Zanaatkâr Teknobaz

Çevirmen: Lohengramm
Editör: Lohengramm
Cilt 1Bölüm 56: Obsidyen Enerji Zırhı

Zanaatkâr Teknobaz – 56. Bölüm:Obsidyen Enerji Zırhı

24 koordineli bıçak saldırısının çıkardığı ses havada yankılandı vetapınakçılar Kilian’ın üstüne yığıldılar. En başta Kilian sanki yerçekimselbaskıdan ötürü bastırılmış gibi hareket etmedi. Ama enerji bıçakları onayaklaşınca, sağ elini kaldırdı ve dra gücünün %30’unu kullanarak gök mavisi birenerji kalkanı yarattı.

Çatırt!

Astlarından daha hızlı olan altı Büyük Tapınakçı önce saldırdı,ardından 18 Öz Tapınakçı’nın saldırıları geldi. 24 bıçağın tamamı tüm gücüylekalkana çarptı, ama Olaf’ın toplarının aksine kalkandan geri yansısalar bileyüzeyinde ufak çatlaklar bıraktılar.

Kendisini yeteneklerinin %30’unu kullanacak şekilde kısıtlayan Kilian,ellerini uzattı, kalkanın çatlaklarını düzeltti ve 15 metrelik bir alana yaydı.Kararlı 42 tapınakçı, enerji bıçaklarıyla onu hedeflediler ve 42 bıçak daKilian’ın kalkanına dört bir yandan vuran bıçak şeklindeki ışınlar çıkardı.

DAN!

Saldırıya dayanamayan Kilian’ın kalkanı, cam gibi enerji parçalarınadağıldı. 30 Öz Tapınakçı’nın bıçak ışını kalkanı aşamasa da 12 BüyükTapınakçı’nın saldırısı hâlâ Kilian’ı hedefliyordu.

Issız Bıçaklar kibir göstermiyorlardı. Altı lider, Kilian’ın bütünhareketlerini inceledi, ilk açıkta okla saldırmaya hazırlardı. Hepsi canınıhedefliyor, hayatta kalmasını yeteneklerine veya kaderine bırakıyorlardı.

Yerçekimsel baskıdan etkilenmeyen Kilian ortadan kayboldu, Lena veJezebel’in arkasında yeniden belirdi ve ikisini de bıçak ışınlarınınmenzilinden çıkardı. Işınların yönü değişti, hemen Kilian’a doğru döndüler.

“Kemik Koza” diye fısıldadı Kilian, düzinelerce sivri uçlu kemiketinden çıktı, genişledi ve on iki bıçak ışınına kafa tutan kemikten bir kozayadönüştü!

BUUM!

Kulakları sağır eden bir patlamayla bıçak ışınları, kozayla çarpıştı,ama en ufak bir çizik bile atamadı. Bu korkunç manzara karşısında altı BüyükElçi’nin kaşları çatıldı.

“Verilerimize göre ufak miktarda et zanaati yapabiliyor. Bu zanaattekipotansiyelinin üyelerimize gösterdiğinden fazla olmasını bekliyorduk, ama buyine de en iyi tahminlerimizi bile aşıyor. Bu fehl mutasyonunun bir sonucuolabilir mi?” diye düşündü lider görünüşlü adam. Basit bir inceleme, Kilian’ınkemik kozasının yalnızca elmastan sert olmadığını, aynı zamanda titanyumdanbile güçlü olduğunu gösteriyordu. Bu deneyimli büyücülerin bile gözünü korkutanbir kombinasyondu.

Zırhları 40 mmlik mermilere dayanabilse de buna karşı koyamazdı. Eğerilk sefer yeterli değilse, peki ya ikincisi?

42 tapınakçı bıçaklarını çekti ve ellerini Kilian’a doğru uzattı. Koyumor çemberler avuçlarında parladı ve beyaz ışık parçacıkları mor kürelerdetoplandı. Düzinelerce enerji küresi, hareketsiz Kilian’ı hedef aldı, onuparamparça etmeye hazırdı.

DAN!

Lider gibi görünen adam işaretini verdi ve 42 tane parlak, kara morışın, Kilian’ın kozasına doğru ateşlendi, gök gürültüsü gibi bir sesle patladı.Toz bulutları gece göğüne yükseldi, ama gece görüşle donatılmış olan IssızBıçaklar’ın gözleri bulutların ötesine bakıp Kilian’ın cesedini aradı.

Kilian’dan geriye yalnızca kemik kozasının kalıntıları kalmıştı.

“Koza sana olağanüstü savunma sağlıyorsa ne olmuş? Hareket edemiyorsanbunun ne anlamı var? Cesedi geri götüremeyecek olmamız çok ya-” diye başladılider, Kilian’ın yok olduğuna inanarak. Ne yazık ki bir delginin yeri delmesesi kasığının altından yankılandı ve korku içinde gözlerini açtı.

Lider refleks olarak zıplayıp kaçmaya çalıştı, ama beyhudeydi. Devasabir kemik delgisi adamın kasığını deldi ve güç zırhını aşarak onu ikiye böldü.

Bir toz bulutu daha yükseldi ve içinden kemik zırhlı bir adam çıktı,kolunun yerinde bulunan devasa kemik delgileriyle iki Büyük Elçi’yeyaklaşıyordu.

Elçiler ayaklarını yere vurarak ufak çaplı bir patlama yarattılar ve Kilian’dankaçıp yaya doğru çekilmeye çalıştılar.

Kilian hafifçe yere indi, ölü liderin cesedinin iki parçasınınortasında duruyordu.

Issız Bıçak adamlarının hepsi şaşırıp kalmıştı.

“N-Neden yerini değiştirdiğini sezemedik?” Geriye kalan Yüksek Elçiler vetapınakçılar şaşırmış hâlde düşündüler. Bu fırsatı değerlendiren Lena hareketegeçti.

“İkinci Çember Büyüsü: Patlayıcı Adım!” Yüksek Elçilerinkine benzer birpatlamayla Lena doğrudan altı Öz Tapınakçı’nın karşısına çıktı, yeşilgözlerinde kudurmuş bir parıltı vardı ve yumruğunu yere vurdu!

“Üçüncü Çember Büyüsü: Toprak Patlaması!”

DAN!

Çatlaklar metreler boyu yayıldı, içlerinden turuncu bir ışık çıktı veLena’nın fehl drası barbarca bir patlamaya sebep olurken gökyüzüne yükseldiler.Bu patlama en yakınındaki altı Öz Tapınakçıyı yuttu ve onları havaya uçurupLena’dan birkaç metre uzaklaştırdı. İki Büyük Tapınakçı bir anda sağında vesolunda belirdi, enerji bıçaklarını boynunun iki tarafına doğru çektiler.

*ZZZZZZ*

Ama bıçakları onun bembeyaz tenine değene kadar iki delgi sesiarkalarında yankılandı ve miğferlerini delip beyinlerine saplandı. Lenaarkasına dönmeden havaya fırladı ve iki Öz Tapınakçı’nın dibine indi.

“Üçüncü Çember Büyüsü: Cehennem Ateşi Pençeler!”

Lena’nın elleri koyu mor, alevli pençelere dönüştü ve iki tapınakçınınboynuna saplandı, zırhlarını deldi, ama boğazlarını düzgün kesemedi, kesmesininönemi yoktu.

Koyu mor alevler ikilinin çiziklerinden yükseldi ve onları zırhlarınıbile yavaş yavaş eritecek bir şekilde yaktı. Ateş ve karanlık elementlerininbir kombinasyonu olan cehennem ateşinin en büyük avantajı ısrarcı olmasıydı.

Ateşler yalnızca olağanüstü bir potansiyele sahip değildi, aynı zamandaonları söndürmek için çok çaba sarf etmek gerekiyordu.

İki tapınakçı çığlık bile atamadan alevler canlarını aldı. Lena nefesbile almadan diğer iki hedefe yöneldi. Öz Tapınakçılar ona denk değildi veBüyük Tapınakçılar da Kilian korkularından ötürü ona yaklaşmaya cüretedemiyorlardı.

Bu yüzden üç Öz Tapınakçı daha göz açıp kapayıncaya kadar can verdi.

Bir Büyük Tapınakçı, Jezebel’e doğru koşup onu esir almaya çalıştı, amaLena’nın böyle bir hamleyi beklediğinden haberdar değildi.

Drasını sonuna kadar yakıp turuncu bir alev topuna dönüştü ve tıpkı birmeteor gibi tapınakçıya çarptı.

DAN!

Vahşi bir patlamaya maruz kalan tapınakçı havaya uçtu ve Kilian’ındelgilerinden birine düşüp resmen şişlenip öldü.

Bir Büyük Elçi, üç Büyük Tapınakçı ve 11 Öz Tapınakçı anında canvermişti, Issız Bıçaklar 15 adamını yani %30’luk bir kısmını kaybetmişti. Yinede en büyük tehdit olan oklarını ateşlememişlerdi.

Yayın gerçek efendisinin neden hâlâ harekete geçmediğini düşünürken,beş Büyük Elçinin alnından terler döküldü.

“Ekselânsları neyi bekliyor?”

“Onun ne düşündüğünü anlamaya çalışarak vakit kaybedemeyiz. Kilian’ıngücü bizimkinden pek de yüksek değil. Şaşırtma avantajı olmasaydı yardımcıkaptanı öldüremezdi.

Kalan tapınakçıları bir araya toplayın, hep birlikte saldıralım! Onubastırdığımız anda savaş bizim!” Yeni “lider” emretti ve miğferindeki iletişimçipi sayesinde kalan 28 tapınakçıyı düzene soktu.

“Üçüncü Çember Büyüsü: Issız İrade!” Beş elçi büyüler okudu, yanlarındaon beş tane kırmızı çember belirdi ve büyülerini yaparken dönmeye başladı. AmaKlaus’unkilerin aksine onların büyü yapma hızı çok düşüktü, bir Üçüncü ÇemberBüyüsü’nü tamamlamaları için en az beş saniye gerekiyordu.

28 tapınakçı sol ellerini kaldırdı, eldivenlerinden devasa, koyu mavikalkanlar çıktı. Kalkan duvarının arkasındaki tapınakçılar Kilian’ınsaldırısını bekliyorlardı. Koyu mor enerji, kalkanlarından çıktı ve korkunçdüşmanlarının karşısında koruyucu bir ekran yarattı.

Kilian sanki kalkandan korkmuş gibi hiç hareket etmedi.

Beş elçinin aurası üç katına çıkmış, güçleri, hızları ve dayanmagüçleri artmıştı. Issız büyü, Eşsiz Dallar’dan biriydi ve her büyüsü büyücünündrası yerine yaşam gücünü kullanan tek daldı.

Üçüncü Çember Büyüsü yapmak insanın ömründen on yıl çalıyordu yani budalı uzun süre kullanmak intihara giden bir yoldu.

Ömürlerinden bir on yıl daha vererek Issız İrade'yi aktifleştirenelçiler, savaş güçlerini on beş dakikalığına üç katına çıkarmışlardı. Buekstrem koşullara uyum sağlamak için yaptıkları bir fedakârlıktı.

“Üçüncü Çember Büyüsü: Kara El!” Beşli ikinci büyüsünü yapmaya başladı.Ama kemik miğferinin altında Kilian, şeytani bir şekilde gülüyor ve sağdelgisiyle enerji kalkanını hedefliyordu.

28 tapınakçı bir anda kalkanlarının ve enerji ekranlarının çöktüğünügördü!

Bu değişimi algılayıp kaynağını anlayana kadar Kilian ortadan kaybolduve iki Yüksek Elçi’nin karşısında yeniden belirdi. Delgisini iten Kilian,zırhlarını delip geçti ve kalplerini şişleyerek onları tek bir hamleylegebertti.

“En önemli kural, eğer büyüyü yapman bir saniyeden fazla sürüyorsa, obüyüyü yapma,” dedi Kilian, iki delgisini de göğüslerinden çıkardı ve kalanüçlüye baktı.

Büyüleri bozuldu, geriye sıçradılar ve enerji ekranlarını kaldırdılar.Büyü yaparken enerji kalkanını korumak yalnızca büyü yapma süresini ve gerekendra miktarını artırmıyor, aynı zamanda ustalık da istiyordu.

Bu yüzden bu işi tapınakçılara bırakmışlardı, Kilian’ın artıkteknolojilerini karıştırabileceğini bilmiyorlardı.

---

|| |---| |[İsim: Kilian]| |[Irk: İnsan-Fehl Mutantı]| |[Yaş: 18]| |[Büyücü Rütbesi: Yüksek Seviye Küçük Elçi]| |[Savaş Gücü: Yarı Hükümdâr]| |[Dra Rezervi: 15.200]| |[Bilgi Puanı: 631]| |[İmplantlar: Sev. 1 Siberkinezi Çipi]| |[Mutasyonlar: İkinci Seviye Fehl Gözü]| |[Doğuştan Yetenekler: Çarpık Göz, Vahiy Gözü]| |[Eşsiz Dallar: Sev. 3 Et Zanaati Sev. 3 Dönüşüm]|

---

Siberkinezi Çipi sayesinde Büyük Elçiler zihinlerini ve enerjilerinionu durdurmaya vermediği sürece, Kilian zırhlarını bile kontrol edebilirdi.Ancak kendini tuttu.

Sebebi kısa süre sonra ortaya çıktı.

Kilian son üç Büyük Elçi’den birinin peşine düşüp, savunmasını aşıpbeynini delerken, bir ıslık sesi yankılandı ve ok nihayet Kilian’ın şakağınasaplandı!

Kafasını 360 derece çeviren Kilian, okun yanından geçmesine izin verdi,ok kemik miğferine bir çizik attı ve uzaktaki bir ağaca saplandı.

Ardından şiddetli bir patlama yaşandı.

Ama Kilian geri çekilirken, ölmüşlerin, tapınakçıların ve elçilerinkanı tek bir yerde toplandı ve ilerlerken devasa bir şekil çizdi. Bu şekildenkoyu mor enerjiler yükseldi, koru mor bir ışık hüzmesi ateşlendi.

Büyü sanki ineceği yeri hesaplamış gibi Kilian’ın ayağının altındatetiklendi, onu korkunç bir okültik güce boğdu. Bu ayin Kilian’ı havayauçururken pelerinli biri havada belirip yüzlerce kara mızrakla birlikte düştü!

“Hahahaha, artık elimdesin. Hayatını teslim edebilirsin!

Dördüncü Çember Büyüsü: Gölge Yağmuru!” Pelerinin altından kısık birses geldi ve yüzlerce gölge mızrağı gökyüzünden Kilian’ı şişlemek için yağdı!

Ama mızraklar ona yaklaştığı anda Kilian manyakça gülümsedi ve sırtıylakoyu mor sütun arasındaki koyu mor boşlukta kayboldu!

Yeni gelen kişinin arkasında bir yarık daha açıldı ve Kilian içindenkemik zırhıyla değil, düşmanlarının teçhizatlarını solda sıfır bırakacak birobsidyen enerji zırhıyla çıkageldi!

Kilian’ın dra gücü %30’dan %100’e çıktı ve devasa gök mavisi enerjiküreleri ellerinde belirdi.

“O benim lafım,” diye yanıt verdi Kilian ve drasının tüm gücünükullanarak bir enerji patlaması yarattı!

Direnecek vakti olmayan lider saldırıyı tam on ikiden yedi!

Yorumlar
/ sayfa kayıt
© 2024 Felis Novel. Tüm Hakları Saklıdır.
BAĞLANTILAR