Zanaatkâr Teknobaz

Çevirmen: Lohengramm
Editör: Lohengramm
Cilt 1Bölüm 55: Issız Bıçaklar

Zanaatkâr Teknobaz – 55. Bölüm:Issız Bıçaklar

Lena ve zayıf Jezebel durumun farkına ancak son hızda yere düşerlerkenvardılar. Sekiz kilometre yükseklikten düşmek Kilian’ı pek deheyecanlandırmadı. İşin içinde büyü olmayınca, ortalama bir Büyük Elçi bilesekiz kilometre yükseklikten düşüp hayatta kalamazdı. Doğal olarak Kilian’ın dasınırlarını zorlamaya niyeti yoktu.

Ancak Çarpık Göz’ü kullanıp anında sorunu çözmek yerine hisleriniatmosferdeki draya kadar uzattı ve Hükümdar seviyesine yakın dra kontrolüylefizik kanunlarını çiğneyip düşüşünü yavaşlattı. Bunun sonucunda altmışsaniyeden kısa sürmesi gereken düşüş dakikalara yayıldı ve üçlüyü basithedefler hâline getirdi.

Kilian Vahiy Gözü’nü aktifleştirmeden ikinci bir saldırıya karşıtetikte kaldı. Ancak saldırı falan yapılmadı. Üçlü yere indi, Arkadyaİmparatorluğu’nun doğusundaki bir ormana iniş yapmışlardı. Burası buram buramtoprak ve ağaç kokuyor, Kilian’a artık soykırıma uğramış eldarların eskitopraklarından birinde olduğunu fark ettiriyordu.

Ayağa kalkan Jezebel ve Lena etrafa bakındılar. Şu anki durumundanötürü Jezebel’in etrafı taraması bir sonuç vermedi. Ancak Lena’nın bakışlarısertleşti. Zebani hisleriyle, yüz metre çevresindeki tüm varlıkların kokusunuhiç çaba göstermeden alabilirdi. Ancak düşman menzilinin dışındaydı.

Ya izlenme karşıtı yöntemleri vardı ya da menzilinin dışındaduruyorlardı. Kilian ikinci ihtimale inanıyordu.

“Erkeklerle saklambaç oynamam,” dedi Kilian, işin içinde gizli güçlerinolduğunun farkındaydı. Düzenli adım sesleri duymayı beklediler, ama onun yerinegölgelerden 48 kişi çıktı. Saat neredeyse gece yarısı olmasına rağmen BüyülüGörüşü’yle Kilian, zırhlı adamların hepsini teker teker görebiliyordu.

Hepsinin lacivert güç zırhları ve yüzlerini kapatan miğferleri vardı,altısının hariç. Bu altılının liderleri olduğuna şüphe yoktu. Aralarındasüzülen, beş metrelik bir yay vardı, bu yay dışarıdan yardım almadan büküldü veKilian’ın ekibine mor renkli bir enerji okuyla daha hedef aldı.

“Selamlar Kilian, tabii bu gerçek adınsa,” dedi orta yaşlı, kısa,taranmış, kahverengi saçlı, ince, kıvrımlı, çizgi filmlerden çıkma bir bıyıklıadam. Diğer beşlinin önünde duruyor ve grubun lideriymiş gibi bir izlenimveriyordu.

Ama Kilian altılıya baktığında, elâ gözlerinde algılanmaz bir parıltıbelirdi.

“Aracımı vurduğun anda adımın bir önemi kalmadı,” diye sakince yanıtverdi Kilian ve sırtını doğrultarak kırk sekiz kişinin karşısına çıktı. Siyahtrençkotu ve gömleğiyle Kilian’ın şu anki ekipmanları düşmanlarının sofistikezırh ve silâhlarıyla aşık atamazdı.

Arkadya’da güç zırhı teknolojisi yalnızca krallara, imparatorluk düküve üstündekilere hastı. Klaus dışında bu seviyenin altındaki asillerin bunaerişimi yoktu. Bu yüzden düşmanları ortaya çıkar çıkmaz, Lena en başta CennetBahçesi’nin başarısının yayıldığını ve bir imparatorluk dükünün saldırısınamaruz kaldıklarını düşündü. Ama liderleri kendisini Kilian’ tanıtıncagözlerinde kafa karışıklığı belirdi.

Kilian’ın kimliğinden şüphe mi duyuyordu?

“Hadi ama, bana kin gütmeyin. İlk saldırı bu anlaşmayı kiminyöneteceğini belirleme şeklimiz sadece. Ostria bölümümüzün üyelerinin işinibitirdiğiniz için, üstlerim sizi aramıza almayı düşünüyor. Issız Bıçaklar’aharika bir ek olacağınza inanıyorlar.

Ne yazık ki bu konuda çatışmalarımız var,” dedi lider neşeli bir sestonuyla ve mor ok hâlâ Kilian’ı hedef alıyordu.

“Lord Bjorn ve Leydi Tamara'yla olan çatışmanız bizi biraz zorasokuyor. Bunlar örgütümüzün gelecekteki senatörleri olduklarından, kimi sevipsevmedikleri büyük önem arz ediyor. Eğer baltaları gömmeye razıysanız,örgütümüz anlaşmaları halledecektir. Yalnızca vücudunuzun bile Baş Senato’yusallayacağına inanıyoruz,” diye devam etti lider, ama bu esnada dıştan birdeğişiklik görünmese de neşeli ses tonu yerini daha tehditkâr bir tonabırakmıştı.

Kilian boyun eğmeyi reddederse düşmanlığın başlayacağı kesindi.

“Oh? Issız Bıçak Tarikat’ı, Teknokrasi’nin bir parçası mı?” diye cevapbeklemeden sordu Kilian. Adamın sözlerinden o tarikatçıları öldürmesininüstlerinden kaçmadığını anlayabiliyordu. Belki de nöral aktiviteleri, süperbilgisayar gibi bir bilgisayar tarafından uzaktan yönlendiriliyordu.

Gerçeği gizlemek istemeyen bıyıklı adam onaylarcasına başını salladı.

“Duyduğumuz kadar akıllıymışsınız. Kesinlikle, Issız Bıçak, yeniTeknokrasi’nin beş bölümünden biridir. Arkadya asilleri için suikast işlerialarak hazineyi dolduruyoruz ve bazen sağda solda olay çıkarıp iş imkânlarıyaratıyoruz.

Tüm şehirlerde aktifiz ve kıtanın dört bir yanına yerleştirilmişçeşitli rütbelerden memurlarımız var. İmparatorluk mahkemesine bileerişebiliyoruz. Bize katılarak parlak bir gelecek sahibi olabilirsiniz.

Leydi Tamara sizin sevgili abisini ele geçirdiğinizi ve “sevgi doluailesini” öldürdüğünüzü düşünüyor, ama bu sorunu çözebiliriz. Lord Bjorn’egelince, senatörümüz onu zaten pek sevmedi.” Adam son sözlerini bıyıklarınıokşayarak söyledi.

Kilian’ın daha fazlasını duymasına gerek yoktu ve Lena'ya baktı.

“Sen Jezebel’le ilgilen ve sakın başa çıkamayacağın kişilerleyüzleşme,” dedi Kilian ve Lena’nın tepkisini beklemeden Issız Bıçaklara döndü.Onlara karşı gelme niyetini sezen, lider görünüşlü adam Kilian’a kısık gözlerlebaktı.

“İki defa düşünseniz iyi olur, beş yıldan kısa bir sürede Teknokrasi,İmparatorluğu devirecek ve Arkadya'yı yeniden kuracak. Dönüşümüzü kimsedurduramaz. Şimdi bize katılın ve vücudunuz sayesinde başaracaklarımızlabüyümemizi hızlandıralım,” diye hatırlattı bıyıklı adam. Kilian’ın vücudu buhamleyi yapmalarının esas sebebiydi.

İblis olmadığı kesindi, ama görüntüsüne ve yeteneklerine dair gizemlerfehl sırlarına vakıf olduğunu gösteriyordu. Issız Bıçaklar’ın bu sırlaraihtiyacı vardı.

Ama liderin son “anlaşma teklifi” karşısında Kilian dalga geçmedenduramadı.

“Altı Büyük Elçi, 12 Büyük Tapınakçı, 30 Öz Tapınakçı, bana bir sürübilgi puanı kazandıracaksınız, tabii hepinizi sağ ele geçirebilirsem. Dua edingeçirmeyeyim,” dedi Kilian, öylesine şeytani bir ses tonuyla konuştu ki altılider bile biz ne yapıyoruz diye kendilerini sorguladı.

“Fırsatınız vardı teptiniz, sizi sağ götüremesek bile ölü olarak daişimize yararsınız.” Lider gibi görünen adam lafı fazla uzatmadan elinikaldırdı ve güçlerine saldırı emri verdi.

Lacivert miğferler, altı üst düzey Büyük Elçi’nin başını korumak içinzırhlarından çıktı.

12 Büyük Tapınakçı ve 30 Öz Tapınakçı, enerji bıçaklarını çekip savaşdüzeninde Kilian’ın etrafını sardı. Altı Büyük Tapınakçı ve üç Öz Tapınakçıüstüne atladı, mermiden hızlı hareket ediyor ve bıçaklarıyla hayati noktalarınıhedef alıyorlardı!

Geriye kalan tapınakçıların tamamı sağ elleriyle Kilian’ı hedeflediler,eldivenlerinden şekilsiz enerjiler saldılar ve etrafındaki yer çekimini on katartırdılar! Zırhları tarafından korunan öncüler, yerçekimsel değişikliklerdenkorkmuyorlardı ve özgürce Kilian’ın üstüne atıldılar!

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR