Zanaatkâr Teknobaz

Çevirmen: Lohengramm
Editör: Lohengramm
Cilt 1Bölüm 34: Kıyamet Çığlıkları (2. Kısım)

Zanaatkâr Teknobaz – 34. Bölüm:Kıyamet Çığlıkları (2. Kısım)

Bjorn’e göre karşısındaki Lena değildi. Onun yerine boğazını hedef alansiyah bir bulanıklık gelmişti. Kana susamışlığı ve öldürme niyeti, Bjorn’üolduğu yere sabitleyen zihinsel prangalara dönüşüp, bir adım bile atmasınıengelliyordu.

Lena pençelerini savurdu, tek seferde hem Bjorn’ün hem de Kilian’ınboğazlarını parçalamayı hedefliyordu. Darbe üstüne doğru yaklaşırken Kiliangözünü bile kırpmadı, bakışları donuklaştı ve sağ elini Lena’ya doğru uzattı.

Kilian, Lena’nın bileğini gözle görülemeyecek bir hızla tuttu ve onubükerek Bjorn’e doğru yolladı.

BAM!

Ortalama insanlardan çok daha güçlü olsa da Bjorn hâlâ ortalamabiriydi. Lena’nın şu anda Öz Elçilere denk gücüne karşı koymasına imkân yoktuve yakındaki duvara tosladı.

Ama Kilian hareket gücünü ve yönünü kontrol ettiğinden Bjorn yalnızcaufak yaralarla bayıldı. Etkilenen diğer kişiler de korkudan ve Lena’nın yaydığıezici kokudan ötürü çöktüler. Lena sola doğru takla atarak ayaklandı.

Kilian’ın kan donduran yan bakışlarına maruz kalınca korktu ve biranlığına titredi. Kilian döndü, öne atıldı ve ortadan kaybolup Lena’nınkarşısında yeniden belirdi.

BAM!

Sağ avucu yukarı doğru hareket etti, Lena’nın çenesine kamyon gibiçarptı! Feleği döndü ve darbeden ötürü birkaç metre geriye uçup duvara çarptı.Çenesinden kanlar aktı ve vücudu yere düştü.

“Bir fehl canavarı en azından ortalama Öz Elçi’yi yenebiliyorolmalıydı. Bu gücü niye göremedim? Lena, tam bir hayal kırıklığınadönüşüyorsun,” diye havalı bir şekilde konuştu Kilian ve sanki kelimelerinivurgularcasına ellerini ceplerine attı. Lena tekrar ayaklandı, sırtınıdoğrulttu ve vahşi bir şekilde kükredi!

Vücudundan kırmızı ışıklar çıkıp yanında dönen iki büyülü çemberedönüştü. Fehl hayvanları onlarla birlikte büyüyen doğuştan büyülere sahiplerdi.

Büyü etkisini gösterirken Lena’nın kollarındaki ve bacaklarındakitüyler alevlere dönüştü.

BUUM!

Lena ayağını yere vurup Kilian’a doğru atıldığında bir gümbürtüyankılandı!

“İkinci Çember Büyüsü: Patlayıcı Adım,” diye saptadı Kilian. Sahibininüç saniyeliğine hızını altı katına çıkarabilmesini sağlayan bir büyü, adındanda anlaşılacağı gibi Patlayıcı Adım bir patlama büyüsüydü, ateş ve rüzgârbüyülerini birleştirerek elde ediliyordu. Büyü bilginleri buna yıkımbazlıkdemeyi yeğliyorlardı.

Normalde yalnızca Büyük Elçiler gelişmiş veya birleşmiş büyülerikullanabiliyorlardı. Ama fehl büyüsü bütün insan yasalarını çiğnediğinden,kullanıcısının eğitim ve birleştirme süreçlerinden geçmeden bütün büyülerikullanabilmesini sağlıyordu.

Fehller bütün özelliklere doğuştan sahiplerdi. Elbette herkes tampotansiyelini açığa çıkaramıyordu ve hız güçlendirmesine rağmen Lena’nınKilian’ın gözlerinde bir kaplumbağadan farkı yoktu.

Elleri hâlâ ceplerinde olan Kilian başını geriye yatırdı, atmosferdeki drayaodaklanarak gök mavisi bir enerji totemi dokudu. Lena’nın pençesi totemleçarpıştı, en ufak bir çizik bile atamadı. Öfkelenerek fehl drasını sonuna kadaryaktı, totemi geçmek için tamamını turuncu alev toplarına dönüştürüp totemiaşmaya çalıştı, ama başarısız oldu!

“Fena değil. Ter dökmeye değersin. Ve hepiniz bu yeteneğe sahipseniz, ozaman bu virüsü yaratana teşekkür etmeliyim,” dedi Kilian ve gülümsedi.Lena’nın içinde gizlenen nano örümcek harekete geçti, anında sinir sisteminikontrol altına alan nanobotlar yaydı. Alevler kayboldu, yere düştü ve sankikapatılmış bir saybörg gibi Kilian’ın önünde diz çöktü. O esnada Jezebel deyanında belirdi.

“Şimdi iki seçeneğimiz var:

A) Kâfir Sopa’nı kullanarak hayvan zihnini kontrolüne alabilirsin.

B) Onu nano örümceklerinle kontrol altında tutabilirsin.

C) İşlemi geriye almaya çalışabilirsin,” diye başladı Jezebel ve Kiliankaşını çattı.

“O zaman üç seçenek olmuyor mu?”

“Yok ya, üçüncüsü saçmalık. Eğer fehl mutasyonunu tersine çevirmekmümkün olsaydı, zaten burada olmazdık.” Jezebel neşeyle yanıtladı ve baygınLena’yı çember içine aldı. Kilian ondan Ashera’nın İşareti’nin yalnızca cinselhüner sağlamak için bir araç değil, aynı zamanda lekeyi yaymak ve kontrol etmekiçin kullanılan bir silâh olduğunu da öğrendi.

Eğer fehl olmayanlar üzerinde kullanılırsa hızla mutasyon geçirip fehlhayvanlarına dönüşüyorlardı. Fehl hayvanları üzerinde kullanılırsa, kayıpzihinlerini geri kazanıyor ve kurtarıcılarına sonsuza dek bağlanıyorlardı. Buhiç şüphesiz en hızlı yöntemdi, ama kıt görüşlü bir seçenekti.

Ancak teke tek durumlarda bu yöntemin herhangi bir ani sıkıntısı yoktu.Ama Kilian’ın varoşlardaki yüzlerce canavar kızı dölleyerek uyandırması sorunuçözecek miydi? Bunun yükünü kaldırabilse bile erkekler ne olacaktı? Hayır, Kilian, Ostria’dan dölleyebileceği birsürü canavar kızla kaçmayı planlamadığı sürece bu soruna daha etkili birseçenek bulmalıydı.

“Otuz bin kanunsuzun da etkilendiğini söylemek yanlış olmaz, şu anherhangi bir belirti göstermeyenler ilerleyen saatlerde göstereceklerdir.Varoşlardan yaklaşık 1,500 tane fehl hayvanı çıkacak ve hepsi Öz Elçilere denkbir güce sahip olacak. Ayrıca sürü hâlinde gezerlerse, durum çok kötü bir hâlalacak,” dedi Kilian, Lena’nın önünde diz çökerek.

Nanobotlar harekete geçti, virüsün yeni formunu inceledi ve Kilian’ınzihnine bilgiyi yolladılar. Bu felâket gibi olayın arkasındaki güç bile virüsünfehl mutasyonlarına sebep olacağını tahmin edemezdi. Bu insanlığın kontroledebileceği bir şey değildi… Henüz. Bu esnada Jezebel hislerini bütünvaroşlara yaydı, durumu gözden geçirdi.

“Oh? “İlginç, diye fısıldadı neşeli bir ifadeyle. Ama “ilginç”kelimesinin Jezebel’in kitabında iyi bir anlama gelmediğini bilen Kiliankaşlarını çattı.

“Yayılıyor. Leke yayılıyor,” dedi Jezebel. Kilian en başta yeni fehlhayvanlarının beklediğinden daha çabuk geldiğini düşündü, ama sonra Jezebel’inne demek istediğini anlayınca gözleri tal taşı gibi açıldı.

“Yoksa…”

Fehl hayvanlarının saldırdığı herkesin hızlandırılmış leke kapma vefehl hayvanı olma ihtimali %5. Daha önce gördüğün 300 muhafızdan 14 tanesiartık hayvan oldu. Gerisi de solucanlara meze oluyor.

Biz konuşurken hayvanlar Ostria’yı yok etmek için varoşlardançıkıyorlar. Vikont bunu duydu ve birliklerini savaşa hazırlıyor.” Yaşanmaküzere olan kaos, Jezebel’in göğsünü heyecanla doldurdu. İşte bu fehl zihninitatmin edecek bir olaydı.

Derin bir nefes alan Kilian ayağa kalktı ve tıpkı Jezebel gibi Olaf’ınkalesine baktı.

“O zaman nano örümcekleri seri üretime sokmak başarılı olmamızın tekyolu. Vikont Olaf’ın bilime fayda sağlamasının vakti geldi,” dedi Kilian, amahiçbir şey demese bile Jezebel onun vikontun kalesine saldırmaya istekliolduğunu hissedebiliyordu!

“Yardımıma ihtiyacın var mı?” diye sordu Jezebel. Ama cevabı zatenbiliyordu.

“Büyülü savunmalar ve cephaneyle desteklenen on beş bin eğitimli askerekarşı mı? Yok canım. Yalnızca iletişim kanallarıyla ilgilen. Olaf’ın diğerbaşkentlere haber vermesine izin veremeyiz,” dedi Kilian ve sözleri yankılandı,sanki vikontun ordusuna kafa tutmak onun için hiç zorlu değilmiş gibiydi.

Bir adımla havaya sıçradı, sıradan insanların takip edemeyeceği birhızla çatıdan çatıya atladı.

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR