Zanaatkâr Teknobaz

Çevirmen: Lohengramm
Editör: Lohengramm
Cilt 1Bölüm 24: İblis ve Hayvan (1. Kısım)

Zanaatkâr Teknobaz – 24. Bölüm:İblis ve Hayvan (1. Kısım)

Meraklandı.

Onu Kilian’ın yanına getiren çağırma büyüsünden sonra Jezebelmeraklanmıştı. Annesinin bir faniyle anlaşma yapması bile yeterince acayipkenbir de tek kızını anlaşmaya mı katmıştı? İşte bu daha önce eşi benzerigörülmemiş bir şeydi. İnsanların sevgi ve nefret kavramları, çöküşle beslenenfehl toplumunda aynı anlamlara sahip değildi, ama iblisler yine de kendisoyundan olanları korurlardı.

Bir fehlin kendi soyundan gelen birini daha alçak bir varlığa sunması,çoğu kişinin katlanamayacağı bir şeydi. Ancak annesi yine de yapmıştı. Buhareketi bile bu insanın hayatına ne kadar değer verdiğini gösteriyordu.Jezebel yüzüne bakarken sebebini merak etti.

Fiziksel çekiciliğin fehller üzerinde hiçbir etkisi yoktu. Hepsi yaçekici bir güzellikle ya da garip bir görünümle doğarlardı, güzellikstandartları ne olursa olsun kendilerinden aşağıdaki bütün ırklarıetkilerlerdi. Fehllerin gözünde bütün çekicilik karaktere bağlıydı. Kilian,Ostria’da ortaya çıktığından beri Jezebel bir görünmezlik büyüsüyle onugözlemliyordu. Tapınaktan çıkıp Oskar’ın icabına bakışına kadar hiçbir anınıkaçırmamıştı.

Dünya da dahil birçok dünyayı gezdiğinden, onu öbür tarafa yollamaşeklindeki şakacılığı oldukça büyüleyici bulmuştu. Kilian’ın eşsiz bir kendinigösterme şekli vardı. Sessiz bir delilik ve kinizm, Jezebel’in aynı anda hemşaşırtıcı hem de hoş bulduğu şeylerdi. Her adımı ve her bakışıyla dünyayla alayediyor gibiydi.

Fehl standartlarına göre genç olmasına rağmen, yaklaşık iki yüz yıllıkhayatında Jezebel türlü türlü insan görmüştü. Ancak Kilian onu meraklandırmıştıve uyurken onu ne kadar çok izlerse, gözlerini ondan ayırmayı o kadar azistiyordu.

Bu esnada Kilian gözlerini açtı, yaklaşık 18 yaşlarındaki genç, incecikbir kadının ona arsız arsız baktığını gördü. Hayır, karşısındaki bir kadındeğil, adeta bir sanat eseriydi. Kilian her zaman gerçek sanat eserlerinin uzunuzun bakılmaya değer olduğunu düşünmüştü.

Kendisine bakan kızın mürekkep gibi salınmış, göğsüne kadar gelenörgüleri, karanlıkta parlayan bembeyaz bir teni ve kendisine bakan bademşeklinde yakut gözleri vardı. Kilian karşısında en mükemmel sanat eserinindurduğunu fark etti. İçindeki sanatçı bir fırça kapıp bu güzelliği bir tabloylaölümsüzleştirmek istiyordu. Ama aklı başına geldi ve yalnızca gözlerinebakmakla yetindi.

Bir anlığına göz göze geldiler. Siyah olmasına rağmen, Jezebel’in örgüleritenine mükemmel uyumlu bir şekilde parlıyordu. Vücudu, burnu, kaşları,dudakları ve gözleri, her anlamda insanların güzellik standartlarını aşıyordu.Ama hepsinden öte, tüm vücudu savaşlarda yoğrulmuş gazileri bile dizlerininüstüne çöktürecek çekici bir koku yayıyordu.

Eğer üç saat boyunca bir kazıkta yavaş yavaş yanmak zihninideğiştirmemiş olsaydı, şu anki yakınlıkları, baldırlarını ve dekoltesini bellieden kısacık elbisesinden ötürü Kilian’ın aklı karman çorman olurdu.

Jezebel sakinliğini koruyordu. Çabucak parçalanan erkekler hiç çekicideğillerdi. Yüce olanları parçalamaktan, kendilerini bir şey sananlarısüründürmekten ve sırf kendisi tarafından boğulmak için gururlarını bir kenaraatmalarından hoşlanıyordu. Ancak Kilian kendini bir şey sanmıyordu.Bacaklarının arasında yatarken bile aralarında koca bir duvar vardı. Gözleriona ne bu hayatta ne de başka bir hayatta asla üzerinde üstünlük kuramayacağınısöylüyordu.

Bu düşünce nabzını hızlandırdı ve yüzünü Kilian’ınkine yaklaştırdı. Tamdudakları ve burunları birbirine yapışacakken, Kilian, Jezebel’in hayatıboyunca unutamayacağı o cümleyi kurdu.

“Karşı cins kıyafetleri giyiyor musun? Giymiyorsan kaybol.” Bu sözleronu şaşırttı ve inanamayarak gözlerini kırptı. Kulakları ona ihanet miediyordu? Bir adam az önce ondan karşı cins kıyafetleri giymesini, giymiyorsada kaybolmasını mı istemişti? Yoksa bu çocuk karşı taraftan mı hoşlanıyordu?

Kilian sanki düşüncelerini okuyormuşçasına devam etti.

“Minik Jezebel, güzelliğin tıpkı Demokles’in kılıcı gibi. Seni yanımdagezdirirsem, azgın piçlerle uğraşmak zorunda kalırım. Buna katlanamam, buyüzden bana bir iyilik yap ve halk içindeyken ya erkek kıyafetleri giy ya daortadan kaybol,” diye açıklama yaptı Kilian dümdüz bir ses tonuyla ve Jezebelde bu sözleri mantıklı buldu.

Ardından ona nasıl seslendiğini fark etti ve gözlerini kıstı. “Adımınereden biliyorsun? Annem mi söyledi?” Jezebel sormadan edemedi ve şimdigözlerini kısan Kilian olmuştu.

“Adın Jezebel mi?”

“Evet.”

“Cidden mi?”

“Seni neden kandırayım ki?”

“Fehllerin beyninin tersten çalıştığını her kim söylediyse, birmadalyayı hak ediyor. Annen sana kin mi güdüyor?” diye sordu Kilian. Kim kızınaJezebel adını koyar? Yalnızca fehller böyle bir isim koyardı. Belki detanışacağı sonraki fehl kadının adı Delilah çıkardı!

Jezebel adının Dünya’daki anlamını bilmesine rağmen, bunda bir sıkıntıgörmüyordu. Gerçekten arsız, utanmaz ve kontrolsüzdü. Bunda ne yanlış vardı?Kilian gerçekten çok tuhaf biriydi.

Ama o böyle düşünürken Kilian kontrolü ele geçirdi, onu omuzlarındankaptı ve yer değiştirdi. Jezebel artık yatakta sırtüstü yatıyordu ve Kilian daüstündeydi. Göğsündeki kırmızı damga parladı, penisi sertleşti ve Jezebel’inayrık bacaklarına sürtündü. Kilian’ın içinde de benzer büyülü güçlerindolaştığını hissedince gülümsedi.

“Sana damgayı bile verdi mi? Annem seni gerçekten çok seviyor olmalı.Damganın beraberinde getirdiği lütuflardan bahsetti mi?” diye sordu Jezebel.Sadizm fehllerin en büyük neşe kaynağıydı ve diğer alanlarda da yüzeysel olarakilgileniyordu, ama bütün şeytanların ve diğer ırklardan erkeklerin bu damgaiçin annesine yalvardığını görmüştü.

İblis saklama yeteneği dışında Ashera’nın Damgası bir insanın özünüdeğiştirebilir ve etiyle dölünü yozlaştırarak onlara ağza alınmaz cinsel hünersağlardı. Ashera en başta bu yeteneği partnerleri artık onu tatmin edemediğiiçin eklemişti, kadim fehl hayatından bir zevk kaynağını kaldırmıştı.

Fehller arasında bu yalnızca sınırsız zevk kaynağıydı. Ama fani birkadın üzerinde kullanılırsa… İlginç sonuçların ortaya çıkacağısöylenebilirdi. Jezebel şimdi Kilian’ın bu yeteneği nasıl kullanacağını görmekistiyordu.

Daha fazla beklemesine gerek yoktu.

Kilian’ın kaslı göğsü, şekilli göğüslerinin üzerine düştü, yüzünüonunkine yaklaştırırken üstüne baskı uyguladı ve sıcak nefesini yüzündehissetti.

“O yapmadı, ama ben yapabilirim sanırım,” diye yanıt verdi, tek eliyleJezebel’in sol baldırını kaldırdı ve kasığını onunkine bastırdı. “Denemek istermisin?” diye mırıldandı ve Jezebel kaşlarını kaldırdı.

“Sandığımdan daha arsızmışsın.” Konuşurken bile Kilian’ın yüzündenkaçınmadı. “Utangaçlık bir erkeği asla tahrik etmez.” Kilian burunlarıbirbirine sürterken karşılık verdi. Penisi, Jezebel’in ıslanmış kasığında kütküt attı, pantolonunu yırtmak ve onu oracıkta parçalama arzusu çığlık atıyordu.

İkisi de birbirlerinin bakışlarında arsızlık gördü. Kilian bugörüntüden hoşlanıyordu, Jezebel ise daha da fazla hoşlanıyordu ve alt dudağınıısırıp beklenmedik derecede vahşi doğasını gösterdi. Kilian da onunkileriısırdı ve Jezebel’in başını yatağa yaslayıp artan hararetini tutkusunaeşledi.

“Bir fehlin ilk seferi olmanın bedeli vardır,” diye uyardı Jezebel, ikidudağını ayırarak. “Biliyorum,” diye yanıt verdi Kilian. İkisinin de daha fazlakonuşmasına gerek yoktu. Dudakları ateşli bir öpücük için buluştu, Jezebelellerini Kilian’ın kemerine attı ve Kilian da kıyafetinin iplerini tuttu, En azD beden olan büyüleyici göğüslerini açığa çıkardı.

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR