Qian Mu Qing yanında sevgi gösterisinde bulunan iki kişiyi görmezden gelmek için çok uğraştı. Görünüşe göre Madam Yan'ın çöpçatanlık köşkü hakkında söylenenler doğruydu: İnsan gerçek aşkını gerçekten de orada bulabilirdi.
Ah, keşke ona General Yu'nun Zhang Shi Lan'ı sevdiği kadar sevebileceği bir eş bulabilseydi. Ailesi çok mutlu olurdu ve ikisine bakınca, böyle bir eşe sahip olmanın çok iyi olacağını da hissediyordu.
Bu mümkün olmasa bile, en azından bu karşılaşmadan işinin de kârlı çıkması gerekirdi. Ne de olsa Zhang Shi Lan'la ve dolayısıyla müstakbel kocasıyla iyi bir ilişkisi olursa, bu kendi prestijini artıracak ve insanların onunla iş yapmak istemesini sağlayacaktı. Ne de olsa bu General Chen ülkeleri için çok şey yapmıştı. Herkesin bildiği kadarıyla, İmparator da ondan çok memnundu. Eğer beklenmedik bir şey olmazsa, önümüzdeki birkaç yıl içinde statüsü daha da yükselecekti. Bunda sadece çıkarları vardı, bu yüzden bu sevgi gösterisine bir süre daha katlanabilecekti.
Yanındaki iki kişi onu hiç düşünmüyordu. Yu Huang Rong daha fazla dayanamadı ve Zhang Shi Lan'ı kollarının arasına alarak şakağından öptü. "Peki… Benim sevgi simgemi kabul ettiğine göre, seninki ne olacak?"
Zhang Shi Lan dondu kaldı ve karmaşık bakışlarla yukarı baktı. Sevgi simgesi… Nasıl olmuştu da bunu unutmuştu? Sadece Yu Huang Rong'a sataşmanın ne kadar eğlenceli olacağını düşünmüştü ama onunla aynı konumda olduğunu unutmuştu. İkisi de başka bir erkeğe aşık olan erkeklerdi, bu yüzden Yu Huang Rong'un kendisine bir sevgi simgesi vermesini istiyorsa, o da ona bir tane vermeliydi, değil mi?
Zhang Shi Lan bakışlarını indirdi ve Yu Huang Rong'un cübbesini hafifçe çekiştirdi. "Sana ne verirsem vereyim, senin bana verdiklerinden sonra kıyaslanamaz görünmeyecek mi?"
Yu Huang Rong başınıiki yana salladı. "Her ne olursa olsun, benim için değerli olacak."
Zhang Shi Lan başını kaldırdı ve Yu Huang Rong'un gözlerindeki bakışlar kendisini daha iyi hissetmesini sağladı. Bu kişi fazla bir şey bekleyecek türden biri değildi. Sadece ondan geldiği gerçeğine dayanarak bunu takdir edecekti.
Zhang Shi Lan uzandı ve saçını bir arada tutan tokayı çıkardı. "O zaman bunu almaya ne dersin? Bu benim taktığım bir şey. Özel bir şey değil ama basit ama zarif göründüğü için her zaman çok sevmişimdir."
Yu Huang Rong tokayı aldı ve kıkırdadı. "Sevdiğin bir tane mi? Bu yüzden mi bugün onu kullandın?"
Zhang Shi Lan başını onaylarcasına salladı ve saçları omuzlarına dağıldı.
Yu Huang Rong ona baktı, ipeksi saç tellerinin vücudunu sarışına hayran kaldı ve mırıldandı. "Bunu gördükten sonra bana eşsiz bir hazine verdiğini hissediyorum."
Zhang Shi Lan güldü ve başını iki yana salladı. "Böyle bir şey söyleme. Yüzümü kızartacaksın."
"Böyle olduğunda çok iyi görünüyorsun. Belki de bunun yerine böyle şeyleri daha sık söylemeliyim." Sırıttı ve saç tokasını kaldırıp marketten getirdiği tokayı çıkardı. "Her ne olursa olsun, bu şekilde dışarı çıkarsan, diğer erkeklerin sana asılmaya çalışacağından endişelenmek zorunda kalacağım. En azından saçlarını tekrar toplamalısın. Al bakalım. Aslında bunu ailemin kafasını karıştırmak için getirdim çünkü ne yaptığımı izlemek için yanıma birini gönderme eğilimindeler ama şimdilik bunu kullanabilirsin."
Zhang Shi Lan kaşlarını kaldırdı ama yine de Yu Huang Rong'dan gümüş saç tokasını aldı. "Eve döndüğümde bunu aileme nasıl açıklayacağımı bilmiyorum."
Yu Huang Rong kıkırdadı. "Şey… Onlara bunu sana çok yakışıklı birinin verdiğini söyleyebilirsin. Ve o kişi çok iyi olduğu için onun duygularını reddedemeyeceğini hissettin."
Zhang Shi Lan ona doğru başını salladı. "Bunun gerçekten işe yarayacağını düşünüyor musun? Ailemin daha fazla soru sormadan bunu kabul edeceğinden şüpheliyim."
Yu Huang Rong öne doğru eğildi ve ona bir öpücük daha verdi. "Çok fazla düşünme. Eminim bir şeyler bulabilirsin. Hem kim bilir? Belki farkına bile varmazlar. Sonra onu çıkarabilir ve istediğin zaman hayranlıkla bakmak için güvenli bir yere koyabilirsin."
Zhang Shi Lan başını salladı ama yine de Yu Huang Rong'un yanağını okşadı ve diğer yanağını öptü. "Sen! Olaya gerçekten çok basit bakıyorsun. Eğer hep böyle şeyler yaparsak, kısa sürede anlayacaklardır."
"Hm, o zaman Madam Yan'a dürüstçe söylemek zorundayız, zaten seninle evlenmek için sabırsızlanıyorum. O yüzden bizi fazla bekletmese iyi olur."
"Muhtemelen bekletmeyecektir. Sadece yıl sonuna kadar vaktin yok mu? Bu durumda, o zamana kadar kesinlikle bu işi halledecektir. Bu yüzden endişelenme."
Yu Huang Rong başını salladı ve sonunda masada duran yiyecekleri hatırladı. Yu Huang Rong sevgilisi için birkaç vejetaryen yemek seçme şovu yaparken, Zhang Shi Lan da bu fırsatı kullanarak bir parça et alıp Yu Huang Rong'un kâsesine koydu. Eti eline aldığı anda dondu kaldı.
Ah. Masanın diğer tarafında bir dizi kâse görünce sonunda yalnız olmadıklarını hatırladı. Boğazını temizledi ve ardından Qian Mu Qing'e mahcup bir gülümsemeyle baktı. "Genç Efendi Qian saçmaladığımı düşünüyor olmalı. Sizi dışarı davet ettim ve sonra böyle bir şey oldu. Çok iyi bir ev sahibi değilim."
Yu Huang Rong masanın diğer tarafındaki kişiye baktı ve yine de gitmesinin en iyisi olacağını düşündü. Sadece Zhang Shi Lan ile yalnız kalmak istiyordu.
Qian Mu Qing, Yu Huang Rong'un bakışlarının oldukça kırıcı olduğunu hissetti ama Zhang Shi Lan gerçekten de üzgün görünüyordu. Küçümseyici bir el salladı ve masaya geri döndü. "Sorun değil. Bana General Yu ile buluşmak istediğinizi zaten söylemiştiniz. Bunu yapmak için çok fazla fırsatınız yok, bu yüzden ona biraz daha fazla ilgi göstermeniz normal. Hiç sorun değil. Sizi bu kadar önemseyen birini bulmuş olmanız çok güzel. Şimdilik sadece kıskanabilirim ve Madam Yan'ın benim için de aynı derecede iyi bir eş bulmasını umabilirim."
Zhang Shi Lan başını salladı. "Eminim bulacaksınız. Şu ana kadar onun hakkında çok iyi bir izlenim edindim. Bu etkinliği bize olası evlilik adayları hakkında ilk izlenimi verecek şekilde organize etti ama diğer çöpçatanlardan farklı bir yaklaşım benimsedi. Bir dereceye kadar bunun daha az sığ olabileceğini düşünüyorum." Ellerini savunmacı bir hareketle kaldırdı. "Sadece statü ve zenginliği göz önünde bulundurmanın sorunlu olacağını söylemek istemiyorum. Elbette bunu da düşünmekte fayda var. Ancak amaç birbirini gerçekten sevebilecek bir çift bulmaksa, o zaman öncelikle diğer kişinin yetenekleri ve ilgi alanlarıyla ilgilenmemizi sağlayan yaklaşımı… bunun daha uygun olduğunu hissediyorum."
Qian Mu Qing başını salladı. "Gerçekten de bu konuda çok düşünülmüş olmalı. Çöpçatanlık köşkünün bu kadar iyi bir üne sahip olmasına şaşmamalı."
Yu Huang Rong bir kişiden diğerine baktı ve kendini sinirli hissetti. Sonunda buluşmayı başardığı kişi neden onunla ilgilenmiyor ve bunun yerine başka bir adamla sohbet ediyordu? Bu doğru değildi!
Uzanıp Zhang Shi Lan'ın kolunu tuttu ve parmaklarını birbirine geçirdi. "İlk başta onun hakkında iyi bir izlenimim yoktu ama ikimizin birbirine ne kadar iyi uyduğunu görebildiğine göre, en azından ne tür insanların birbirlerine uygun olduğunu anlayabiliyor."
Zhang Shi Lan başını salladı. "Bu doğru. Sanırım onun deneyimi de bunda rol oynayacak. Aslında, sanırım insan diğer insanlarla çok fazla birlikte olduğu sürece bu tür şeyleri görebiliyor." Qian Mu Qing'e geri döndü. "Açıkçası Genç Efendi Qian'ın bizi bu kadar hızlı anlayabilmesine şaşırdım. Her zaman duygularım konusunda çok ketum davrandığımı düşünmüştüm ama siz daha ilk günden fark ettiniz. Bunu çok iyi saklayamamış olabilirim ya da belki de iş yaparken insanlarla ilgili çok fazla deneyim kazanmışsınızdır. Bu şekilde düşünmek kalbimi biraz daha hafifletiyor."
Qian Mu Qing ne söylemesi gerektiğini merak ederek alaycı bir kahkaha attı. Zhang Shi Lan ile sohbet etmeyi gerçekten çok isterdi ama yanında General varken bunun pek de iyi bir fikir olmadığını hissetti. Deneyimleri ona gerçekten de bir şey söylüyordu ama şu anda bu çok dikkatli olması gerektiğiydi. Bu kişi belli ki sakince tartışmaya açık değildi. Hayır, kesinlikle ortadan kaybolmasını istiyordu. Onlardan ne kadar uzaklaşırsa, general o kadar mutlu hissedecekti.
Qian Mu Qing, neden gitmesi gerektiğine dair bir mazeret bulup bulamayacağını düşünmeye başlamıştı ki tekrar düşündü. Hayır. Neden gitsindi ki? Zhang Shi Lan onu davet etmişti ve o da ikisine bir iyilik yapıyordu. General'in aklına bir şey gelmemeliydi.
Bu durumda biraz kendi çıkarlarını da düşünüyor olsa da bunu Zhang Shi Lan'dan gerçekten hoşlandığı ve onunla arkadaş olmak istediği için yapıyordu. General henüz evlenmemiş olsalar bile onun yanında başka bir erkeğe tahammül edemiyorsa, Zhang Shi Lan evine girdikten sonra gelecekte acı çekmez miydi? Tanrı aşkına, o bir kadın değildi! General onu arka avlusuna hapsetmek ve kimseyle görüşmesine izin vermemek isteyemezdi, değil mi? Bu doğru olmazdı. Başka bir adamla evlense bile, Zhang Shi Lan'ın kendi hayatı, kendi kariyeri olmalıydı. Bunun dışındaki her şey onun bir âlim olarak yeteneğini boşa harcamak olurdu.
Qian Mu Qing, General'in bakışlarının karardığını hissetmesine rağmen cesurca gülümseyerek Zhang Shi Lan'a döndü. Bu fırsatı onu tehlikeden haberdar etmek için kullanmalıydı ki ona karşı bir şeyler yapabilsin. "Sanırım Âlim Zhang bu konuda haksız değil. İş dünyasında, diğer insanların nasıl düşündüğünü gerçekten iyi kavramak gerekir. Aksi takdirde, karşınızdaki kişi güvenilir değilse zarara uğrayabilir ya da karşınızdaki kişi daha ileri gitmeye istekliyse kazançlarınızı kaçırabilirsiniz. Ayrıca, kendi grubunuzdaki diğer kişilerle ve diğer gruplardaki insanlarla birlikte hareket edebilmek de çok önemlidir. İş yapmanın artık beni tatmin etmediğini fark edersem belki ben de çöpçatanlık yapmalıyım."
Zhang Shi Lan güldü. "Korkarım Madam Yan bundan hoşlanmayacaktır. Görevinden çok memnun görünüyordu. Aslında bu, yapmak zorunda olduğu bir görevden ziyade keyif aldığı bir şeymiş gibi görünüyordu."
Qian Mu Qing başını salladı. "Durum gerçekten de öyle görünüyor." Kendisine ters ters bakan Yu Huang Rong'a baktı ve gülümsemekten kendini alamadı. "Bu konudaki fikriniz nedir, General Yu?"
Yu Huang Rong'un gözleri daha da kısıldı ama tam o sırada Zhang Shi Lan arkasını döndü ve bu ifadeyi bir an için yakaladı. Yu Huang Rong aceleyle yüzünü düzeltti ve gülümsedi ama artık çok geçti.
"Yu Huang Rong! Az önceki şeyin ne olduğunu açıklamak ister misin?" Zhang Shi Lan şaşkındı. Qian Mu Qing'in ilk etkinlik günü ona söylediklerini göz önünde bulundurunca muhtemelen şaşırmaması gerekiyordu ama yine de inanamıyordu.
Yu Huang Rong'un o gün Qian Mu Qing'e ters ters baktığı gerçekten doğru muydu? Şimdi düşününce pek çok şey mantıklı geliyordu. Qian Mu Qing'in onu önce kibarca karşılaması, hatta konuşmak ister gibi görünmesi ama sonra aniden solgunlaşıp uzaklaşması, etkinliğin yapılacağı yere doğru yürürlerken gerginleşmesi ve daha sonra söylediği şeyler… Bunların hepsi Yu Huang Rong'un ona sürekli böyle ters ters bakmasından kaynaklanıyordu!
Yu Huang Rong irkilmekten kendini alamadı. Zhang Shi Lan'ın bunu görmesini gerçekten istememişti. "Öyle değil-"
Zhang Shi Lan başını iki yana salladı. "Bundan nasıl kurtulacağını açıklamaya çalışma bile. Ben göreceğimi gördüm ve kendi gözlerime inanıyorum. Bunu nasıl yapabildin? Qian Mu Qing benim arkadaşım ve hatta ikimize de iyilik yapıyor. Kalbinde onu sevmek için bir neden bulamasan bile ona saygılı davranmalısın."
Yu Huang Rong yüzünü buruşturdu ve bakışlarını indirdi. O piçin Zhang Shi Lan'a yakınlaşmaya çalıştığını görmekten gerçekten hoşlanmamıştı. Henüz evlenmemişlerdi. Diğer erkeklere karşı dikkatli olması gerekmiyor muydu?
Zhang Shi Lan kaşlarını çattı. "Ne? Farklı mı düşünüyorsun?"
Yu Huang Rong dudaklarını sıktı. Eğer gerçekten aynı fikirde değilse Zhang Shi Lan'ın bunu hoş karşılamayacağından oldukça emindi. Ve eğer düşüncelerini yüksek sesle söylerse, açıklamaya çalışırsa… Zhang Shi Lan'ın bundan hoşlanmayacağını da tahmin edebiliyordu. Ona zaten bir kadın gibi davranmaması gerektiğini söylememiş miydi? Dürüst olmak gerekirse, muhtemelen endişelenmesi için bir neden yoktu. Zhang Shi Lan bunca yıldır ona aşık değil miydi? Neden hâlâ bu kadar güvensizdi?
İçini çekti ve sonunda başını kaldırıp Qian Mu Qing'e döndü. "Pekâlâ, özür dilerim. Sadece… Sanırım Zhang Shi Lan'ın başka biriyle nasıl vakit geçirdiğini hayal ederken hâlâ biraz gerginim. Henüz o kadar uzun süredir birlikte değiliz, bu yüzden sanırım biraz fazla ihtiyatlı davrandım."
Qian Mu Qing cevap olarak sırıttı. En azından bu adam Zhang Shi Lan'ın iyiliği için geri adım atmaya hazırdı. Bu durumda, işleri onun için çok zorlaştırmamalıydı. "Dürüst olmak gerekirse, ikinize bakınca sanki sadece birkaç gündür birlikteymişsiniz gibi görünmüyorsunuz. Daha çok… eski evli bir çift gibi görünüyorsunuz." Kendi şakasına kıkırdamaktan kendini alamadı.
Zhang Shi Lan gücenmiş görünüyordu ama en azından Yu Huang Rong'un ifadesi aydınlanmıştı. Hm, belki de bu adam o kadar da kötü değildi…
"Şey… Shi Lan ve ben tam da böyle bir çiftiz. Birbirimizi bir günlüğüne tanımak bizim için diğer insanların birbirlerini bir yıl boyunca tanıması kadar iyi." Zhang Shi Lan'a döndü ve içten bir gülümseme takındı. "Sadece bir bakışla ne düşündüğünü tam olarak bildiğimi hissediyorum." Eğilip onu öpmeye ve daha önce olanları unutturmaya çalıştı ama Zhang Shi Lan başını çevirdi.
"Bunu aklından bile geçirme."
Yu Huang Rong içini çekti ama yanlış bir şey yaptığını ve Zhang Shi Lan'ın bunu öylece bırakmayacağını da biliyordu. Hayır, önce daha iyi bir tutum sergilemeli ve hatasını telafi etmeliydi.
Qian Mu Qing'e döndü ve alaycı bir şekilde gülümsedi. Her nasılsa, bu adamın kendisini alt ettiğini hissetti. Bu tüccar… Gerçekten de çok sinsiydi. "Peki, o zaman biraz sohbet edelim, Genç Efendi Qian."
Qian Mu Qing sırıttı ve başını salladı. "Pekâlâ, bu gerçekten reddedemeyeceğim bir fırsat."