Vampir Hükümdarı

Çevirmen: MoonWarrior
Editör: MinPei
Bölüm 9: Kan Meleğinin Ahlaksız Görevi (1)

BÖLÜMDE CİNSELLİK İÇEREN SAHNELER VARDIR. UYARMADI DEMEYİNİZ VE ONA GÖRE OKUYUNUZ :P

***Kız, endişelenmiş şekilde, "Hmm… Görünürden dahamı kötü yaralandı acaba?" dedi.

Bu kız, ona meydan okuduğu kişi hakkında kabaca bir şeyler anlatankızdan başkası değildi.

Bu kızın adı Julia idi.

Adama olanı duyunca hoşuna gitmiş, Noah'a teşekkür etmek içinodasına kadar gelmişti.

Fakat odadan ses seda çıkmıyordu. Bu nedenle Julia endişelendi.

Bir kaç kez daha kapıyı tıklatıp ses soluk çıkmayınca kapıyıaçmayı denedi.

Click!

Kapı anında açılmıştı. Fakat oda aşırı… karanlıktı.

Noah'ın orada olduğuna emin olduğundan Julia kısa bir tereddüdünardından içeri girmeye karar verdi.

Ne de olsa Noah o adamı kovmada ona yardımcı olmuştu. En azındanyaralı ise onunla ilgilenmeliydi.

İçeri bir kaç adım attı.

"Bayım orada mısınız?"

Tak!

Birden kapı kapandı. Rüzgar mıydı? Bilmiyordu. Fakat baya korktuğubir gerçekti. Hemen geri gitmek istedi.

Fakat birisinin onu arkadan yakaladığını fark etti.

Tam çığlık atmak üzereydi ağzı kapandı. Sonrasında ise boynundabir acı hissetti. Fakat acı nedense kısa sürdü. Evet, yine acı çekiyordu amaacı ile birlikte tatlı bir zevkte vardı.

Bu yüzden çabalamayı kesti ve teslim oldu. O sırada arkasınabakabilse, yakut gibi parlayan gözlerle onun kanını emen Noah'ı farkedebilirdi.

Gerçi Noah, tam olarak bilincini kazanmadığından fark etmesininbir anlamı yoktu.

Ne çok hızlı ne de çok yavaş bir tonda kan emmeye devam etti. Osırada Julia zevkten kasıldı. Noah, bu anlamsız tepkimeyi anlamasa da emmeyedevam etti. Kanını emdikçe güçleniyor ve kendine geliyordu.

Derken neredeyse iki litre içmişti. Fakat pekte durma gibi birniyeti yoktu. En azından kimin kanını emdiğini fark edene kadar yoktu.

'Bu… kapıda ki kız mı…?'diyedüşündü. Sonrasında ise 'Ne olursa olsun. Kimsesırrımı öğrenmemeli. Bu nedenle en uygunu öldürmek.' diyekarar kıldı.

Bu nedenle, Julia'nın kanını içmeye devam etti. Ta ki Julia iyicegücünü kaybedip yere yığılana kadar.

Anlaşılan aşırı kan emmesinin sonucunda Julia daha fazladayanamadı. Fakat onun tam tersi olarak Noah yenilenmiş gibi hissediyordu.

[Kan İhtiyacı - %300]

[Alabileceğiniz kan sınırına ulaşıldı!]

[Tebrikler! "Vampir" ünvanını kazandınız.]

[Vampir]

[Kan emdiğiniz kişi sayısı arttıkça sistemden karışıködüller alma olasılığınız bulunmaktadır.]

[Tebrikler! Saflaştırma tekniğini kazandınız.]

[Durum göstergesine mevcut soyunuz eklendi.]

Noah, art arda gelen pencereleri ve zihnine akan bilgilerihazmetmeye başladı. Anlaşılan, kan emmesinin oldukça ilginç ödülleri olmuştu.

[Saflaştırma]

[Yaygın]

[Vampir türünün kullandığı soylarını yükseltmek içinkullanılan teknik.]

Saflaştırma tekniğinin özü öncelikle bir soy kaynağı olacak kanözü oluşturmak ve o kan özünü arıta arıta güçlenmekte yatıyordu. Tabii arıtımiçin başkalarının da kanına ihtiyacı vardı.

Fakat gelişimi için de kana ihtiyacı vardı.

Kısa bir düşüncenin ardından ne yapması gerektiğini sisteme sorduve ilginç bir cevap aldı.

[Kullanıcı, kan özünü dantianın içinde oluşturabilir vehiç beklenmeyen özellikler kazanabilir.]

Onayladı ve ardından sordu.

"Hey sistem. Sence bu kızı ne yapmalıyım?"

Sistem kısa bir süre sessiz kaldı. O kısa sürede de Noah'ınmantığı ile vicdani çarpışıyordu. Sonunda tam mantığı galip gelmiş ikensistemin sesini duydu.

[Kullanıcı, Kan Mührü kullanarak birisini köleye çevirebilir.]

"Kan Mührü?"

O sırada ilginç bir panel belirdi.

[Kan Mührü isimli yeteneği öğrenmek istiyor musunuz?]

[Bu size 100 kan ihtiyacına maal olacak.]

[Evet/Hayır]

Noah hafiften şaşırdı. İlk defa sistem ondan bir şey için bedelistiyordu. Yine de fazla düşünmeden onayladı ve kan mührünü öğrendi.

Emdiği bir litre kanın ise yavaş yavaş kaybolduğunu hissetti.Hayır, kaybolmaktan çok, şu an için algılayamayacağı bir yere gidiyor gibiydi.

Bu durum oldukça garip gelse de Noah şu an daha önemli işleriolduğundan kafaya takmadı ve Kan Mührü yeteneğini incelemeye başladı.

Kan Mührünün temel prensibi kanını emdiğin kişiyi kontroledebilmeye dayalıydı. Eğer mühür çizilmiş ise aralarında bir tür köle sahipilişkisi olurdu.

Kan Mührünü diğer kölelik mühürlerinden daha iyi kılan iki hususvardı. İlki çoğu kölelik mühründen farklı olarak zorla sadakete zorlamaözelliği vardı. Yanii iraden ne kadar yapmak istemese de vücudun sorgusuzsualsiz o emri uyguluyordu.

İkinci özelliği ise bozulmasının çok zor olmasıydı. Kan büyüsüsınıfına giren tekniklerle bu mühür yapıldığından, eğer yüksek seviyelerde kibir vampir gelip bozmadığı sürece bozulması neredeseyse imkansız olan birmühürdü.

Noah, sebepsizce öldürmekten olabildiğince kaçınmak istediğindenbu mühür tamda onun için seçilmiş gibiydi. Fakat şöyle bir sıkıntı vardı. Mührütam kalbine yapması lazımdı.

"…"

Suratı kızardı. Fakat Julia'nın giysini tek hareket ileparçalarken en ufak tereddüt etmedi. Tabii bu işlemi yapmadan önce yatağayatırmayı unutmamıştı.

Julia da onunla ortalama aynı yaşta gibi görünüyordu. Fakat tepeleriyaşına göre oldukça gelişmişti.

Noah gibi deneyimsiz bir vampirin bile yutkunmasına neden olacakkadar güzel bir vücudu vardı.

Noah ikiz güzellikten gözlerini zor ayırabildi ve işine odaklandıhemen. İnsan anatomisini kabaca sistemin verdiği ufak bilgiler sayesindebiliyordu ve tabii ki de kalbin yerini de biliyordu.

Kalbin olduğu yere yavaşça mührü çizmeye başladı. Çizmek için nemi kullanıyordu? Tabii ki de tırnaklarını.

Tırnakları, vampir olduğundan beri kurt veya kaplan pençelerimisali bilenmiş, keskinlemişti. Bu yüzden kızın cildine kazıyarak mühürüçiziyordu.

Her hareketi özenli ve dikkatli idi. En ufak hatada bir daha mühüryapma şansı olmadığından varını yoğunu oraya odaklamış her şeyden kendinisoyutlamıştı.

Kısa bir süre sonra, Noah sonunda mühürü tamamladı. Eserinebakarken en ufak bir utanma yoktu. Fakat şaşkındı. Kız o kadar kanını emmesinerağmen hatta kan akıcak yerler açtığı halde yaşamaya devam ediyordu.

'Sistemin dediğine uymak iyi bir fikirdi.'diyedüşündü.

Noah, işlemin tamamlanması için son hamleyi yaptı. Kendi parmağınıkesti ve mühüre damlattı.

Noah, "Sen. Artık. Bena. Aitsin." deditane tane. Mühür korkutucu bir kızıl ışıltı ile parladı. Julia, bir ancakasıldı. Tir tir titremeye başladı. Sanki bir şey mührü reddetmeye çalışıyorgibiydi.

Fakat bu direnç oldukça kısa sürdü. Mühür kan kızılı ışıltısı ileparlarken Julia kasılmayı kesti.

Noah rahat bir nefes aldı. Artık birisini öldürmesine gerek yoktu.Sırrı güvendeydi.

Tam gevşediği sırada retinasında yazılar belirdi.

[Tebrikler. İlk köleniz olduğundan aranızda eşsiz birbağ oluştu. Karizma +5]

[Yeni çok aşamalı görev aktive edildi.]

[001. Görev: Unutulmuş: Kan Meleği]

[Aşama - 0/7]

[Aşama 1: Kibir]

Tam ekranda yeni yazılar belirecek iken yazılar bir anda değişti.

[Aşama 1 tamamlandı!]

Anlaşılan yaptıklarını kibir olarak tanımlamıştı sistem. Noah, acıacı güldü. Sonrasında yeni açılan aşamaya baktığında ise gözleri genişledi.

[Aşama 2: Şehvet]

[Size ait olan kölelerden birisinicinsel arzularınızı tahmin etmek için kullanın.]

[Aşama Ödülü Bulunmamaktadır]

[Uyarı! Bu görev 24 saat içinde tamamlanması zorunludur. Aksitakdirde akıl sağlığınız risk altına girecektir.]

Noah, kafasını iki yana salladı. İmkansızdı. Masum birisini zatenkölesi yaparak yeteri kadar ileriye gitmişti bunu yapması imkansızdı!

[Zaten kıza yapabileceğin en kötü şeyi yaptın. Gereksizahlak bekçiliğinin lüzumu yok.] (???)

Noah, korkudan yerinde sıçradı.

Ayağa kalkıp, "Sende kimsin!?" diyebağırmaya başladı. Bu ses oldukça tanıdık fakat bir o kadarda yabancı birsesti.

Kendi sesi gibiydi. Fakat daha yaşlı ve… sadistik geliyordusesi.

Ne yazık ki Noah bir kaç kez daha sorusunu tekrarlasa da sorularıyanıt bulamadı. Ses iki cümle kurduktan sonra ortadan kaybolmuş gibi bir dahases çıkarmadı.

Noah, tedirgin oldu. Fakat bilinçsizce sesin dediklerini dedüşünmeden edemiyordu

Haklıydı. Herhangi bir insana yapılabilecek en kötü şeylerdenbirisini yapmıştı. Köle olarak bağlamıştı.

O zaman neden ileriye taşımasın. Değil mi?

Kendi düşünceleri ahlağı ile çelişki de iken Julia, anormal birşekilde kendi kanını yeniliyor, canlılığını geri kazanıyordu.

Julia'nın kalbi, olağandışı miktarda hızla kan pompalıyor, kanıeski haline dönüyordu.

O sırada yarı çıplak -yanii belden üstü çıplak- kıza bakan Noahçelişkiler içindeydi. Mantığı ve hayatta kalma içgüdüsü sistemden yana ikenmerhameti, ahlak anlayışı sisteme karşıydı.

En sonunda…

Mantığı baskın geldi. Kızın üstündekileri zaten yırttığındandolayı rahatlıkla kızı soyabildi.

Noah kıza bakarken donakaldı. Onunla hemen hemen aynı yaşlardagibi dursa da göğüsleri tam olarak küçük birer kavun gibiydi. Kıvrımları desenayrı güzeldi. Kalçaları ise küçük karpuzlar gibiydi.

Kalbi güm güm atmaya başladı. Heyecanlı hissediyor aynı zamandayaptığından utanç duyuyordu.

Yavaşça yaklaştı ve kulağına "Özür dilerim." diyefısıldadı.

(Uyarı! Bundan sonrası cinsellik içeren 18+ sahneler içerir.Rahatsız olacak iseniz lütfen bir sonraki parantez içindeki yazıyı görene kadaratlayınız.)

Ne yapacağını başta bilemedi. Eli ayağına dolanmıştı adeta.

Sonrasında -küçük olanın kalmasıyla birlikte- olanları ise içgüdülerine bıraktı.

Bacaklarını ayırdı ve kendi küçük çubuğunu kızın yasaklıbölgesinden içeri soktu. İçerisi oldukça tatlı bir sıcaklığa sahip gibiydi.

Tam o sırada,

"Mmm~"diye nazik bir iniltiduyuldu. Noah bir an uyandı diye korktu. Fakat uykuda iken inlediğini görünceyavaşça içeri sokmaya devam etti ve…

Tamamen içeri girmişti. İçerisi gerçekten sıcaktı ve sıcak olduğukadar da dardı. Ancak o sıcaklık ve darlık ona tarifi zor bir zevkte veriyordu.Bilincinin yerini en temel içgüdü alırken belini ileri geri sallamaya başladı.Ne çok yavaş ne de çok hızlıydı.

"Ahmm~"diye inleme sesleri çıkmayabaşladı Julia'dan. Her inlemesi ile Noah daha da tahrik oluyordu. O sıradaJulia'nın göğüslerini de sıkmaya başladı.

Hareketleri sıklaştı. Sıklaşırken ise düşündüğü şey seksin nekadar da zevk veren bir şey olduğuydu.

Yaklaşık 10 dakikanın ardından Noah,

"Ah~ Geliyorumm~"diye inleyerek tümihtirasını boşalttı ve şiddetle kasıldı. Tam o sırada da aynı şekilde Julia dakasıldı ve meyve suları, Noah'ın sütü ile birlikte dışarı fışkırdı. ArdındanNoah için ilk deneyim olduğundan mı yoksa birisine rızası olmadan yapmasındangelen stresten mi bilinmez içinden çıkartmadan, üzerine yatıp öyle kaldı.

(18+ sahnenin sonu.)

Üç saat sonra,

Julia uyandı. Fakat gözlerini hemen açmadı. Gördüğü rüyanınsarhoşluğundaydı. Rüyasında yaşıtı olan bir adamla olduğunu gördü. Fakat yaşıtıolmasına rağmen oldukça yakışıklıydı ve ona bakan gözleri endişe ile doluydu.Bu yakışıklı adamın kim olduğu konusunda biraz kafa yorduktan sonra o adamıkovması için kullandığı genç adam olduğunu anımsadı.

Julia'nın kalbi güm güm atmaya başladı. Ona hissettiği tek hisminnettarlık olmayabilir miydi ki böyle bir rüya görmüştü?

O sırada gözlerini açtı ve rüya görüp, görmediği konusunda kendinisorgular bir halde buldu.

Çırılçıplaktı ve göğüslerinde onun gibi çırılçıplak yatan bir gençadam vardı.

Genç adam, rüyasında gördüğü adamdı!

Julia panikledi. Hem de baya panikledi. O rüya… gerçek olamazdıdeğil mi!?

Fakat kabullenmek istemese de gerçekler önündeydi.

Neyseki bakire değildi. Bu nedenle böyle bir şeye takacak birisideğildi.

Bakireliğini sevdiği adama vermişti. Fakat o Zach tarafındansağlam bir şekilde dövülerek öldürülmüştü.

Bu sebeple en azından onu o şekilde döverek bir şekilde intikamınıaldığı için teşekkür etmeye gelmişti buraya. Fakat olaylar hiç beklenmedikşekilde gelişmiş, nasıl olduğunu bile anlamadığı şekilde kendini onun yatağındabulmuştu.

Julia, onunla bir gece geçiren genç adama bakarken nedeninibilmediği bir saygı hissediyordu. Anlamamıştı ve bu his oldukça garipti. Ayrıcayanından ayrılmakta istemiyor gibiydi.

Garipti.

Yine de olayın ana kahramanı olan bu genç adamın uyanmasınıbeklemeyi tercih etti. Uyanınca neler olduğunu sorardı.

O sıralarda Noah garip bir rüyanın içindeydi.

Orta yaşlı bir adam, sırtında oluşan kızıl kanatlar ile şehirleriacımadan katlediyor, öldürdüklerinin kanını kanatlarında topluyordu. Bu kızılkanatlar… Tamamen kandan yapılmıştı!

Noah bunu fark ettiğinde şok oldu. Böylesine görkemli kanatlarelde etmek için kaç bin insanı katletmek gerekirdi!?

Yine de izlemeyi kesmedi. Daha doğrusu kesemedi.

Orta yaşlı adam, acımadan önüne geleni katlediyordu. Kadın, yaşlı,çocuk ayırt etmeden. Gittiği yerlerde bıraktığı tek şey ölümdü.

Noah, onun büyüğü sayılacak orta yaşlı adamdan korktu.

Orta yaşlı adam ise yeteri kadar katlettiğine karar kılmış gibidurdu ve ilk defa konuştu.

"Sistem, daha kaç kişi katletmem gerek?"

Bekle ne?

Noah, sistemin sadece kendisinde olduğunu düşündüğünden oldukçaşaşırdı. Bilmiyordu ki sistem ona daha fazla şaşkınlık yaşatacaktı.

Hem Noah'ın hem de orta yaşlı adamın retinasında aynı yazılarbelirdi.

[100. Görev - Katliam Tanrısı]

[Geniş çaplı katliam çıkart ve en az 10.000.000 kişi öldür.]

[Görev tamamlanma oranı %50]

Noah dondu. On milyon kişi? Hepsini öldürmek mi? Şaka mı yapıyordubu!?

Orta yaşlı adam ise Noah'ın aksine oldukça farklı bir ifadegösterdi.

"Haha. Bende daha tamamlanmamış olmasından korkuyordum.Pekala, sıradaki şehir nerede?"

Orta yaşlı adam kahkaha atarak acımadan herkesi öldürmeye devametti. Çığlık seslerini arka fon müziği gibi görüyor, umutsuz bakışlardan zevkalıyordu.

Noah, kendini sakinleştirmek bunun bir rüya olduğuna inandırmakistiyordu. Fakat katledilen kişileri gördükçe sakinliğini daha fazlakoruyamadı.

Buna daha fazla dayanamayan Noah korkuyla sıçradı. Fakat tir tirtitremeyi kesmedi.

O… O bir şeytandı. Sadece öldürmeyi arzulayan ve umutsuzluktanzevk alan bir şeytan…

Noah'ın titremesi ile Julia kendine geldi. Noah'ın uyanmasınıbeklerken içi geçmişti. Julia ne olduğunu anlamak için Noah'a baktığında onunkafasını bile kaldıramayacak kadar korktuğunu fark etti.

Gelişime başlayan insanlar pek sık rüya görmezdi. Hele ki birkabus ondanda nadirdi. Bu yüzden Julia ne olduğunu anlamadı. Nasıl bir kabus,bir insanı uyanmasına rağmen tir tir titretirdi?

"Şey… İyi misin?"diyesordu nazikçe.

Noah ise kafasını iki yana salladı ve daha derin sokuldu.

Julia, nedense acıma hissetti. Garip bir histi.

"Im… Anlatmak ister misin…?"

Noah yine kafasını salladı ve "L… Lütfen şimdiliksoru sorma." diyebildi.

Julia nedenini bilmese de Noah'ın isteğini kıramadı. Soracak tonlasorusu vardı. Fakat Noah'ın tek isteği ile düşünceleri boşalmıştı.

Tarikatta herkesin görüşünden uzak bir odada,

Tarikat Efendisi, "Violet, geciktin." dedikızgın bir ifadeyle.

Violet, içinde saf nefret içeren gülümsemesiyle "Bendehoşbulmadım yaşlı adam." diye yanıtladı.

"Liara'yı takip ettirdiğine göre önemli bir şey olmalı değilmi?"

"O çocuk…"

Violet sözünü kesti.

"Adı Noah. Oğluma adı sanı olmayan bir piç muamelesiyapma."dedi öfkeyle.

Tarikat Efendisi bozulsa da konuşmasına devam etti.

"Noah'ın o soyu uyandı mı?"

Violet hayal kırıklığı içeren bir ifade ile "Hayır…" dedi.

Tarikat Efendisi tam tersi bir şekilde rahat bir nefes aldı.

"Tamam öyleyse. Oğlunun harika bir potansiyeli var Violet.Onun gelişmesine yardım edeceğim. Fakat sende bana onun nerede olduğunusöyleyeceksin"

Violet öfke ile, "Aklında ne var yaşlı adam?" diyesordu. Her an saldırmaya hazır gibiydi.

Tarikat Efendisi gizemli bir şekilde gülümseyip, "Meraketme. Oğluna ya da ona zarar verme gibi bir planım yok. Ayrıca dediğimi şimdivermek zorunda da değilsin. Fakat günü geldiğinde vermezsen… Çok pişmanolacaksın." dedi.

Violet, Tarikat Efendisi'nin tehdidine sadece güldü.

"Kaç yıldır yerini öğrenmek için sayısız kez tehdit ettin.Şimdi tehdidine uyacağımı mı sanıyorsun?"

Tarikat Efendisi cevap vermedi.

Violet ise konuşmanın bittiğini düşünüp odadan ayrılmak için adımattı. Tam kapıyı açacak iken, Tarikat Efendisi "Son bir şey dahavar. Oğluna dikkat et. Bir kaç Yaşlıyı şimdiden düşman edinmiş gibigörünüyor." diye uyarıda bulundu.

Violet'in bakışları değişti. Bu işte Tarikat Efendisinin de birpayı olduğunu hissetti. Fakat bir şey demedi ve sadece "Dikkatederim." diyip odadan ayrıldı.

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR