Yarık Gezgini Antlaşması

Çevirmen: Myriel
Editör: YcD44
Bölüm 25: Parçalanıp Yenilenmiş

Alışveriş merkezine döndüğümde gözlerimi kırptım. Arkadaşlarımdan geriye hiçbir iz kalmamıştı, yani çoğu çoktan gitmişti. Ne olmuştu ki? Tarask ile başka bir tartışmanın içine çekildiğimi hatırlamıyordum, öyleyse neden sonradan dönmüştüm?

Arkadaşlarınla ya da yetkililerle karşılaşmayacağımızdan emin oldum, böylece daha fazla sorun yaşamadan otele dönebiliriz. Dinlenmen gerek. Yarın peşinde olduğum şeyi aramaya başlayacağız ve sana zinde ihtiyacım olacak, Duncan.

Karışıklık geçtikten sonra elimde paramparça olan asaya bir göz attım. Şaşırtıcı bir şekilde, tuttuğum şey asanın parçaları değildi. Onun yerine, avucumda küçük bir meç* sapı duruyordu. Kristal şekli, yok ettiğimiz yarık bağlayıcılarından yapılmış gibi görünüyordu.

Başka bir silaha ihtiyacın vardı. Tahta, saldırı amaçlı kullanılacak kadar güçlü değildi ve yapın da geniş bir kılıç için uygun değildi. Alıştırma yapmaya başladığın sürece meç sana uyacak gibi görünüyor. Endişelenme. Asa hâlâ eskiden olduğu gibi çalışabilir fakat yarık bağlayıcılarının enerjilerini yuttu.

Açıklamasını gayet iyi duymuştum ama tam anlamını kavrayamadım. Daha önce hiç böyle bir silah tutmamıştım. Yalnız, elimde dururken yaydığı küçük enerji parçaları bunun sadece göstermelik olmadığını açıkça ortaya koyuyordu. Buna eşdeğer bir şey elde etmek için en iyi yarık gezgini olmam gerekirdi ve o da bu meçi, biz dönüşümüzü beklerken yarık bağlayıcılarından aldığı şeyle mi dövmüştü?

Tarask, cidden sen kimsin? Glaciyes sana Nefaras dedi, ırkının adı bu mu? Gerçekten, artık bana en azından birkaç cevap vermenin vakti gelmedi mi? İçimi çektim çünkü daha kelimeleri oluşturmadan beni engellediğini hissettim.

Otele dönüp dinlenmelisin. Sana söylesem bile anlamını bilemezsin.

İyi! Hayal kırıklığı içinde ona bağırdım. O zaman sen sorumu cevaplayana kadar sana vampir diyeceğim.

Zihnimin içinde bir kıkırdama duydum ama Tarask başka bir yorumda bulunmadı. Bana mı gülüyordu? Ona son kez vampir dediğimde gücenmiş gibiydi. Bu sefer o kadar ciddiye almamıştı ki bu, beni daha da sinirlendirdi. Kaderime boyun eğerek tekrar iç geçirdim ve alışveriş merkezinden ayrıldım. Şansıma henüz açık pencereyi bulup kapatmamışlardı, ben de girdiğim yoldan geri çıktım.

Otel odasına döndüğümde gecenin bir yarısıydı. Gelirken aldığım pizzayı uzun bir duş almadan önce yedim. Sıcak su zihnimi temizlememe yardımcı oldu.

Yine de Glaciyes'i ve hükümet yetkililerinin ihanetini düşünmeden edemiyordum. Yine arkadaşlarımdan kurtulmaya çalışacaklar mıydı? Onları neden bir kenara atmışlardı? Bu benim hatam mıydı? Bir şifacıları olmadan, gerekli tüm üyelere sahip olan başka bir ekipten daha az etkiliydiler.

Bunu düşünmenin bana bir faydası olmayacaktı. Bunun yerine kıyafetlerimi değiştirdim ve kendimi yatağa attım. Peki, yarın aramaya nereden başlayacağız? En azından bu kadarını söyleyebilir misin?

Elbette. Bu sefer bu kadar kolay pes etmesine şaşırdım. Bir yetkiliye bazı sorular soracağız. Senin de hoşuna gideceğine eminim.

Bu sözlerin ardındaki gerçek anlamı kavrarken gözlerimi kırptım. Çalınan eşyanın nerede olduğu bilgisini bir yetkiliden mi almak istiyorsun? Bu gece adama karşı herhangi bir sempati ya da acıma hissettiğimden değildi fakat işler bu kadar basit olabilir miydi?

Evet. İşe yarar bir cevap alabilmek için birçok kişiye sormamız gerekebileceğinin farkındayım ama umurumda değil. Bunun için güç kullanmam gerekse bile bu bilgiyi alacağız, Duncan. Beni durdurmaya çalışma.

Yutkundum. Bunu bana bir gün önce söylemiş olsaydı, kesinlikle reddederdim. Ama bugün öğrendiklerimden sonra, bu insanların onun planladığı gibi davranılmayı hak etmediğini gerçekten iddia edebilir miydim? Sorularını sormana izin vereceğim. Ama gereksiz cinayetlere göz yummayacağım. Çoğu ne aradığını bilmeyecek. Arkamızda bir yığın ceset bırakamayız. Bu insanların da arkadaşları ve aileleri var.

Zihnimde iç geçirdiğini duydum. Her zamanki gibi safsın, zavallı şey. İşte yine en sevdiğim lakap. Her ne kadar daha az kullanmaya başlamış olsa da. Ama olsun. Kayıpları mümkün olduğunca az tutmaya çalışacağım. En azından aramızda daha iyi bir iş birliği oluşması için.

Harika, teşekkür ederim. Bana yalan söyleyebilirdi. Ya da zorunluluklar konusundaki fikirleri benimkilerden çok farklı olabilirdi. Bunun farkındaydım ancak yine de bunu değiştiremezdim. Yapabileceğim tek şey, başka trajedilerle sonuçlanmayacak daha iyi bir yarın ummaktı. İyi geceler, Tarask.

İyi geceler, Duncan.

O gece uyku beni nazik ve hızlı bir şekilde kucakladı. Arkadaşlarımın birkaç gün daha güvende olacağını bilerek birkaç saatliğine huzur buldum.

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR