiydi.
Buraya kadar işler kolaydı. İkisiyle konuştuğunda ne olup bittiği çok açıktı, o sekiz beyefendiyi bir araya getirip başkentte büyük bir sükse yaratmak da sorun olmamıştı. Bugünkü olay bile hâlâ haklı gösterilebilirdi. Ancak şu andan itibaren, bu durum sıkıntı yaratmaya başlayacaktı. Perde arkasında onlara yardım etmekle ilgili bir sorunu yoktu ama birbirlerini görmek için fırsat yaratmaya gelince… Bu onlara bağlıydı. Ah, General Yu'yu uyarmalı mıydı? Ama bir hödük gibi davranmamayı başarırsa bu zaten yeterince iyi olurdu. Şu anda daha büyük umutları yoktu.
Arkasına yaslandı, bacak bacak üstüne attı ve ayağını oynattı. Henüz çok geç değildi. General Yu'ya danışmanlık yapmak çok zor olmayacaktı. Gerisi Âlim Zhang'a bağlıydı. Onu tanıdığı kadarıyla, General Yu'yu sevse de evlilik konusunda ciddiydi. Ailesine söz vermişti, bu yüzden onu sevemese bile ciddiyetle bir eş aramaya devam edecekti.
İkisi de geçen sefer orada bulunan kırk kadın arasından yedi kadın seçmişti. Bunların birlikte yaşamayı hayal edebileceği kadınlar olması muhtemeldi. Sadece biriyle evlenebileceği için ya kendisine ilgi duyduğunu belli eden birini seçecek ya da eşinin nasıl biri olmasını istediğine kendi tercihlerine göre karar verecekti. General Yu'nun onu daha iyi tanıyabilmesi için çok erken karar vermemesi en iyisiydi. Bu onlara bir plan yapmak için de zaman kazandıracaktı.
Bu açıdan bakınca… işleri ertelemesi gerekiyordu. Hm, şu anda birkaç kadın vardı. Belki aralarında bireysel toplantılar planlayabilirdi? Diğer erkeklerin seçtiği kadın sayısına bakılırsa, bunlardan çok sayıda olabilirdi. Böylece Zhang Shi Lan ve Yu Huang Rong'un bir kadın üzerinde karar kılmalarına kadar geçecek süreyi birkaç haftaya, hatta birkaç aya kadar uzatabilirdi.
Toplantılar aileleri de sakinleştirecekti çünkü işlerin doğru yönde ilerlediğini göreceklerdi. Demişken, belki de bu noktada aileleri de işin içine katmalıydı? Oğullarının iyi bir kadınla evlendiğini görmek isteyen hanımefendiler kesinlikle gelip bu işe dahil olmak için can atıyorlardı. Evet, bir sonraki adımı bu olmalıydı. Önce ailelere güven aşılamalı, sonra da eşleşmeleri hazırlamalıydı. Bu, daha sonra ailelerini ikna etmenin yolunu açacak ve ayrıca General Yu'ya Zhang Shi Lan'la yakınlaşması için daha fazla zaman kazandıracaktı.
Madam Yan aileleriyle yapacakları görüşmeyi planlamaya başlarken, Yu Huang Rong ve Zhang Shi Lan sessizce yemeklerini yediler. İkisi de ellerindeki görev biter bitmez konuşma yetilerini kaybetmiş gibi tek kelime etmiyordu.
Yu Huang Rong çıldıracakmış gibi hissediyordu. Az önce ilerleme kaydedildiğini söylememiş miydi? Nasıl olmuştu da Zhang Shi Lan ona bakmazken birdenbire en başa dönmüş gibi görünmüşlerdi? Bu can sıkıcıydı!
Âlime baktı ve onun sessizce yemeğini yemesini izledi. Ah, dikkat etmeliydi! Partnerinin ne yemekten hoşlandığını bilmek çok önemliydi. Gelecekte, en sevdiği yiyeceklerden bazılarını sevgiyle kâsesine koyabilecek ve hizmetkârların sadece izlemekten gözlerinin kanamasına neden olacaktı.
Zhang Shi Lan'ın chopstickleri havada durakladı ve Yu Huang Rong'un gözleriyle karşılaşmak için bakışlarını kaldırdı. General doğrudan ona bakıyordu, bakışları çok yoğundu. Zhang Shi Lan istemsizce gerildi. "General Yu…" Yanlış bir şey yapmamıştı, değil mi?
"En sevdiğiniz yemek…"
Zhang Shi Lan'ın kaşları kalktı. "Benim… en sevdiğim yemek mi?" Onu yanlış duymuş olmalıydı. General Yu'nun ona aniden böyle bir şey sorması mümkün değildi.
Yu Huang Rong garip bir şekilde başını salladı. "Özellikle yemekten hoşlandığınız bir şey yok mu?"
Zhang Shi Lan nasıl cevap vereceğini bilemedi. General Yu neden böyle bir şey soruyordu? Bu gerçekten de çok beklenmedik bir şeydi. Durum böyle olsa bile, sessiz kalamazdı. General Yu zaten iki kez sormuştu. Eğer yine bir şey söylemezse, bu çok kabaca olurdu. "Hiçbir şey yok. Özel bir şey yok."
"Hiçbir şey mi?" Yu Huang Rong hayal gücünün yıkıldığını görerek kaşlarını çattı. Sevdiği kişiye en sevdiği yemekleri vererek onu şımarttığı romantik bir sahne olmayacak gibi görünüyordu.
Zhang Shi Lan başını hayır anlamında salladı. "Gerçi ben vejetaryen yemekleri tercih ederim. Ama bu zevkten çok tutum meselesi."
"Ah." Bu çok spesifik değildi ama Yu Huang Rong yine de bunun iyi olduğunu hissetti. Aslında bu cevaba çok da şaşırmamıştı. Âlimler kutsal yazılar üzerinde düşünmeyi, tapınakları ziyaret etmeyi ve benzeri şeyleri sevmezler miydi? Bu tür bir yerde vejetaryen yemekler servis edilirdi, bu yüzden bu tür bir alışkanlık edinmesi çok da garip değildi. "Bundan biraz daha alın o zaman." Daha fazla düşünmedi ve Zhang Shi Lan'ın kâsesine biraz sebze yığmaya başladı, chopsticklerini tekrar hareket ettirmesini ve ona verdiği yemeği yemesini bekliyordu.
Zhang Shi Lan her zaman hayranlık duyduğu kişiye baktı ve ne olduğunu merak etmekten kendini alamadı. General Yu ona sadece yemek mi vermişti? Asıl niyeti bu muydu ve bu yüzden mi ne yemekten hoşlandığını sormuştu? İmkânsız görünüyordu ama başka bir açıklama da bulamıyordu.
Kalbi güm güm atan Zhang Shi Lan başını eğdi ve yemeğin tadına baktı.
Yu Huang Rong sanki yemekleri kendisi hazırlamış gibi ona yaklaştı ve yorumunu bekledi. "Ee? Nasıl?"
Zhang Shi Lan gerginliği yüzünden hiçbir şeyin tadını alamamıştı fakat başını kaldırıp Yu Huang Rong'un ona bu şekilde baktığını görünce başını salladı. Yu Huang Rong'un yüz ifadesinin aydınlandığını görünce, onun bu garip davranışının nedenini bulmuş olabileceğini düşünmeden edemedi.
General uzun süredir başkente gelmemişti. Neredeyse hiç kimseyi tanımıyordu ve son etkinlikteki insanlarla yakınlaşmakta biraz zorlanmış olabilirdi. Bu yüzden onu kendisiyle gelip şehri görmeye davet etmesi ve şimdi de tercihlerini sorup ona yemek vermesi, muhtemelen onunla arkadaş olma girişimiydi.
Zhang Shi Lan yemek dolu kâseye baktı ve gülümsemekten kendini alamadı. Hayalini asla gerçekleştiremeyecek ve bu adamla evlenemeyecekti ama arkadaş olmak… Bunu yapabilirdi. İmkânsız değildi. Ve en azından onu görmeye devam edebilecekti.
Tek soru şuydu: Duygularını kendine saklayabilecek miydi yoksa bu adama fazla yakın durarak duygularını ele mi verecekti?