Zanaatkâr Teknobaz

Çevirmen: Lohengramm
Editör: Lohengramm
Cilt 1Bölüm 33: Kıyamet Çığlıkları (1. Kısım)

Zanaatkâr Teknobaz – 33. Bölüm:Kıyamet Çığlıkları (1. Kısım)

Arkadya’da büyüler geleneksel olarak altı çembere ve iki seviyeyeayrılırdı. Küçük Büyüler ve Büyük Büyüler. Büyücülük İncelemesi’nin ilkbölümleri sayesinde Kilian daha ilerisi olduğunu biliyordu.

Üçüncü Çember Büyüsü, Kaba Çekim, büyüyü yapan kişinin arzu, şeref vemükemmellik abidesi olmasını sağlıyor, kendisine bakanları arzu ve ihtirasladolduruyordu. Büyünün faaliyet alanını büyüyü yapan kişi kontrol ediyordu. Amatüm gücünde, eğer bir grubun karşısında kullanılırsa, üyeler hayallerininkarşısında diz çökmek için birbirlerini paramparça ederdi.

Bu Jezebel’in en sevdiği büyülerden biri olduğu için, Jezebel bunudoğal çekiciliğiyle birlikte kullanıp çeşitli dünyalardaki ülkelerin yıkımınasebep olmuştu. Bazı bencilce amaçları olsa da büyünün sahibi üzerindeki iradeyükü, kategorisine göre oldukça düşüktü ve Kilian’ın fehl büyüsüne yatkınlıkkazanmasına yardımcı olacağı kesindi.

Yıkıcılığı oldukça yüksek olduğundan, Kilian bu büyüyü hoş karşıladı.Fehl büyüsünün iyi yanlarından biri, büyülerde ustalaşmanın kısa sürmesiydi.Okunması gereken sözler olmadığından, fehl büyücüleri doğrudan iradeleriylebüyü desenleri yaratabiliyordu, bu hazırlıksız olanlar için tehlikeli birişlemdi.

“Yan etkilere maruz kalmama daha dört saat var. Onları CehennemOcağı’nda bazı satın alımlar yapmak için kullanacağım, ilk nano örümcek setimiyaratacağım ve büyüye aşina olacağım.” Kilian bunu dedikten sonra gözlerinikapatıp ruhuna çekildi ve içindeki Cehennem Ocağı’na girdi. 68 saat içerisindeKilian’a yardıma geldiklerinde, Jezebel Bjorn ve Lena’nın eski çete inindeneler olduğunu anlamaması için ucuz numaralar kullanmıştı.

Jezebel’in yanılsamalarına kanan ikili, geldikleri gibi geri dönmüştü.Bu esnada varoşlar bir felaketin eşiğindeyken, Kilian bir nano örümcek planına300 bp harcadı ve 50 set parça için de 500 bp verdi. Artık geriye yalnızca 443bilgi puanı kalmıştı.

---

|| |---| |[İsim: Kilian]| |[Irk: İnsan-Fehl Mutantı]| |[Yaş: 18]| |[Büyücü Rütbesi: Yüksek Seviye Küçük Elçi]| |[Savaş Seviyesi: Düşük Seviye Büyük Tapınakçı]| |[Dra Rezervi: 11.000]| |[Bilgi Puanı: 443]| |[İmplantlar: 0]| |[Mutasyonlar: Fehl Gözü]| |[Doğuştan Yetenekler: Boyutsal Yarık]| |[Eşsiz Dallar: Sev. 3 Et Zanaati Sev. 3 Dönüşüm]|

---

Tıpkı et zanaati gibi yalnızca teknobazlara has bir yetenek olandönüşüm büyüsü de dra seviyesi ve kontrolüne bağlıydı. Bu iki durum puanı nekadar yüksek olursa, Kilian’ın bu dallardaki başarısı da bir o kadar artıyordu.Üçüncü seviyede olmasına rağmen şimdiden bir Büyük Elçi’ye denkti.

Aşırı Hız’ın kutsamasına ve dra kontrolüne güvenen Kilian odağını ikiyeayırdı, ilk yarısını yapım işlemine ve diğer yarısını da Kaba Çekim’in zihinseldesenine verdi.

Böylece dört saat geçti, 750 dra harcadıktan sonra Kilian 50 nanoörümcek üretti. Dışarıdan bakıldığında pek bir olayı yoktu. Platin örümceklerinhepsi 0.1 milimetreden daha inceydi, karıncalar bile yanlarında dev gibikalıyordu. Ancak Kilian’ın gözleri 50.nin etrafındaki 49 örümceği mükemmel birşekilde görebiliyordu.

Bu nano örümcekler, hedeflerinin organlarına nanobotlar yayıp onlarıinceleyebiliyor, iyileştirebiliyor veya kontrol edebiliyordu. Elbettegösterdikleri etki kimi hedef aldıklarına göre değişiyordu. 1. Seviye nano örümcekler Küçük ElçilerdenBüyük Elçilere kadar her şeyi kontrol edebilirdi. Bunun ötesini kontrol etmeyeçalışırlarsa başarısız olurlardı.

Ellinci nano örümceği çeken Kilian, bunu alnına bastırdı ve beyninesoktu. Ana örümcek olduğundan, bu ufak şey diğer kırk dokuzunu mükemmel şekildekontrol edecekti ve sahipleriyle aralarındaki iletişimi mesafe gözetmeksizinsağlayacaktı.

Üç dakika içinde dört saat dolacaktı. Kilian tam çıkmaya hazırlanırken,aklına bir şey takıldı ve adımlarını durdurdu.

“Cehennem Ocağı, sormak istediğim bir şey var. Beni bu dünyaya nasılgetirdin?” diye sordu Kilian, bu soru idamından beri başının etini yiyordu.Eğer Fehl Gözü olmasaydı, Kilian hayatının bu noktaya gelebileceğinisanmıyordu. Hayatını kurtarmış olabilecek kalıntı olmasına rağmen CehennemOcağı’nın performansı onu hiç etkilememişti.

“Efendim, yanılıyorsunuz. Cehennem Ocağı’nın böyle bir yeteneği yok.Yaptığım tek şey geçmiş hâlinizin hatıralarını ve bilgilerini saklamaktı.Dünya’da öldünüz, 78 yıl boyunca reenkarnasyon döngüsünde dolandınız ve budünyaya doğal ölüm kalım işlemleri sonucunda geldiniz. Bir yaşına bastığınızdageçmiş anılarınız uyandı.” diye açıklama yaptı Cehennem Ocağı ve Kiliankaşlarını çattı.

Aklına Viktor, Alina ve Klaus geldi ve bir adımda sistemden dışarıçıktı. Jezebel tam karşısında duruyordu, kendisini yaşanacaklara hazırlamakiçin omuzlarını tutuyordu.

Ardından geldi.

DAN!

Kilian’ın kafasında sağır edici bir gümbürtü koptu, tüm vücuduparamparça olmuş gibiydi. Gözleri fal taşı gibi açıldı, dudakları tir tirtitredi ve kasları spazm geçirirken, gözeneklerinden kara dumanlar çıkıphayatının 375 yılını sömürdü.

Jezebel öncesinde Kilian’ın vücuduna dra verip darbeyi zayıflatmıştı.Ama onları bağlayan fehl bağı harekete geçti ve yaşadıklarını deneyimlemesinesebep oldu ve o da sanki zihni sayısız zehirli bıçak tarafından paramparçaediliyormuş gibi hissetti. Fehllerin zihni ve iradesi insanlarınkinden çok dahagelişmiş olsa da daha önce hiç böyle bir darbe yemediği için Jezebel bununlanasıl yüzleşeceğini bilmiyordu.

Normalde fehller kendilerini hissetmek istemedikleri şeylere karşıuyuşturabilirdi. Aralarındaki bağ, bunun geçerli olmadığı birkaç şeyden biriydive bu darbelere maruz kaldıktan sonra Jezebel de spazm geçirip Kilian’ınkucağına yığıldı.

“Çaylak oyuncu,” diye dalga geçti Kilian ve Jezebel’i kollarınınarasına aldı. İlk sarsıntıdan sonra kendine gelmesi yalnızca beş saniye sürdü.Artık gözeneklerinden kara dumanlar çıksa bile onu bayıltamıyordu.

“Nasıl… Sen neden bu kadar…” diye kekeledi titrek Jezebel, Kiliantüm acılarından kurtulmuş gibi görünürken kendisinin neden hâlâ bu hâldeolduğunu düşünüyordu.

“Acı yalnızca bir dayanma ölçüsüdür. Zihninin dayanabileceği en yüksekacıyı tattığında, doğal olarak sınır da ortadan kalkar. Yalnızca nefes al.”diye yanıt verdi Kilian, ellerini Jezebel’in saçlarında gezdirirken. Sonraki ondakika boyunca Kilian, Jezebel’i bebek gibi sevdi, buna alışmasına yardımcıoldu ve doğal olarak ortadan kaybolmasını bekledi.

Ama kaybolduktan sonra bile Jezebel sanki gelmiş geçmiş en kötüişkenceyi yaşamış gibi bunu kullanarak Kilian’ın onu şımartmasını istedi.

Ona en azından bunu borçlu olduğunu düşünen Kilian, utanmaz keçininsuyuna gitti ve gülümsedi.

Bu esnada hastalık yayılıyordu. Otuz bin kanunsuzun yaşadığı varoşlardadokuz bin kişi çoktan bu gizemli hastalığı kapmış, üç binden fazlası ölmüş vedaha da fazlası Hades’in kapılarına adım atmak üzereydi.

Kilian, Bjorn’ü buldu. Lena’nın yanında duruyor ve onunlailgileniyordu. Çete lideri de dost kanunsuzlarıyla aynı kaderi paylaşmaktankaçamamış, gizemli hastalığa yakalanmıştı.

Ama Kilian mekâna geldiğinde, başkasının da onunla aynı kaderipaylaştığını gördüğüne şaşırdı. Umutsuzca onu yatıştırmaya çalışmasına rağmenBjorn de öksürüyordu. O da hastalıktan kaçamamıştı.

Ancak Kilian onu görmezden geldi, Lena'ya doğru yürüdü ve gizlice sinirsistemine bir nano örümcek soktu. Örümcek, Lena’nın vücudunu temizleyenyüzlerce nanobot saldı ve durumunu açıklığa kavuşturdu.

Bilgi zihnine ulaştığında Kilian’ın gözleri tuhaf bir şekilde parladı.Sessizce aynı işlemi yakınlardaki altı kişiye daha uyguladı ve aynı sonucualdı. Hastalığın yalnızca Bjorn’de farklı bir yapısı vardı.

“%5 hayatta kalma ihtimali. Bundan sağ çıkanlar Yüksek Seviye KüçükTapınakçı bedenlerine ve devleti devirme arzusuna sahip olacaklar. Lena gibi452 kişi hayatta kalmayı seçmişti. Ama onlar bile Bjorn’ün durumuylakıyaslanamazlardı. Onun evrimi virüsten bile eski, virüs yalnızca evriminitetikliyor,” diye fark etti Kilian. Arkadya’da böyle bir şey yaratabilecekbilgiye sahip kim vardı? Düşmüş Teknokrasi’den başka kimse Kilian’ın aklınagelmiyordu.

Ama o esnada gece çöktü ve Ostria semaları karanlığa büründü.

Kilian’ın burnu seyirdi ve korktuğu başına geldi, varoşlardaki dratersine akmaya başladı!

"AAAAAAAHHH!”

Lena ve virüse uyum sağlayan diğer 451 kişi bir ağızdan haykırdı.Varoşlara yayılmış olmalarına, az önce öksürük krizine girmelerine ve çoğu hiçyan yana gelmemiş olmasına rağmen, hepsi tek bir ağızdan bağırdılar.

Fehlleri çağıran çığlık!

Vücutlarına dalmıştı, ama korkunç mutasyonların da ötesine geçmişti!Kilian ve Bjorn şaşkın gözlerle bakarken Lena bir fehl mutantına değil doğrudanbir fehl canavarına dönüştü!

Teni simsiyah oldu ve çeşitli yerlerinde tüyler çıktı. Dişleriazıdişine döndü, tırnakları pençe oldu ve sırtından bir kuyruk çıkıp zebaniyedönüştüğünde gözakı kırmızıya döndü!

Lena yatağından kalktı, Bjorn ve Kilian’ı yepyeni, kesikli, tarçıntaşıgözlerle süzdü, vahşi bir öfkeyle dolup taşıyordu!

“Bu… Çok çabuk olmadı mı?!” diye kekeledi Bjorn ve Kilian da onakatıldı!

Sırtını doğrultan Lena kükredi ve ikilinin üstüne atladı!

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR