Zanaatkâr Teknobaz

Çevirmen: Lohengramm
Editör: Lohengramm
Cilt 1Bölüm 41: Canavar Lordu

Zanaatkâr Teknobaz – 41. Bölüm:Canavar Lordu

Kaleyi ele geçirdikten sonra Kilian, yeni Olaf'ı kullanarak geriyekalan dört bin muhafızı yönetti ve onları kaynak toplamaya yolladı. Ostria’nınkaynaklarının %70’i artık elinde olmasına rağmen, Kilian zuri, dra parçaları veiletken maddelere odaklandı.

Yine de kalenin tepesinden gelen kargoları görünce, Kilian sırıtmadanedemedi. Olaf’ın elindeki zuri miktarından etkilenmişti. Basit bir vikontolmasına rağmen 600 kilogram zurisi vardı. Bütün Orloth’ta en fazla 700 tonvardı ve bir kont ortalama 500 kilograma sahipti, markilerde ortalama 900kilogram ve düklerde ortalama 2 ton bulunuyordu.

Orloth Kralı Erik von Draken’de 25 ton vardı. Kars Dükü Klaus ise 100tona sahipti. Orloth’un askeri gücü zuri ve dra parçalarına dayalıydı. Bukaynaklara sahip olan kişi ülkeyi yönetirdi. Eğer Olaf bu kadar işe yaramazolmasaydı, sırf elindeki zuriyle bile askeri gücü bambaşka bir seviyede olurdu.

Geri kalanlara gelince Kilian 367 adet düşük seviye Dra Parçası saydı,tanesinde ortalama 75 dra bulunuyordu ve 4126 adet iletken madde vardı. Busayılar beklentilerini aşıyordu ve doğrudan işe koyuldu.

---

|| |---| |[İsim: Kilian]| |[Irk: İnsan-Fehl Mutantı]| |[Yaş: 18]| |[Büyücü Rütbesi: Yüksek Seviye Küçük Elçi]| |[Savaş Seviyesi: Düşük Seviye Büyük Tapınakçı]| |[Dra Rezervi: 11.000]| |[Bilgi Puanı: 55.543]| |[İmplantlar: 0]| |[Mutasyonlar: İkinci Seviye Fehl Gözü]| |[Doğuştan Yetenekler: Çarpık Göz, Vahiy Gözü]| |[Eşsiz Dallar: Sev. 3 Et Zanaati, Sev. 3 Dönüşüm]|

---

Kilian öldürdüklerinden otomatik olarak %30 bp kazandığından, savaşsonrası bpsi büyük oranda artmıştı. Ve gözünün ikinci seviyeye çıkmasıyla,Kilian’ın Boyutsal Yarık yeteneği gerçek şekline, Çarpık Göz’e evrilmişti.

Şu anda yalnızca boyutsal yarıklar açmakla yetinmiyor, artık uzayıbüküp Nefret Alanları yaratabiliyordu. Elbette şu anki seviyesinde birçoksınırlama vardı. İlk kısıtlama ziyaret etmediği veya hissedemediği yerlereyarık açamamasıydı. Bunu yapmaya kalkıştığı anda rastgele bir yereışınlanıyordu. İkinci kısıtlama günde en fazla iki defa yarık açabilmesiydi. Veüçüncü kısıtlama da yanına bir kişiden fazlasını alamamasıydı.

Gözünü kızıl yerine koyu griye çeviren ikinci yeteneğine gelince, buyetenek Kilian’ın gelecekten rastgele kesitler görmesini, her hareketinimükemmel biçimde yapmasına ve bir yapının, savaş duruşunun, büyünün veyayeteneğin kısıtlarını görebilmesini sağlıyordu. Bu yetenek bir yandanişlerindeki tüm hataları kaldırıyor diğer yandan öğrenme hızını, savaşyeteneğini ve icatlarını bambaşka seviyelere çıkarıyordu.

Sonraki saatlerde Kilian hiç durmadan nano örümceklerin üretimiüzerinde çalıştı ve drasını olabildiğince hızlı biçimde pompaladı. Yine de 2950nano örümceği yaratması 17 saatini almıştı. Önceki elli tanesi de ekleninceartık 3000 tane örümceği vardı. Elbette bunları yaparken büyük miktarda zuri,dra parçası ve iletken madde kullanmıştı. Kilian bunun için 110 kilo zuri, 76dra parçası ve 2950 iletken madde kullanmıştı.

Aynı zamanda enerji kalkanları yaratabilen koyu mavi bir saat deyapmıştı.

Elbette yapmaya devam edebilirdi. Ama basit bir nedenden ötürü yapmadı:Ostria daha fazla bekleyemezdi.

Kilian kurbanların hayatlarını umursamıyor olabilirdi, ama Ostria’nınölü bir şehre dönüşmesine izin verirse, hiçbir haber manipülasyonu başkentingerçeği fark etmesini engelleyemezdi. Beynindeki ana örümceği kullanarak 3000örümceği kontrol eden Kilian hepsini Cehennem Ocağı’ndan çıkardı. Jezebel herzaman olduğu gibi onu bekliyordu.

“Zayiat var mı?”

“Canavarlar ortaya çıktığından beri 60 bin insan helak oldu ve yaklaşık3 bin fehl canavarı şu anda Ostria’da cirit atıyor. Doğal olarak varoşlardaki30 bin kanunsuzdan geriye kimse kalmadı,” diye yanıt verdi Jezebel ve bu esnadamavi kadife bir kanepeye uzanıyordu. Ufak serabı sayesinde fehl canavarlarıvikontun kalesinden kaçınıyor yalnızca şehirde dolaşıyordu.

Kilian, Jezebel’in bu sıkıntıyı parmağını şıklatarak çözebileceğindenemindi. Ama böylesine ufak bir mevzu için kendini yormasına değmezdi. Hatta buher ne kadar imkânsız olsa da Kilian nedense Jezebel’in onun uğruna pençelerinibilemesini istemiyordu.

Onaylarcasına başını sallayan Kilian üç defa alkışladı, kapı açıldı,Olaf içeri girdi ve Kilian’ın karşısında diz çöktü.

“Lordum, size nasıl hizmet edebilirim?” Geçirdiği değişimden sonra yeniOlaf, varlığının en büyük amacının Kilian’ın emirlerini yerine getirmekolduğuna inanıyordu. Başka hiçbir şeyin önemi yoktu.

“500 adamı yem olarak kullan ve bin tane fehl canavarını kaleye çek. Busaat, büyülerin ve askerlerin ağır silâhları sayesinde canavarları çekmeniz çokzor olmamalı. Gerisini ben halledeceğim,” diye emretti Kilian ve saati Olaf’afırlattı. Saati alıp onaylayarak eğildi.

“Başüstüne lordum!” Olaf hiç gecikmeden ayağa kalktı ve kalan dört binadamının bulunduğu kışlaya gidip elleriyle beş yüz tanesini seçti. Bu esnadaJezebel de elini sallayarak canavarları uzaklaştıran serabı bozdu.

Kanepeye doğru yaklaşan Kilian yanına oturdu ve gözlerini kapattı.

“Beş yüz çok değil mi?” diye sormadan edemedi Jezebel. En nihayetindeOlaf dışındaki herkes ölecekti. %10’unun kurtulması bile mucize olurdu. O zamanneden daha az kayıp vermek için sayılarını azaltmadın? Ancak Kilian başını sağasola salladı.

“Canavarların gruplar halinde çalışabilmeleri bizim için hem avantajhem de dezavantaj. Ufak gruplar hâlinde olsalar da üç bin tane fehl canavarıhiç de hafife alınacak gibi değil. Şu anki gücümle hepsini karşıma alamam. AmaLena'yla olan karşılaşmamızda gördüğümüz gibi, dralarını kayıtsızca kullanmayameyilliler.

Ve bin tanesini toplamak için yalnızca yem olmaya yetecek kadar değil,aynı zamanda onları yorup hepsini kapılarımıza getirmeye yetecek kadar adamaihtiyacımız var. Kalkan yalnızca kısa süre dayanabiliyor, beş yüz kişi tamyeterli gelecek. Daha az kişi olursa yetmez. Ama korkma, onlar için ölümyalnızca yeni bir başlangıç olacak,” diye sakince cevapladı Kilian.

Bu esnada Olaf da beş yüz adamını intihar görevine götürdü. Birkaçcanavar grubuna ateş açan askerler dikkatleri üzerine çekti ve saati kullanaraketraflarına bir enerji kalkanı oluşturarak kaleye çekildiler.

Canavarların kükremeleri ve ikinci çember büyüleri dört bir yandayankılanıp kalkana çarptı. Kalkan bir Büyük Elçi’nin saldırılarına dayanabilsede bazen nitelik niceliğe üstün geliyordu ve on beş dakikalık geri çekilmedensonra kalkan çöktü.

Kalkan çöker çökmez 80 kişi hakkın rahmetine kavuştu, geriye kalan 420kişi kaleye doğru koştu. Ama canavarlar kaçmalarına izin verecek miydi?Dralarını tüketmiş olsalar da bin tane canavarın gücü, bu eğitimliaskerlerinkini aşıyordu ve onlar kaleye vardığında geriye sadece on kişi kaldı.

Gerisiyse yolda kandan oluşan bir iz bıraktı.

Kilian kale surlarının tepesinde, etrafında bin adet nano örümcekleduruyordu. Yüksekliği avantajına kullanarak örümcekleri elli metreden ateşledive bunları fehl canavarlarının her birine yapışan mermilere çevirdi.

Kilian ana örümceği kullanarak hiç gecikmeden nanobotları saldı vehepsini kontrol altına aldı. Ardından bin yaratığı kullanarak karşı saldırıyageçti ve Ostria’daki üç bin fehl canavarının tamamını evcilleştirdi.

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR