Yarık Gezgini Antlaşması

Çevirmen: Myriel
Editör: YcD44
Bölüm 78: Atalarını Onurlandır

Ertesi sabah, ortak bir kahvaltı yaptıktan sonra reddetme zahmetine girmedim, Leaios ona bir yere kadar eşlik etmemi istedi. Kimi kandırıyordu ki? Sorma zahmetine girmesine gerek yoktu, ne de olsa reddedecek durumda değildim. Öyleyse neden sanki seçme şansım varmış gibi davranıyordu? Düşüncelerini anlamaya eskisinden daha yakın değildim.

Daha da sorunlu olanı, onun düşüncelerimin çoğunu doldurmasıydı. Elbette düşmanımı anlamaya çalıştığımı ve böylece onu daha etkili bir şekilde alt edebileceğimi söyleyebilirdim. Ama yine de düşüncelerimin büyük bir kısmını ona ayırmaktan nefret ediyordum.

Beni saraydan çıkardı ve küçük bir tapınağa benzeyen küçük bir binaya gelene kadar küçük bir bahçenin yollarından geçirdi. Taş kapıyı açmak için parmak uçlarını kapıya bastırdı, ta ki küçük, kristal bir iğne öne fırlayıp parmağına saplanana kadar. Kanı, kapının üzerindeki oymaları parlatarak kilidi açtı.

İçeri girer girmez bunun sıradan bir minyatür tapınak olmadığını fark ettim. Bir mezar olarak hizmet veriyordu. Etrafta, farklı insanların isimlerini taşıyan birkaç lahit duruyordu. Çoğu bana pek bir anlam ifade etmedi ama sanırım buna gerek de yoktu. Ne de olsa bunların benim için pek bir önemi yoktu.

Mezarların yanındaki bir banka oturdu ve lahitlerden birinin üzerine birkaç çiçek bıraktı. Yanındaki yazıttaSolastia vi Darto yazıyordu.

"Kimdi o?" diye sordum ama gerçek bir cevap beklemiyordum.

"Annem." Bana doğru dönmeden önce mezara hüzünle gülümsedi. Kaybını benim sempatimi kazanmak için kullanmayı mı planlıyordu? Kendini savunmasız göstererek beni kazanmasının imkânı yoktu. Sonuçta beni buraya getirmek için başka ne gibi bir sebebi olabilirdi ki?

"Nerede olduğumuzu biliyor musun?" diye sordu bana.

"Kraliyet ailesi için bir tür aile mezarı mı?" Başka ne olabilirdi ki?

"Evet - ve hayır." Odada bir kaide üzerinde duran en büyük lahdi işaret etti. Önündeki yazıtta Amereas vi Darto yazıyordu. Bu isim belli belirsiz tanıdık geliyordu ama tam olarak nerede duyduğumu çıkaramadım.

"Amereas vi Darto, Coras'ın ilk hükümdarıydı. Binlerce yıl önce, birçok diyarı fethederek birçok imparatoru geri püskürttü. Birçok ülkeyi ve ırkı bayrakları altında birleştirerek Coras İmparatorluğu'nun ilk dönemlerini yarattı," diye açıkladı Leaios, sakince. Ne ima ediyordu?

"Yani o senin örnek aldığın, olmak istediğin ve en çok taptığın kişi mi?" diye sordum. Evet, durum kesinlikle böyleydi. Bana bu adamın ne kadar büyük olduğunu anlatacak, fetihlerini insanların kurtarıcısı olduğu iddiasıyla meşrulaştıracaktı.

Bu beklenti içindeyken, dudaklarından hiç tereddüt etmeden tek bir "Hayır" kelimesi döküldüğünde şok oldum. Bakışları sanki zihnimi okumaya çalışıyormuş gibi benimkilerle buluştu. "Bence o iyi niyetli ama koşulların ve başkalarının onu izlemek istediği yoldan saptırmasına izin veren koca bir aptaldı."

Leiaos içini çekti ve parmaklarını saçlarında gezdirdi. "Başkalarını fethederek kalıcı bir huzur elde etmenin hiçbir yolu yoktur. Niyetin ne olursa olsun. 'Onları ben yöneteceğim ve koruyacağım, böylece başka kimse onlara zarar veremeyecek' iddiasıyla yola çıkmış olsan bile, yine de başkalarının seçme özgürlüğünü elinden almış olursun. Ve eğer yardımını belirli şartlara bağlarsan, bunun yardımseverlik kisvesi altında onları zorlamaktan bir farkı kalmaz."

Onu dinlerken gözlerim fal taşı gibi açıldı. Gittiğim onca diyarda, fetihlere bu şekilde bakan biriyle hiç karşılaşmamıştım. Bir çeşit çılgın pasifist* miydi? Eğer öyleyse, neden bana ve klanıma karşı savaşmıştı ki? "Yani sence hiç imparatorluk kurmamalı mıydı?"

"En azından onun yaptığı şekilde değil. Diğerlerini bastırdı, onları bizim kültürümüze ve yasalarımıza uyum sağlamaya zorladı. Onlara şart koşmadan yardım teklif edebilir, karşılığında vermeye hazır oldukları şeyi kabul edebilirdi. Dahası, kendi damgasını onlara zorla vurmadan onları kanatları altına alabilirdi. Ama yapmadı - ve eğer bu yeterince sorunlu gelmediyse, sözde müttefiklerinin açgözlülüklerini tatmin etmelerine izin verdi." Daha derin bir iç çekti. "Ondan utanıyorum. Tıpkı babamdan ve soyundan utandığım gibi."

"İkisi de aynı soydan değil mi?" Annesinin kocasının soyadını taşımasını bekliyordum ama o başını hayır dercesine salladı.

"Babam ci Arcy soyundan geliyor. Onlar Aemereas'ın takipçileri arasında en hırslı olanlarıydı ve gözlerini ondan bile yükseklere dikmişlerdi. Bu yüzden, durmaya karar verdiğinde ve imparatorluğunu yönetmek istediğinde, suikasta uğradı ve taht, onu öldüren bir düşman kisvesi altında en yakın arkadaşı tarafından elinden alındı."

Evet, bu ikiyüzlülerin yapacağı bir şeye benziyordu. Onlar da bize düşman olan klanlar kadar korkunç ve hainlerdi.

"Aemereas ailesinin gücü elinden alındı ve ci Arcy için bir tebaa haline getirildi. Ve o günden itibaren ci Arcy tahtı elinde tuttu. Normalde, vi Darto'nun aile içinde evlenmesine bile izin verilmezdi. Ama bu babamın vi Darto evinden bir çocuk sahibi olmasını engellemedi. Aslında, sanırım eski soyu planlarına daha fazla katkı sağlayacak bir varlık olarak sahiplenme düşüncesi hoşuna gitti."

"Bütün bunları bana neden anlatıyorsun?" Niyetinin ne olduğunu merak etmekten başka çarem yoktu. Bir yabancının, üstelik bir düşmanın önünde bu kadar çok aile sırrını ağzından kaçırmamalıydı. Çoktan canını almaya yemin etmiş bir düşman.

"Etrafındaki insanları anlamana ihtiyacım var, Tarask." Sanki benden bir anlayış işareti bekliyormuş gibi beni yakından inceledi. "Bedeli ne olursa olsun hedeflerine ulaşmaya kararlılar. Bu nedenle, eğer bir fırsat bulurlarsa beni öldürmekte tereddüt etmeyeceklerdir. Ayrıca seni, sınırlarını aşman için ellerinden gelen her şekilde kışkırtacaklardır. Çünkü bunu yaparsan, seni öldürmek için bahaneleri olacak. Anlıyor musun?"

Yani bir tuzağa çekildiğimden mi endişeleniyordu? Ona homurdandım. "Endişelenme. Seni öldürmeyi başarmadan önce yanından ayrılmaya hiç niyetim yok."

Boynunu sağa doğru eğerek bana gülümsedi. "Bunu duymak güven verici, Tarask. Tahmin edebileceğinden çok daha güven verici."

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR