Yarık Gezgini Antlaşması

Çevirmen: Myriel
Editör: YcD44
Bölüm 14: Objenin Sahibi

Bir haftalığına bir oda kiralamak çok da zor olmadı. Sırt çantamı odada bırakarak kendimi bilinmeyenle karşılaşmaya hazırladım. Tarask'ın bahsettiği objeye ne tür biri sahip olabilirdi? Tanınmak istemeyen biri, üçkağıtçı bir insan olsa gerekti. Ya da benimkine benzer koşullarda olan biri?

Zaten bu yabancıyı nasıl bulacaktım ki? Objenin yetenekleri sayesinde, elimde bir resmi olsa bile işe yaramazdı. Tarask objenin varlığını hissettiğini söylemişti fakat onun talimatlarına uyarak yollarda yürümek konusunda kendimi rahat hissetmiyordum.

Korkarım ki fazla seçeneğin yok. Senin üzerinde etkim olsa da hâlâ bu sinyallere karşı yeterince hassas değilsin. Eğer olsaydın, benim rehberliğim olmaksızın arama yapman umurumda olmazdı, zavallı şey.

İç çekerek kaçınılmaz olanı şu an için kabul ettim. Pekâlâ – harekete geçme zamanı. Yollarda yürüyen onca insan içinden objenin sahibini bulmak biraz vakit alabilirdi. Yine de onu mümkün olduğunca kısa zamanda ele geçirmeyi umuyordum. Ama yüzüğü ondan nasıl çalacaktım ki? Ne asamı yanımda getirmiştim ne de giysimi giymiştim. Bunlar yalnızca dikkati daha fazla üzerime çekmeme yarardı.

Neden bu kadar endişelisin, zavallı şey? Karşı karşıya olduğun kişi yalnızca bir insan. Bir silaha ihtiyacın olmayacak. En azından onun çapında bir düşman için değil. Güven bana.

Tabii ya, beni kertenkelenin kanını içmeye zorlayan birine güvenmek dahice bir fikirdi. Fakat şu durumda, benim hırpalanmam ona hiçbir şey kazandırmazdı. Yine de benden önemli bir bilgi saklıyor olduğu hissinden kurtulamıyordum. Ne de olsa insanlar, hâlâ insanlar için tehlike teşkil ediyordu. Aradığımız kişinin bir bıçağı hatta ateşli bir silahı bile olabilirdi.

Öyleyse, böyle bir olasılık varken neden bu kadar sakindi? Ne zaman isterse zamanı geri alabilir miydi? Bu, tavrını açıklardı fakat bu ihtimale fazla güvenemezdim. Pansiyondan ayrıldım ve sokakta yürümeye başladım.

Caddeyi soluna al ve kavşağa ulaşana kadar takip et. O da hareket halinde olacağından, seni adım adım yönlendireceğim.

Refleks olarak başımla onayladım. Beni izleyen biri için kendi kendine başını sallayan birini görmek garip kaçabilirdi fakat hareketli şehirlerin çoğunda, insanlar akıllı telefonlarına ve kendilerine odaklanmış durumdaydı.

Tarask'ın yönlendirmesiyle aradığımız kişiye yaklaşmak kolay oldu. Onu bir fast food restoranına girerken yakaladım. Özel hiçbir yanı yoktu. Bir tahminde bulunmam gerekirse muhtemelen otuzlarının başındaydı ve ortalama bir boyda ve yapıda bir adamdı. Sinirlendiğinde ona 'kötü çocuk' görünümü veren kirli bir sakalı ve keskin kaşları vardı. Pek de korkutucu değildi.

Onu izleyebilmek için birkaç masa arkasına oturdum. Bir çizburgeri mideye indirmesini izlemek ilginç olduğundan değil. Ama objeyi almak istediğim zaman, onu yalnız olarak ve etrafta çok fazla tanık olmayan bir yerde yakalamalıydım. Tarask'ın bahsettiği objeyi bulmaya çalıştım. Neredeydi?

Sol elinde. Parmağındaki yüzüğü görüyor musun? İşte o.

Bakışlarım çizburgeri tutan eline kaydı ve Tarask'ın bahsettiği şeyi gördüm. Metal yüzük sıradandı. Yapısı pirinci andırıyordu ve üzerinde, oymadan çok çiziğe benzeyen birkaç küçük işaret vardı. Özelliklerini sayamıyordum. Bu da yeteneklerinden biri miydi?

Hayır, değil. Enerjiler söz konusu olduğunda insan duyuları cidden kördür. En azından bir şey hissetmek için onu takman gerek. Şimdilik izlemeye devam et ve onu takip et.

Şehirde onu takip eden biri olduğunu fark etmeyecek miydi? İzini kaybetmek bir seçenek değildi fakat daha önce kimseyi takip etmeye çalışmamıştım, bu yüzden kamuflaj konusunda kendime güvenmiyordum.

Fark etmeyecek, çünkü o bir aptal.

Tamam. Bunu söylemenin bir yolu da buydu fakat Tarask neyi ima etmeye çalışıyordu?

Duyuların düşündüğümden de körmüş, zavallı şey.

Gözlerimi devirdim. Neyi fark etmem gerekiyordu? Bu adamda şüpheli hiçbir şey yoktu. Bir fast food restoranında yemeğinin tadını çıkarıyordu, bundan ne anlam çıkarmalıydım?

Ne olduğu değil, nasıl olduğu. Son derece sakin. Yüzüğü taktığı sürece insanların onu tanıyamayacağının farkında. Bu yüzden tek bir kişinin bile onu gözetlemesini ya da takip etmesini beklemiyor. Bu kadar rahat olduğuna göre bunu bir süredir yapıyor olmalı. Diğer insanlar ona odaklanamıyor bile.

Tarask haklıydı. Güpegündüz saklanıyordu ve kim bilir ne kadar süredir bunu yapıyordu? Eğer insanlar ona odaklanamıyorsa, onu takip etmeleri imkânsızdı. Yine de bu, onu nasıl aptal yapıyordu ki?

İnsanların onu asla bulamayacağını varsayıyor. Bu doğru olabilir fakat dışarıda kullanılabilecek başka objeler de var. Onu ortaya çıkaracak insan dışı varlıklardan bahsetmiyorum bile. Bir şeyleri varsaymak ve yalnızca bir parça bilgi dâhilinde plan yapmak aptalca. Daha temkinli olmalı.

Bu konuda hemfikir olamadım. Bunlardan herhangi birini nasıl bilebilirdi ki? Elbette, birinin durumuna çok fazla güvenmesi aptalca görünebilirdi. Yine de sırf bildiği şey üzerinden çalışıyor diye, onu aptal addetmek adil değildi. Sanırım bundan şikâyet etmemeliydim. Tehlikelerden habersiz olması, onu takip ederken zorlanmamamı sağlardı.

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR