Yarık Gezgini Antlaşması

Çevirmen: Myriel
Editör: YcD44
Bölüm 106: Teselli Bulmak

Bundan bahsedince yutkundum. Tek bir dünyayı ateşe veren bir savaş kulağa zaten korkunç geliyordu ama boyutlar arası bir savaşın getirebileceklerini hayal bile edemezdim.

"O zamanlar işler pek çok ırk için tehlikeliydi. Coraslar olarak birden fazla krallığı işgal etmeye başlamış olsak da henüz Coras imparatorluğunu bile kurmamıştık. Topraklarımızın birçok kısmı, bazı zayıf aileleri etrafında toplayan birkaç güçlü aile tarafından yönetiliyordu. Eğer her şey olduğu gibi kalsaydı, dünyalarımızı istila etmek ve insanlarımızı katletmek çok kolay olurdu. Bir şeylerin değişmesi gerekiyordu ve pek çok kişi bu durumdan faydalanmak istedi." Lei, "Ama sadece bir kişi aileleri kendi bayrağı altında birleştirebildi," diye belirtti.

"Amereas vi Darto'ydu, değil mi? Anıt mezardaki mezarları ziyaret ettiğinizde Tarask'ın anılarından onun adını hatırlıyorum," dedim. Lei dudaklarından ağır bir iç çekiş çıkmadan önce başını onaylarcasına salladı.

"Görevi üstlenirken iyi niyetliydi. Dünyası ve ailesi tehlikedeydi ve elbette onları korumak için elinden gelen her şeyi yapmak istiyordu. Coraslar onun hükümdarlığı altında birleştiğinde, işgalcileri evlerimizden kovmak için birliklerimizi ve askerlerimizi daha etkili bir şekilde koordine edebilirdi. Ama bu noktada durmadı." Lei'nin avatarının başı benimkine odaklandı.

"Bir süreliğine simülasyondan çıkalım mı?" diye sordum. Başını yukarı aşağı salladı, böylece gözlükleri çıkardık ve yan yana oturduk. "Peki, ondan sonra olaylar nasıl gelişti?"

"Anavatanını özgürleştirdikten sonra, bunun sorunu bitirmeyeceğinden emindi. Düşmanlar hâlâ birçok başka krallıkta savaşıyordu ve ellerinde daha fazla asker kalmıştı. Yani en kötü durumda, farklı cephelerdeki askerlerin hepsini toplayıp bizi ezebilirlerdi. Bu nedenle Amereas bunun tek başına Coraslar tarafından kazanılacak bir savaş olmadığına karar verdi. Birliklerini saldırı altındaki ilk krallığa getirdi ve düşman kuvvetlerini püskürtmelerine yardım etti." Lei omuz silkerek başını omuzlarıma koydu. "İlk başta sadece kendi halkının riskini azaltmak için harekete geçmişti fakat diğerlerinin çektiği acıları gördükçe işleri sonuna kadar götürmeye karar verdi."

"Yani onlara karşı bir tür yükümlülük duygusu mu geliştirdi?" diye sordum.

"Evet, onun gibi bir şey. Çevremiz üzerinde her zaman belirli etkilerimiz olmuştur ve sanırım umutsuzca savaşan ilk ırklar için karşılarına çıkan bir kurtarıcı gibi görünmüş olmalı. Kendisine bu şekilde bakılmasından hoşlanıyor muydu, diğerlerine karşı empati mi duyuyordu yoksa eylemlerini motive eden birçok faktörün bir kombinasyonu muydu bilmiyorum. Tarih kitapları tabii ki sadece diğer krallıkların çektiği acıları anlatıyor." Dudaklarından bir iç çekiş daha çıktı. "Onun kötü bir adam olduğunu ya da hırslarının onu bir fatih olmaya ittiğini düşünmüyorum. İlk başlarda sadece ihtiyacı olanlara destek olmak için yardım ediyordu. Kurtarılan insanlar, gönüllü olarak imparatorluğumuzun ve ilk İlhak Edilmiş Krallıklar'ın tebaası oldular."

Şimdiye kadar anlattıkları mantıklı görünüyordu. Eğer insanlar onların korumasına ihtiyaç duyuyorsa, karşılığında birilerinin onları yönetmesi o kadar da alışılmadık bir durum değildi. Okul günlerimi doğru hatırlıyorsam, bizim dünyamızın tarihinde de benzer anlaşmalar yapılmıştı.

"Ancak bu ani gelişmeyle ilgilenen tek kişi Amereas değildi. Güce aç diğer aileler çoktan onun etrafına üşüşmüş ve bunda bir fırsat görmüşlerdi. Fethedecek daha fazla insan mı? Kullanacak daha fazla kaynak mı? İşlerin değişmeye başladığı anın nerede geldiğini söylemek zor. Ancak bir noktada, diğer krallıkların koruması onlara daha pahalıya mâl oldu ve bizim geleneklerimizi ve kanunlarımızı kabul etmek zorunda kaldılar. Ve sonra, imparatorluk belli bir refaha kavuştuğunda, Amereas daha fazla krallığı ilhak etmek istemedi. Belki de işlerin farklı bir yöne doğru gitmeye başladığını fark etti." Lei başını iki yana salladı. "Sözde dostlarına fazla güveniyordu."

"Tarask'a onun suikasta uğradığını, oysa onların sanki saldırganlar düşmanlarıymış gibi gösterdiklerini söylediğini hatırlıyorum." Bu onun için en ağır ihanet olmalıydı. O adamla hiç tanışmamıştım ama hükümetin arkadaşlarıma ve bana yaptıklarından sonra ona sempati duymaya başlıyordum.

"Evet, o andan itibaren ci Arcy soyu her şeyi ele geçirdi ve şimdi babam her şeyi kontrol ediyor. O yozlaşmış bir adam, Duncan. Son on yıllarda çok daha fazla krallık bizim topraklarımıza katıldı ama bize isteyerek katılmadılar. Ondan ve gücümüzden korktukları için katıldılar. Bize katılmayı reddeden krallıklardan bazıları sonlarını buldu. Elbette, resmi olarak bu işte parmağımız olduğunu kanıtlamak imkânsız. Hayatta kalanlardan bizi suçlayabilecek kimse kalmadı. Yine de tek başına bu gerçek bile insanlara korku salmaya yetti." Başını iki yana salladı. "Bunun bir parçası olmak istemiyorum, Duncan. Babam için en güçlü çocuğunun çok daha fazla krallığa hükmedeceğini duymak hayatının en mutlu anıydı. Bu kehanet, planları uğruna annemin hayatını feda etmesi için yeterli bir nedendi ve kendi çıkarı için binlercesini daha feda etmeye hazırdı."

"Sen onun gibi değilsin." Kolumu ona dolayarak açıklamada bulundum. "Yani bu kehanet her ne şekilde olursa olsun gerçekleşecek olsa bile, insanları zorladığın için böyle olmayacak, Lei." Onun bu duruma düştüğünü hayal bile edemiyordum. Kendimi bildim bileli babası gibi biri olmaya karşı savaşıyordu. Ya da daha doğrusu: Tarask'ın geçmişe uzanan anılarından bildiğim kadarıyla.

"Teşekkür ederim, bunu duyduğuma sevindim. Ama yine de gelecekte beni bekleyen şeylerden korkuyorum. Amereas'ın da kimseye acı çektirmek gibi bir planı yoktu. Ancak günün sonunda işler kontrolden çıktı ve dünyamın şu anda içinde bulunduğu noktaya geldi."

"Senin de benzer bir yol izleyeceğini sanmıyorum," diye onu rahatlattım. "İşlerin onun için nasıl sonuçlandığının farkındasın. O yüzden asla aynı hataları yapacak kadar aptal olmazsın. Kalbine güven, Lei. Seni buraya kadar o getirdi ve daha da ileriye götürecek. Tarask'ı, beni ve arkadaşlarımı korumak için hayatını tehlikeye atmaya hazır olan bir insanın bu noktaya gelmesine imkân olmadığına eminim."

Kucağımda teselli bulmak umuduyla yüzünü omzuma gömdü.

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR