Yarık Gezgini Antlaşması

Çevirmen: Myriel
Editör: YcD44
Bölüm 85: Şu Ana Uyanmak

Uyandığımda ilk fark ettiğim şey kolumun Lei'nin beline dolanmış olduğuydu. Bunu uykumda mı yapmıştım, yoksa Tarask'ın bedenime yaptırdığı bir şey miydi? O andan zevk almadığımı söyleseydim kesinlikle yalan söylemiş olurdum. Koluma hafifçe yapışan bedeninin ısısını yanımda hissetmek hoş bir duyguydu. Bana doğum günü sabahlarımdaki sıcak duygularla ve güne dair yüksek beklentilerle dolu uyanışımı hatırlatıyordu.

Acaba bugün de bizim için bu kadar mutlu geçecek miydi? Karşılaştığımız onca sorundan sonra rahatlama ihtiyacı hissediyordum. Kalkmak daha akıllıca olsa da yüzümü boynuna gömüp tanıdık kokusunu içime çektim. Sadece bir anlığına ona daha yakın olmak istedim. Hâlâ uyuyor olduğu için onu göğsüme doğru çektim ve vücut temasının tadını çıkardım.

Yanımda nefes alışını duymak içimde bir şeyleri çağrıştırdı. Sanki fırtınalı bir denizin dalgaları nihayet sakinleşiyor, yüzeyde sadece küçük dalgacıklar kalıyordu. Son günlerde yaşadıklarım beni fark ettiğimden daha fazla mı strese sokmuştu? Sanırım hayatta kalmaya ve yakalanmamaya o kadar odaklanmıştım ki stresin beni ne kadar zorladığını göz ardı etmiştim.

Bu sabahla birlikte tüm gerginliğin bedenimi terk ettiğini hissediyordum. Basit mutluluk böyle bir şey miydi? Değer verdiğin birinin yanında bir an huzur bulduğunu bilmek, daha zor zamanları atlatmak için yeterli miydi?

Hadi ama, zavallı şey. Her şeyi aşırı dramatize etmek zorunda mısın? Sadece ona her zaman bu kadar yakın kalmak istediğini itiraf et. Zaten niyetini benden saklayamazsın.

Cevap vermeye fırsat bulamadan Lei kollarımda kıpırdanmaya başladı. Gerindi ve bakışlarımın yapışıp kaldığı birkaç santimlik çıplak teni ortaya çıktı.

Esneyerek kucağımda döndü ve sanki bir düğmeye basmışçasına kalbimi hoplatan o sıcak gülümsemelerinden birini daha bana sundu.

"Günaydın, Duncan, Tar. Umarım iyi uyumuşsundur?"

"Oh, evet, sanırım?" Dudaklarımdan dökülen bu saçmalık da neydi? "Sana sarıldığım için özür dilerim. Uyku sersemliğiyle yapmış olmalıyım."

Bundan rahatsız olmuş muydu? Uykusunda ona sarılmam için beni davet etmiş falan değildi ama kızgın da görünmüyordu. İlk tepkisi kendini kurtarmak da olmamıştı, yani bu iyiye işaret gibi görünüyordu.

"Seni bu kadar utangaç biri olarak düşünmemiştim." Sırıttı ve parmak uçlarıyla yanaklarıma dokundu. "Merak etme." Kendini biraz daha yaklaştırdı. "Aslında bu çok hoş. Yanımda birinin olduğunu bilerek bu kadar rahat uyumayalı uzun zaman olmuştu. O yüzden bu anın tadını biraz daha uzun süre çıkarabilirim. Sakıncası yoksa?"

"Oh, hayır, elbette yok. Nasıl istersen!" Bu uygun bir cevap mıydı? Bundan şüpheliydim.

Tabii ki hayır. Sana acıdığı için şanslısın, zavallı şey. Tarask homurdandı ama bu fırsata çok da kızmış gibi görünmüyordu. Lei kollarımdan sıyrılmadan önce bir süre daha birbirimizin vücut sıcaklığının tadını çıkardık.

"Her ne kadar bu anın sonsuza dek sürmesini istesem de kalkıp bir şeyler yemeliyiz. Ayrıca, daha önce hiçbir yolcu gemisini gezme şansım olmamıştı. Bana etrafı gezdirebilir misin?"

Sakın reddetmeye kalkma!

Tarask'ın bunu söylemesine gerek yoktu. Yaşadığımız onca iniş çıkıştan sonra birkaç normal aktivite deneyimlemek hak edilmiş bir mola gibi geliyordu.

"Çok isterim." Bekle. Bunu söylemiş miydim cidden? Tedirginliğimi üzerimden atarak boğazımı temizledim. "Önce üstünü değiştirmek ister misin?"

"Evet, elbette." Leiaos güldü ve yataktan kalktı. "Ama biliyorsun, senin de benimle birlikte giyinmene itirazım olmazdı."

Çıplaklığını bir an olsun görebilme ihtimalini düşününce kalbim bir kez daha çarptı. "Hayır, teşekkür ederim, bekleyebilirim!" Daha aklımdan geçmeden inkârım patladı.

Ama ben şansımı denemek isterdim. Korkaklığın bu kadar kolay olması ne yazık. Tarask mırıldandı.

Lei kıkırdadı ve başını sağa doğru eğdi. "Özür dilerim, sadece dalga geçiyordum. Kabul etmeyeceğini biliyordum. Söylediğim her kelimede ciddi olsam bile." Kıyafetlerini kapıp banyoya girmeden önce bana sırıttı.

Cidden! Bana ne olmuştu böyle? Normalde utangaç bir adam değildim ama çok saldırgan ve çapkın da değildim. Tabii özellikle arkadaş aramak için dışarı çıkmadığım sürece. Peki, her seferinde beni bu kadar az kelimeyle sinir etmeyi nasıl başarıyordu?

Muhtemelen her seferinde belli bir gerçeğe ulaştığı için. Buna alışsan iyi olur, hiç bırakacak gibi değil. Tarask kendi kendine kıkırdadı, muhtemelen birkaç deneyimini anımsamıştı.

Eh, işler bundan daha kötü olabilirdi, değil mi? Başımı iki yana salladım, giysilerimi aldım ve Lei işini bitirir bitirmez banyoya girdim.

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR