Yaşlı General Yu ve Bakan Zhang oğullarının meseleleriyle ilgilenirken, söz konusu iki kişi kompozisyon yazma yarışmasının yapılacağı yere çoktan varmıştı. Diğer pek çok kişiden daha geç çıktıkları ve dışarıda buluşmadan önce yaşlı öğretmenle konuşmak için zaman harcadıkları için etrafta oturan pek çok âlim ve misafir vardı ve kimin kazanma şansının daha yüksek olduğunu düşündükleri hakkında kısık sesle konuşuyorlardı.
Zhang Shi Lan ve Yu Huang Rong da bir kenarda duruyordu ve Zhang Shi Lan elinde olmadan âlimlerin kim olduğunu ve onlar hakkında nasıl bir izlenime sahip olduğunu açıklamaya başladı.
Yu Huang Rong yavaşça başını salladı ve hatırlayabildiği kadarını hatırlamaya çalıştı. Şu andan itibaren âlimler dünyasıyla çok daha fazla işi olacaktı, bu yüzden bu konularda cahil kalmadığından emin olmalıydı. Ne kadar erken öğrenirse, Zhang Shi Lan için o kadar az sorun yaratacak ve evlendikten sonra daha az insan onlar hakkında kötü konuşabilecekti. Eğer âlimlere Zhang Shi Lan'ı hak ettiğini kanıtlayabilirse, kendi çocuğunun olmamasının üzücü olduğunu düşünseler bile, en azından Zhang Shi Lan'ın yeteneğinin boşa gittiğini düşünmeyeceklerdi.
Sevgilisinin söylediklerine gerçekten ilgi gösterdiğini gören Zhang Shi Lan birkaç şey daha söylemekten kendini alamadı. Yarışmanın başlamasını bekleyen ve bu insanlar ya da bu tür bir yarışma hakkında fazla bilgisi olmayan diğer bazı kişiler de Zhang Shi Lan'ın söylediklerine kulak kabartmaktan kendilerini alamadılar.
Söylemek istediklerini bitirdiğinde de dağılmadılar. Bunun yerine, sahip oldukları soruları sormak için bu fırsatı kullandılar. Ne de olsa, ünlü General Yu bile bu âlimin açıklamasına izin verdiyse, bunda utanılacak ne vardı?
"Yani yarışma konusunu Majestelerinin seçmesi gerçekten o kadar özel mi? Ben bunun normal olduğunu sanıyordum."
Zhang Shi Lan konuşan kişiye baktı ama onun da aktif bir şekilde kendisine baktığını fark etti. Buna cevap vermesi mi gerekiyordu? Bakışları, ona hafifçe başını sallayan ve diğerlerinin göremeyeceği bir şekilde kolunu sıvazlayan Yu Huang Rong'a kaydı.
Zhang Shi Lan derin bir nefes aldı ve sonra başını salladı. Böyle bir konu hakkında konuşurken kendini pek rahat hissetmiyordu, özellikle de Akademi'nin öğretmenlerinden biri bu kadar yakındayken ama zaten kendisine sorulduğu için bilmiyormuş gibi davranması da kibarca olmazdı.
"İmparator'un yarışmalar için konu seçmesi duyulmamış bir şey değil. Genellikle Majesteleri, saraya Bakan ya da diğer önemli memurları almak için düzenlenen yarışmalar için bunu yapardı.
"Bugünkü yarışma bu yarışmalardan farklıdır, zira daha çok âlimlere kendi aralarında yarışma ve Akademi ile öğretmenlerinin bu özel zamanda ilginç veya önemli bulduğu bazı konular hakkında konuşma fırsatı vermek için kullanılır. Bu nedenle, yarışma konusunu belirleyecek olan çoğu zaman Akademi'nin kendisidir. Majesteleri de bir konu seçebilir ama bu oldukça nadirdir.
"Aslında, son imparatorun hükümdarlığı döneminde sadece üç kez gerçekleşti ve yanılmıyorsam, bu mevcut imparatorun hükümdarlığı döneminde ilk kez olmalı. Bu nedenle Akademi ve yarışmaya katılan tüm âlimler için son derece önemli bir fırsat. Majesteleri pekâlâ kompozisyon yarışmasının sonuçlarını sorabilir."
"Ah, demek öyle."
"Bu, kazanana sarayda bir pozisyon verileceği anlamına mı geliyor?"
Zhang Shi Lan kayıtsızca gülümsedi. "Majestelerinin ne yapmaya niyetli olduğunu bilmeye cüret edemem. Yarışma için bir konu seçmek zaten âlimlere iyilik etmektir. Bir pozisyon verilip verilmeyeceğinden bağımsız olarak, eminim ki herkes Majestelerinin kendilerine bu kadar ilgi göstermesine minnettar olacaktır."
İnsanlar tartışmaya devam etti ve sonunda Akademi'nin öğretmenini yanlarına çektiler. Bir daire şeklinde duran adamlara baktı ve sonunda Zhang Shi Lan'a baktı.
Âlim, yumruklarını sıkıp eğilmeden önce bakışlarını indirmekten kendini alamadı. "Öğretmen Su."
Öğretmen Zhang Shi Lan'ın selamına gülümsedi. "Ah, bu Zhang Shi Lan değil mi? Nasılsın? Seni son gördüğümden beri epey zaman geçti. Yarışmaya da katılacak mısın?"
"Ah, o…" Zhang Shi Lan kurulmuş olan masalara bir göz attı. Dürüst olmak gerekirse, bu konuda gerçekten şansını denemek istiyordu. İmparatorun ne tür bir konu seçtiğini ve bu konuda iyi bir kompozisyon yazıp yazamayacağını merak ediyordu. Aynı zamanda, imparator görmek istemezse öğretmenlerin yarışmadan sonra kompozisyonlara bakacaklarını biliyordu. Yarışmayı takip eden günlerde bazılarını tartışacaklar ve ilgilenen âlimler özellikle kendi denemeleri hakkında sorular sorarak konuyu daha fazla tartışabileceklerdi. Bunu yapmayı çok istiyordu.
Ne yazık ki bugün burada misafir olarak bulunuyordu. Yu Huang Rong da onunla birlikteydi ve gerçekleştirmeleri gereken bir planları vardı. İnat edip yarışma için oturamazdı. "Bu…"
Yu Huang Rong, o daha fazla bir şey söyleyemeden yaklaştı ve yumruklarını sıktı. "Böldüğüm için özür dilerim. Sadece…" Zhang Shi Lan'a döndü ve gülümsedi. "Bugün bana Akademi'yi gezdireceğine söz verdiğini biliyorum ve sen en küçük sözünü bile yerine getirecek bir adamsın ama lütfen. Bu bir âlim için çok önemli. Bunu kaçırmana ben sebep olmak istemem.
"Aslında, yarışmalardan birini izlemek istiyorum ve âlimler yazarken konuşmak olmaz, değil mi? O yüzden kabul edip kendin de bir makale yazabilirsin. Kim bilir? Eğer kazanırsan ve Majesteleri seni överlerse, ben de bunun benim başarım olduğunu söyleyerek övünebilirim."
Zhang Shi Lan öğretmene dönmeden önce ona derin derin baktı. "Bu… Sanırım General Yu buna karşı çıkmıyorsa… Dürüst olmak gerekirse, bunu gerçekten denemek isterim."
"O zaman denemelisin. Beni dert etme."
"Hm. Anlayışınız için teşekkür ederim, General Yu." Zhang Shi Lan yumruklarını sıktı ve eğildi. Yu Huang Rong'un yüz ifadesine baktığında, sevgilisinin onu böyle görmekten hoşlanmadığını biliyordu ama şu anda bunu yapmak istiyordu. Ne de olsa Yu Huang Rong ona bir iyilik yapıyordu ve bu onun için çok şey ifade ediyordu. Bunu neden göstermesindi ki?
Gülümseyerek öğretmenine döndü. "Öğretmen Su, hatırlatmanız için teşekkür ederim. Katılmak istiyorum."
"Hm." Öğretmen mutlulukla başını salladı ve sonra boş bir masayı işaret etti. "O zaman otursanız iyi olur. Konunun açıklanması uzun sürmeyecek."
"Evet." Zhang Shi Lan tekrar eğildi, Yu Huang Rong'a bir kez daha baktı ve ardından masaya doğru yürüdü. Oturdu, cübbesini düzeltti ve ardından masanın üzerinde hazırlanmış olan fırça ve mürekkebe baktı.
Bu ona Yu Huang Rong'un geçen günkü hediyesini düşündürdü. Şimdiye kadar o fırçayı sadece Yu Huang Rong'a mektup yazmak için kullanmıştı, bu da onun için daha da özel hissettiriyordu. Gelecekte… Evlendikten sonra onu başka şeyler için de kullanabilirdi. Ama o zamana kadar sadece ikisi için olacaktı.
Öğretmenin artık fazla zaman kalmadığını hatırlatmasının ardından dinleyiciler sessizleşti ve oturacak yer buldu. Salonu gergin bir sessizlik kapladı ve bazı âlimler, Majestelerinin fermanını getirecek olan hadımın nereden geleceğini görmek için etraflarına bakmaktan kendilerini alamadılar.
Yu Huang Rong onları görmezden geldi. Sadece, sanki bu olağandışı bir şey değilmiş gibi hiç tedirgin görünmeyen sevgilisine baktı. Masada oturuyor ve yazı gereçlerini hazırlıyordu, tüm gözler onun üzerindeydi… Sanki bunun için doğmuş gibi görünüyordu. Evet, Zhang Shi Lan bir âlim olmak zorundaydı. Başka her şey vakit kaybı olurdu. Daha önce yardım etmeye çalışırken çok aceleci davranmıştı ama bu iş bittikten sonra onunla konuşacak ve amacına ulaşmasına yardım etmesinin bir yolu varsa bunu yapacaktı. İster evlilikleri ister başka bir şey olsun, hiçbir şey onu bu yolda engellememeliydi.
Yu Huang Rong bu düşünce karşısında memnuniyetle gülümsedi. Tam o sırada, diğer konuklar daha da gerildi ve tüm gözler mekâna giden yola yöneldi. Görünüşe göre imparatorluk fermanını taşıyan hadım gelmişti.
Akademi'nin hocası, âlimler ve davetlilerin hepsi ayağa kalktı, yumruklarını sıktı ve kararnameyi almak için eğildi. Hadım kararnameyi açıp herkesin görmesi için kaldırmadan önce hepsine baktı.
"Majesteleri buyuruyor: Akademi birçok ünlü âlim yetiştirmiş ve böylece Chen ülkemize birkaç nesil boyunca değerli hizmetlerde bulunmuştur. Akademi'ye ve ülkemizin genç âlimlerine olan minnettarlığımızın bir göstergesi olarak, bugünkü yarışma için bir konu belirledik: İki kalbin birleşmesi ve evlilik bağı."
İzleyiciler arasında bulunan Yu Huang Rong neredeyse kahkahayı patlatacaktı. Kusura bakmasın ama bu adam bunu kesinlikle takdir ettiği için yapmamıştı. Muhtemelen sadece Zhang Shi Lan'ın tepkisini beklerken, âlimlerin bunu derin düşüncelerle düşündüklerini görmek istemişti. Luan Xin gerçekten de… Ah, on yılın ardından bile büyümemişti.